Türkiye’de Askeri Darbeler ve 15 Temmuz’ konulu konferansta konuşan Prof. Dr. Cemil Koçak, “Türkiye'deki darbeleri artık konuşmamam gerektiğini, artık bunların tarih olduğunu söylüyorlardı. 15 Temmuz ile birlikte umuyorum ki benim bu darbelerin üzerinde neden durduğum anlaşılmıştır. Türkiye’deki askeri darbelerin geleneği çok uzun bir geçmişe dayanır” dedi.
Sakarya Büyükşehir Belediyesi Şubat Kültür Sanat Etkinlikleri ‘Türkiye’de Askeri Darbeler ve 15 Temmuz’ konulu konferans ile sona erdi. Adapazarı Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen konferansa Prof. Dr. Cemil Koçak konuşmacı olarak katıldı. Kültür sanat dostlarının yoğun ilgi gösterdiği programda Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanı İbrahim Aktürk’te yer aldı.
Prof. Dr. Cemil Koçak’ın konuşmasından satır başları şu şekilde;
Darbelerin geleneği çok uzun bir geçmişe dayanır
“Bana Türkiye'deki darbeleri artık konuşmamam gerektiğini, artık bunların tarih olduğunu söylüyorlardı. 15 Temmuz ile birlikte umuyorum ki benim bu darbelerin üzerinde neden durduğum anlaşılmıştır. Türkiye’deki askeri darbelerin geleneği çok uzun bir geçmişe dayanıyor. Ordunun yeniden politikayla iç içe geçmesi esas itibariyle 1946 yılı itibariyle, partiler rejimine geçilmesiyle birlikte başladı.”
15 Temmuz’un felsefesini iyi anlamalıyız
“27 Mayıs, 22 Şubat veya 12 Mart bir daha yaşanmaz diyorlardı. 15 Temmuz'a baktığımızda askeri darbenin sonuçlarından çok felsefesini iyi anlamımız gerektiğini bilmeliyiz. Askeri bir darbenin toplumda mutlaka ve mutlaka bir desteğe ihtiyacı vardır. Askeri darbenin toplumdan soyutlanmış bir olgu olduğunu kabul etmemeliyiz. 27 Mayıs sadece ordunun tek başına dinamik olduğu bir süreç değildir. Toplumun önemli bir kesiminin kararlarının yanlış olduğunu düşünen toplumdan bir kesim darbe yapacaklara destek olmaktadır. Enflasyon, dış ticaret açığı gibi konular askeri bir darbe için gerekli bir ortam oluşturamaz. Bir askeri darbenin ana gerekçesi siyasi istikrarsızlık üzerine kurulmuştur. Sokak karışmadan da askeri bir darbe olmaz. 27 Mayıs, 12 Mart öncesi öğrenci çatışmaları bunlara bir örnektir.”
Kaos olmadan darbe olmaz
“Askeri bir darbeye giden yol darbeciler tarafından döşenir. Önce sokaklar karıştırılır. Kaos olmadan olmaz. O kaos toplumu ümitsizliğe sevk eder. Korkuya ve paniğe neden olur. Arkasından mümkünse bir ekonomik kriz. Yarın ne olacağı belli değil. O zamanki müdahale toplumun belli kesimleri tarafından da desteklenir. 12 Eylül’ü hatırlayanlarınız bilir.” Konferansın sonunda Prof. Dr. Cemil Koçak, Darbeler Tarihi isimli kitabını imzaladı.