Doğalgaz çevrim santraline açıklama geldi

Sakarya\'da kamuoyu ve siyasi çevreler tarafından da büyük tepkiyle karşılanan Söğütlü ilçesi, Türkbeylikkışla Köyü\'nde yapılaması düşünülen Doğalgaz Çevrim Santrali ile ilgili projeyi yapacak firma tarafından basın açıklaması yapıldı.

Açıklamada kamuoyu tarafından eleştirilen konulara çeşitli açıklamalar yapıllmış. Açıklamanın tam metni ise şöyle.

Ermet Enerji Üretim A.Ş. tarafından Sakarya ili, Söğütlü ilçesi, Türkbeylikkışla Köyü\'nde 574,9 MWm / 558,6 MWe / 983,01 MWt gücünde “Sakarya Doğalgaz Kombine Çevrim Santralı”nın kurulması ve işletilmesi planlanmaktadır.

Gerçekleştirilmesi planlanan Sakarya Doğalgaz Kombine Çevrim Santralı, Sakarya İl Merkezi’nin yaklaşık 15 km kuzeybatısında bulunmaktadır. Proje alanına en yakın yerleşim yerleri yaklaşık 1,4 km kuzeyde Kurudil Köyü, 0,4 km güneydoğuda Türkbeylikkışla Köyü, 1,35 km güneybatıda Demirbey Köyü ve 1,4 km Kuzeydoğuda Maksudiye Köyü’dür.

Yöre halkı, basın, odalar ve sivil toplum örgütlerinden gelen tüm soru ve tereddütler tarafımızca değerlendirilmektedir.  Kurulması planlanan Sakarya DGKÇS  konusunda bazı tereddütlerin bulunduğunu tespit edilmiştir.  Bu hususların araştırılması için üniversitelere, akredite kuruluşlara başvurarak, yapılacak bilimsel çalışmalarla  .sonuçların raporlanması telep edilmiştir.

Karşılaştığımız sorular, tereddüt oluşturan muhtelif konular ve bunlara yönelik olarak yapılan analiz çalışmalarının sonuçları şunlardır:

1. “Yapılacak tesis ısı açığa çıkaracağı için bölgedeki havayı ısıtacak ve bu durum tarım faaliyetlerini doğrudan etkileyecektir.”

Tesisin çalışması durumunda atmosfer sıcaklığında yapacağı olası değişiklikleri hesaplamak ve bunların çevresel etkilerini değerlendirmek üzere İstanbul Teknik Üniversitesi’ne başvurulmuştur İTÜ. tarafından, en kötü koşullar için yapılan detaylı analizler ve hesaplamalar sonucunda “Doğal Gaz Kombine Çevrim Santralinin bacasından çıkacak olan sıcaklığın atmosfere hiçbir etkisinin olmayacağı” ispatlanmıştır.
 
2. “Kurulacak DGKÇS son teknoloji ile kurulsa dahi yoğun şekilde su tüketeceği ve ihtiyaç duyulacak suyun Sakarya nehrinden karşılanacağı ifade edilse de tesisin işlemesi için kuyular açılacağı, bunun da su seviyelerini çok aşağı çekerek tüm tarım aktivitelerine zarar vereceği” 

Sakarya Nehri’nden alınacak olan suyun tarımda kullanılmakta olan sulama suyu ihtiyacına ve projenin yer altı suyu üzerine etkisini değerlendirmek amacıyla “Soğutma Suyunun Sulama Suyu İhtiyacına ve Yer altı Suyu Üzerine Etkisini Değerlendirme Raporu” hazırlanmıştır. 

