Deprem Tekrar Yaşanmadan Yapılması Gerekenler!

Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu, depremin etkisini en aza indirmek için çalıştıklarını söyledi.  

Sakarya Büyükşehir Belediyesi, Sakarya Üniversitesi ve İnşaat Mühendisleri Odası Sakarya Şubesi tarafından ortaklaşa düzenlenen Sakarya Uluslararası Deprem Sempozyumu başladı. Kartepe The Green Park Otel'e gerçekleştirilen sempozyum iki gün sürecek. Toplam 17 oturumun gerçekleştirileceği sempozyuma yerli ve yabancı bilim adamları bildirileriyle katılıyor.   

Sempozyumun açılışında bir konuşma yapan Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu, Sakarya'nın en aktif deprem kuşağı üzerinde bulunduğunu belirterek, "Şehrimiz 1943'ten 1999'a kadar dört büyük deprem yaşamıştır. Sakarya, bu depremlerden sonra artık bir deprem şehri olarak anılmakta ve kabul edilmektedir. 1999 Marmara Depremi'nden sonra çeşitli büyüklüklerde depremlerin beklenmesi bize gösteriyor ki depremle yaşamaya alışmalıyız. Depreme karşı hazırlıklı olmalıyız. Sakarya olarak biz, ülkemizin en aktif deprem kuşakları üzerinde bulunduğumuzun bilincindeyiz" dedi.

DEPREM ŞEHRİ  

17 Ağustos depreminde Sakarya'nın büyük acılar yaşadığını belirten Toçoğlu, şöyle konuştu: "Resmi kayıtlara göre, 1999 depreminde meydana gelen ağır hasarın yüzde 29'u, orta hasarın yüzde18'i ve hafif hasarın yüzde 23'ü şehrimizde meydana gelmiştir. Marmara depreminde hayatını kaybeden vatandaşlarımızın yüzde 22'si yine şehrimizdendir. Sakarya'da en fazla can ve mal kaybı Adapazarı merkezinde olmuştur. Adapazarı'nda toplam yapı stokunun yüzde 27.04'ü ağır hasara uğramıştır. Bu yapılarda yaşayan 3 bin 694 kişi hayatını kaybetmiştir. Deprem bölgesinden çıkan 5 milyon metreküp enkazın 2,5 milyon metreküpü Sakarya'dan çıkarılmıştır. Bu rakamlar depremin Sakarya'ya olan etkisini açıkça göstermektedir."      

Depremden sonra yapılan çalışmalara da değinen Başkan Toçoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
"Depremden sonra halkımızın büyük bir kısmını umudunu yitirmiş, şehri terk etmeyi düşünüyordu. Ancak bugün gelinen nokta itibariyle geride bıraktığımız 10 yılın genel olarak iyi değerlendirildiğini düşünüyorum. Belediye olarak biz, deprem olgusuna deprem öncesi ve deprem sonrası hazırlık olmak üzere iki ayrı noktadan bakıyoruz. Bu çerçevede yaptığımız kentsel planlama, ulaşım ve imar çalışmaları ile depremin etkisini en aza indirecek önlemler almaya çalışıyoruz. Örneğin, yıkımın çok yoğun yaşandığı Adapazarı merkezinde, imar planlamasına uygun olarak yeni yapılacak binalar için iki kat uygulamasını tercih ettik. Ayrıca, zemin açısından Adapazarı merkezine göre çok daha güvenli olan Karaman, Camili, Korucuk gibi yeni yerleşim alanları oluşturduk. Bu çerçevede Sakaryalı vatandaşların konut ihtiyaçlarını gidermek için insanca yaşayacak ortam oluşturmaya devam ediyoruz."

Depreme dayanıklı, yeşil ve sosyal donatı alanlarıyla sağlam konutlar inşa ettiklerini anlatan Toçoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü
: "Yeni yerleşim alanları kuruyoruz. Deprem sonrası kurulan yeni yerleşim alanında bugün 20 bin konut bulunmaktadır. Bu bölgede 80 bin insanımız yaşamaktadır." 

