Karasu İlçesi'nde 2 yıl önce arkadaşlarıyla birlikte serinlemek için Karadeniz'e giden Hüseyin Yılmaz, iskeleden denize atladı. Suyun sığ olması sonucu kuma çakılan ve ağır yaralanan Yılmaz, arkadaşları tarafından sudan çıkartılarak hastaneye kaldırıldı. Toyotasa İlk Yardım ve Travmatoloji Hastanesi'nde 2 ay tedavi gören Yılmaz'ın belden aşağısı omurilik zedelenmesinden dolayı felç kaldı.
İstanbul Bahçelievler 70.Yıl Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi'nde 4 ay tedavi gören Yılmaz'a doktorlar ayağa kalkmasının zor olduğunu söyledi.
Askerlik hazırlıkları yaparken başına gelen üzücü kaza nedeniyle yatağa mahkûm kaldığını söyleyen Yılmaz, yaşadıklarını şöyle anlattı: "Askere gitmeme 1 ay vardı. Eğlenmek için arkadaşlarla denize gittik. İskeleden denize atladım ve kafa üstü yere çakıldım. Beni ağır yaralı olarak sudan çıkarmışlar. İki ay hastanede kaldım. Daha sonrada İstanbul'da 4 ay fizik tedavi gördüm. Omuriliğim zedelendiği için belden aşağım tutmuyor. Parmaklarımı da kullanamıyorum." dedi.
Parmaklarını kullanamadığı için yemeklerini annesinin yedirdiğini ifade eden Yılmaz, sırtındaki yaralar nedeniyle 1,5 yıldır yüz üstü yattığını belirtti. En büyük destekçisinin ailesi ve arkadaşları olduğunu vurgulayan Yılmaz, ayağa kalkma umudunu hiç bir zaman yitirmediğini kaydetti.
Yılmaz, "Sırtımdaki yaralar nedeniyle 2 sene sandalyeye oturamadım. Hastaneye hep sedyede yüz üstü yatarak gittim. Parmaklarımı kullanamadığım için yemeklerimi annem yediriyor. En büyük destekçim annem ve babam. Arkadaşlarımda beni yalnız bırakmıyorlar. Engelli olduğum için hayata küsmedim. Ailem sıkılmamam için eve bilgisayar aldı, onunla vakit geçiriyorum. Bilgisayarda oyun oynuyor, arkadaşlarla sohbet ediyorum. Klavyeyi parmak uçlarımla kullanıyorum. Eski akülü arabam bana uygun olmadığı için geri verdik. Yeni aracım geldiğinde ve sırtımdaki yaralar iyileştiğinde dışarıda çıkabileceğim." diye konuştu.
En çok askere gidemediği için üzgün olduğunu anlatan Yılmaz, yürümeyi çok özlediğini dile getirdi. Yılmaz, şunları söyledi: "Antalya'da bir otelde garson olarak çalışıyordum. Askerlik nedeniyle işime ara vermiştim. Askerliğimi denizci olarak yapacaktım ve çok heyecanlıydım. Acemi birliğim İskenderun Deniz Er Eğitim Alay Komutanlığı çıkmıştı. Ancak başıma bu üzücü kaza geldi ve askere gidemedim. Artık hayattan tek beklentim ayağa kalkmak. En çok yürümeyi özledim."
10 çocuk annesi Huriye Yılmaz ise, evladının başına gelen kaza nedeniyle sürekli ağladığını söyledi.
Felçli bir kızının daha olduğunu belirten Yılmaz, "Oğlumun başına gelenler nedeniyle çok zor günler geçiriyoruz. Onun bu durumuna çok üzülüyorum. Sürekli ağlıyorum. Oğlumla sürekli ben ilgileniyorum. Yemeğini yediriyorum, temizliğini yapıyorum. Oğlumun dışında felçli bir kızım daha var." şeklinde konuştu.