Proje için gerek duyulan 0.153 m3/sn soğutma suyu Sakarya nehrinden temin edilecektir. Soğutma işleminde kullanılan su daha sonra nehre deşarj edilecektir. Bu konuda DSİ’den gerekli izin alınmıştır. 
Ancak her türlü ihtimali göz önünde bulundurup nehirden alınacak suyun kesilmesi durumu düşünüldüğünde; soğutma suyu ihtiyacı, açılacak olan yeraltı suyu kuyuları ile karşılanacaktır. Proje için gerek duyulduğu takdirde kullanılacak olan yer altı suyu miktarı tüm kullanımlar çıktıktan sonra kalan emniyetli işletme rezervinin %4,34’üne karşılık gelmektedir. Bu sonuca bakıldığında; soğutma sistemi için yeraltı suyu kullanılması durumunda emniyetli yeraltı suyu rezervine olumsuz bir etki olmayacağı aşikardır.

3. “Santralin bacasını ne kadar yüksek tutarsanız tutun sonuçta o bacalardan azot oksit çıkacak. Azot oksit havaya karışıp reaksiyona girdiğinde nitrik asite dönüşecek. Bu da toprağa ve insan sağlığına zarar verecek.”

Sahada 2 ay boyunca 8 ayrı noktada NO2 hava kalitesi ölçümleri yapılmıştır. Bu ölçüm sonuçlarına dair değerlendirmeler ve yapılan “Hava Kalitesi Model Çalışması” sonuçları raporlanmıştır. 
Hava kalitesi dağılım modellemesi çalışması neticesinde azot dioksit (NO2) emisyonları için saatlik, 8 saatlik, günlük, aylık ve yıllık yer seviyesi konsantrasyonları tahmin edilmiştir. Bununla beraber, bölgede kümülatif değerlendirmeye dahil edilecek Enka İnşaat ve Sanayi A.Ş.’ye ait Gebze ve Adapazarı Enerji Santralleri’nden kaynaklanacak emisyonlar da göz önünde bulundurulmuştur. Santralde oluşacak baca emisyonları için yapılan hava kirliliği modelleme çalışmalarında, kümülatif kirletici parametre değerlerinin mevzuatta belirtilen sınır değerlerin çok altında kaldığı görülmektedir.

Öyle ki ortaya çıkacak toplam emisyon değerleri, bitki büyümesini engelleyen 0,3 ppm’lik konsantrasyonun yaklaşık yüzde biri civarındadır.

4. “Ülkemizde rüzgar santrallerini etkin hale getirmeliyiz. Biz bugün kömür, doğalgaz ve nükleer enerjiyi terk ederek yenilenebilir ve enerjinin etkin kullanımına geçersek, Cumhuriyetin 100. Yılında %100 yenilenebilir enerjiye sahip oluruz.”

Hiç şüphe yok ki yenilenebilir enerji kaynakları son noktasına kadar değerlendirilmelidir ve enerjinin etkin kullanımı özendirilmelidir. Ancak yenilenebilir enerji kaynaklarının dağıtım sistemine entegre olabilmesi için çok güçlü konvansiyonel baz yük elektrik santrallerine ihtiyaç bulunmaktadır. Dolayısıyla %100 yenilenebilir enerji teknik olarak mümkün değildir.

Türkiye’nin gelişen ve büyüyen ekonomik yapısına paralel, yıllık % 8 oranında artacağı öngörülen enerji talebinin karşılanabilmesi için yeni elektrik üretim tesislerinin kurulması zorunludur. Doğalgaz Kombine Çevrim Santralları de hem çevre dostu olan hem de emre amadelik açısından en güvenilir sistemler olarak öne çıkmaktadır. Özellikle Japonya depreminin ardından Fukuşima’da yaşanan nükleer kazanın ardından Japonya’da batı ülkelerinin pek çoğunda temel üretim yöntemi olarak Doğal Gaz Kombine Çevrim santrallerine yönelim başlamıştır. Yine ABD ve Avrupa’da devam den Kaya Gazı (Shale Gas) üretim çalışmaları ile birlikte Doğal Gaz’ın birincil enerji kaynakları içindeki payının artacağı öngörülmektedir. Ülkemiz için de günümüzde ithalata dayalı bir kaynak olmasına rağmen Doğal Gaza dayalı elektrik üretim santralleri önümüzdeki yıllarda en ekonomik, en temiz ve hızlı hayat geçirilen tesisler olarak hızlı büyüme hedeflerimizi gerçekleştirmenin en geçerli unsurlarından olacaktır.