<font size="2"><font face="Arial"><strong>DEPREM ŞEHRİ</strong>&nbsp;&nbsp;<br /></font></font><p><font face="Arial" size="2">17 Ağustos depreminde Sakarya'nın b&uuml;y&uuml;k acılar yaşadığını belirten To&ccedil;oğlu, ş&ouml;yle konuştu</font><font size="2"><font face="Arial"><font color="#333399">: &quot;Resmi kayıtlara g&ouml;re, 1999 depreminde meydana gelen ağır hasarın y&uuml;zde 29'u, orta hasarın y&uuml;zde18'i ve hafif hasarın y&uuml;zde 23'&uuml; şehrimizde meydana gelmiştir. Marmara depreminde hayatını kaybeden vatandaşlarımızın y&uuml;zde 22'si yine şehrimizdendir. Sakarya'da en fazla can ve mal kaybı Adapazarı merkezinde olmuştur. Adapazarı'nda toplam yapı stokunun y&uuml;zde 27.04'&uuml; ağır hasara uğramıştır. Bu yapılarda yaşayan 3 bin 694 kişi hayatını kaybetmiştir. Deprem b&ouml;lgesinden &ccedil;ıkan 5 milyon metrek&uuml;p enkazın 2,5 milyon metrek&uuml;p&uuml; Sakarya'dan &ccedil;ıkarılmıştır. Bu rakamlar depremin Sakarya'ya olan etkisini a&ccedil;ık&ccedil;a g&ouml;stermektedir.&quot;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;<br /></font><br />Depremden sonra yapılan &ccedil;alışmalara da değinen Başkan To&ccedil;oğlu, s&ouml;zlerine ş&ouml;yle devam etti:</font></font><font size="2"><font face="Arial"><font color="#333399"> &quot;Depremden sonra halkımızın b&uuml;y&uuml;k bir kısmını umudunu yitirmiş, şehri terk etmeyi d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yordu. Ancak bug&uuml;n gelinen nokta itibariyle geride bıraktığımız 10 yılın genel olarak iyi değerlendirildiğini d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yorum. Belediye olarak biz, deprem olgusuna deprem &ouml;ncesi ve deprem sonrası hazırlık olmak &uuml;zere iki ayrı noktadan bakıyoruz. Bu &ccedil;er&ccedil;evede yaptığımız kentsel planlama, ulaşım ve imar &ccedil;alışmaları ile depremin etkisini en aza indirecek &ouml;nlemler almaya &ccedil;alışıyoruz. &Ouml;rneğin, yıkımın &ccedil;ok yoğun yaşandığı Adapazarı merkezinde, imar planlamasına uygun olarak yeni yapılacak binalar i&ccedil;in iki kat uygulamasını tercih ettik. Ayrıca, zemin a&ccedil;ısından Adapazarı merkezine g&ouml;re &ccedil;ok daha g&uuml;venli olan Karaman, Camili, Korucuk gibi yeni yerleşim alanları oluşturduk. Bu &ccedil;er&ccedil;evede Sakaryalı vatandaşların konut ihtiya&ccedil;larını gidermek i&ccedil;in insanca yaşayacak ortam oluşturmaya devam ediyoruz.&quot;<br /></font><br />Depreme dayanıklı, yeşil ve sosyal donatı alanlarıyla sağlam konutlar inşa ettiklerini anlatan To&ccedil;oğlu, s&ouml;zlerini ş&ouml;yle s&uuml;rd&uuml;rd&uuml;</font></font><font size="2"><font face="Arial"><font color="#333399">: &quot;Yeni yerleşim alanları kuruyoruz. Deprem sonrası kurulan yeni yerleşim alanında bug&uuml;n 20 bin konut bulunmaktadır. Bu b&ouml;lgede 80 bin insanımız yaşamaktadır.&quot;&nbsp;</font></font></font></p>
OIumlu Gelişme Yok

SAÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Durman ise toplumu depreme karşı bilinçlendirmenin en önemli adımlarının bu tür organizasyonlar olduğunu söyledi.   

Türkiye'nin büyük bölümünün deprem riski altında olduğunu söyleyen İnşaat Mühendisleri Sakarya Şubesi Başkanı Hüsnü Gürpınar ise, "Topraklarının yüzde 93'ü aktif deprem kuşağında olduğu bilinen ülkemizde, insanlarımızın güvenli bir şekilde hayatlarını sürdürebilmeleri, güvenli yapılarda oturmalarına bağlıdır. Fakat bu konuda maalesef olumlu gelişme yok. Depremler bir doğa olayıdır ve bunu önlemek mümkün değil. Bizim yapmamız gereken depreme uygun binalardır" dedi.   
<font size="2"><font face="Arial"><strong><font color="#000000">OIumlu Gelişme Yok</font></strong><br /><br />SA&Uuml; Rekt&ouml;r&uuml; Prof. Dr. Mehmet Durman ise toplumu depreme karşı bilin&ccedil;lendirmenin en &ouml;nemli adımlarının bu t&uuml;r organizasyonlar olduğunu s&ouml;yledi.&nbsp;&nbsp;&nbsp;<br /><br />T&uuml;rkiye'nin b&uuml;y&uuml;k b&ouml;l&uuml;m&uuml;n&uuml;n deprem riski altında olduğunu s&ouml;yleyen İnşaat M&uuml;hendisleri Sakarya Şubesi Başkanı H&uuml;sn&uuml; G&uuml;rpınar ise, <font color="#333399">&quot;Topraklarının y&uuml;zde 93'&uuml; aktif deprem kuşağında olduğu bilinen &uuml;lkemizde, insanlarımızın g&uuml;venli bir şekilde hayatlarını s&uuml;rd&uuml;rebilmeleri, g&uuml;venli yapılarda oturmalarına bağlıdır. Fakat bu konuda maalesef olumlu gelişme yok. Depremler bir doğa olayıdır ve bunu &ouml;nlemek m&uuml;mk&uuml;n değil. Bizim yapmamız gereken depreme uygun binalardır&quot;</font> dedi.&nbsp;&nbsp;&nbsp;<br /></font></font>
Zemin Etütleri Önemli

 Sempozyuma Yalova Belediye Başkanı Yakup Koçal da katıldı. 1999'da Yalova'da yaşadıkları depremi anlatan Koçal, şunları söyledi: "Ben 17 Ağustos Depremi'nde de görevdeydim. Bakın 1999 depremi hemen sonrasında biz, en çok yıkımın kaçak binalarda olacağını sanmıştık. Hemen incelemeler yaptık. Fakat gördük ki, o kaçak binalar yerinde duruyor, yeni yapılan modern binalar yıkılmış. Bence bu zeminden kaynaklanıyor. Zemin etütleri çok büyük önem arz ediyor. Ayrıca deprem öncesi ve sonrası hukuk çok iyi incelenmelidir." 

Daha sonra bilim adamları deprem olgusunu anlattı. İlk konuşmayı yapan SAÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adil Altundal, "İnşaat Mühendisleri olarak bizlerin görevi insanların güvenli yapılarda oturmalarını sağlamaktır. Yarım doktor insanı canından eder diye söylerler. Müsaadenizle ben bu sözü biraz değiştirmek istiyorum. Yarım mühendis insanı hem canından hem de malından eder. Bunu yaşadığımız 99 depreminde gördük" dedi. 

Sempozyumun ilk oturumunda bir sunum yapan Prof.Dr. Uğur Ersoy da, onarım ve güçlendirme hakkında bilgi verdi. Denetim üzerinde özellikle duran Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: "Yeni yapılacak binaların proje ve yapım aşamasında etkin bir denetim sağlanması gerekir. Hazırlıksız, laboratuvarsız inşaat mühendisliği bölümleri açılmamalıdır. Deneyimsiz yeni mezunlara tüm yetkileri veren yasa değişmelidir. Mevcut binalar olabildiğince kısa zamanda gözden geçirilmelidir."
<font size="2"><font face="Arial"><strong>Zemin Et&uuml;tleri&nbsp;&Ouml;nemli</strong><br /><br />&nbsp;Sempozyuma Yalova Belediye Başkanı Yakup Ko&ccedil;al da katıldı. 1999'da Yalova'da yaşadıkları depremi anlatan Ko&ccedil;al, şunları s&ouml;yledi: &quot;Ben 17 Ağustos Depremi'nde de g&ouml;revdeydim. Bakın 1999 depremi hemen sonrasında biz, en &ccedil;ok yıkımın ka&ccedil;ak binalarda olacağını sanmıştık. Hemen incelemeler yaptık. Fakat g&ouml;rd&uuml;k ki, o ka&ccedil;ak binalar yerinde duruyor, yeni yapılan modern binalar yıkılmış. Bence bu zeminden kaynaklanıyor. Zemin et&uuml;tleri &ccedil;ok b&uuml;y&uuml;k &ouml;nem arz ediyor. Ayrıca deprem &ouml;ncesi ve sonrası hukuk &ccedil;ok iyi incelenmelidir.&quot;&nbsp;<br /><br />Daha sonra bilim adamları deprem olgusunu anlattı. İlk konuşmayı yapan SA&Uuml; &Ouml;ğretim &Uuml;yesi Prof. Dr. Adil Altundal, &quot;İnşaat M&uuml;hendisleri olarak bizlerin g&ouml;revi insanların g&uuml;venli yapılarda oturmalarını sağlamaktır. Yarım doktor insanı canından eder diye s&ouml;ylerler. M&uuml;saadenizle ben bu s&ouml;z&uuml; biraz değiştirmek istiyorum. Yarım m&uuml;hendis insanı hem canından hem de malından eder. Bunu yaşadığımız 99 depreminde g&ouml;rd&uuml;k&quot; dedi.&nbsp;<br /><br />Sempozyumun ilk oturumunda bir sunum yapan Prof.Dr. Uğur Ersoy da, onarım ve g&uuml;&ccedil;lendirme hakkında bilgi verdi. Denetim &uuml;zerinde &ouml;zellikle duran Ersoy, s&ouml;zlerine ş&ouml;yle devam etti: <font color="#333399">&quot;Yeni yapılacak binaların proje ve yapım aşamasında etkin bir denetim sağlanması gerekir. Hazırlıksız, laboratuvarsız inşaat m&uuml;hendisliği b&ouml;l&uuml;mleri a&ccedil;ılmamalıdır. Deneyimsiz yeni mezunlara t&uuml;m yetkileri veren yasa değişmelidir. Mevcut binalar olabildiğince kısa zamanda g&ouml;zden ge&ccedil;irilmelidir.&quot; </font></font></font>
15 yıl önce
Deprem sigortası
adapazarı zorunlu deprem sigortası
Yorumlar
[İlk yorum yapan siz olun]
4e1b0d082be9117646cb0e55ac7a1110@