5. “Santralin kurulacağı alan bölgenin en verimli merası ve tarım alanıdır” 

Söz konusu proje sahasının arazi kullanım şekli, 1/25.000 ölçekli arazi kullanım haritasında kuru tarım olarak görünmekle birlikte 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planında tarım alanı olarak ve tapu kayıtlarında mera olarak belirlenmiştir.

1/25.000 ölçekli Arazi Kullanım Haritası’na göre III. Sınıf nadassız kuru tarım arazisi sınıfında tanımlanan, arazinin problemleri eğim ve erozyon zararı ile toprak yetersizliğidir. 

Tapu kayıtlarında mera alanı olarak görünen sahanın toplam büyüklüğü 458 ha’dır. Santral sahası için kullanılacak alanın büyüklüğü ise 227 ha’dır. Dolayısıyla alanın tamamı kullanılmamaktadır. 

,Saha üzerinde yapılan görüşmeler ve saha ziyaretlerin de. Arazinin çoğunluğu dikenlerle kaplı durumdadır. Mevcut haliyle bu meradan faydalanabilecek hayvan sayısının da oldukça sınırlı olduğu değerlendirilmektedir. Santral sahası dışında kalan mera vasıflı arazinin tekniğe uygun şekilde işlenmesi, temizlenmesi durumunda şimdiki halinden çok daha verimli şekilde köylünün hizmetine açılabileceği şirketimizce düşünülmektedir. Kalan arazinin verimli şekilde değerlendirilmesi ile, şu andaki haliyle vermiş olduğu toplam faydanın üzerine çıkarılması şirketimizce planlanmaktadır.

Arazinin faklı tarihlerde çekilmiş fotoğraflarından örnekler aşağıda ekte yer almaktadır. 

6. Yapılan bazı diğer çalışma ve tespitler şöyledir:

a. Proje alanında ayrıca toprak, su ve gürültü analizlerinin yanında inşaat aşamasında oluşabilecek toz dahil olmak üzere tüm konular incelenmiş, ölçümleme ve analiz çalışmaları yürütülmüştür. Etkilerin minimal düzeyde kaldığı ortaya konmuştur. 

b. Sakarya Nehri’nden alınacak ve kullanıldıktan sonra nehre geri verilecek olan soğutma suyunun, nehirde olabilecek sıcaklık artışının incelenmesi amacı ile sayısal seyrelme modellemesi yapılmıştır. Analiz sonuçlarına göre nehre deşarj edilen su hızlıca seyrelmekte ve nehir suyu sıcaklığında kayda değer bir sıcaklık artışına sebep olmamaktadır.

c. Projenin inşaat ve işletme aşamasında oluşacak olan katı atıklardan geri kazanımı mümkün olan malzemeler değerlendirilecek, oluşacak personel kaynaklı evsel nitelikli atık sular paket atık su arıtma tesisinde arıtılacaktır.

d. Tesiste yakıt olarak yalnızca doğal gaz kullanılacak olup doğalgaz depolaması yapılmayacaktır.

e. Doğalgaz kül ihtiva etmediği için kombine cevrim santrallarında herhangi bir partikül emisyonu da söz konusu değildir.

f. Doğalgazın yakılması sonucunda açığa çıkan emisyonların en aza indirgenebilmesi için santralın işletme döneminde hem Türkiye’de yürürlükte olan yönetmelikler, hem de Avrupa Birliği standartları göz önünde bulundurulacak; santral mevcut En İyi Teknolojiler(Best Avaliable Technology) ile donatılacaktır.

g. Bölge ve bölge halkının ihtiyaçlarına yönelik olarak uzman ekiplerce sosyal araştırmalar yapılacak; tespit edilecek ihtiyaçlar doğrultusunda sosyal sorumluluk projeleri geliştirilip; kamu yararına sunulacaktır.

11 yıl önce
Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]
cbd6b510439b3dc40fc2a2a1a55620fc@