DSP'li Macit'ten Kılıçdaroğlu ve Fırat'a Uyarı

DSP Genel Başkan Yardımcısı Hasan Macit, birbirlerini sert ifadelerle eleştiren CHP'li Kılıçdaroğlu ve Ak Parti'li Fırat'ı uyararak, "Siyasetçilerin, söylemleriyle ve davranışlarıyla halka örnek olabilecek, rehber olabilecek bir eylem ve söylem içerisinde olmaları gerekmektedir" dedi. Macit, cezevinde yatan Hurşit Tolon'u ziyaret etmelerine izin vermeyen savcıyı da eleştirerek, "Milletvekillerine böyle bir ziyareti çok görenler, acaba kime hizmet ediyor" diye konuştu. 

Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkan Yardımcısı Hasan Macit, Sakarya İl Örgütü'nü ziyaret etti. Ziyaretin ardından İl Başkanı Necati Eker ve İstanbul Milletvekili Hasan Mert ile basın toplantısı düzenleyen DSP Genel Başkan Yardımcısı Hasan Macit, hükümetin ekonomik politikalarını eleştirdi. İşsizliğin arttığını kaydeden Macit, AK Parti iktidarının tüm sektörlerde başarısız olduğunu ileri sürdü. Toplantının sonunda bir gazetecinin "AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat ile CHP Genel Başkan Yardımcısı Kemal Kılıçdaroğlu'nun tartışmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz" sorusuna, Hasan Macit, "Siyasetçiler, toplumu  hele hele seçilmiş milletvekilleri halkı temsil eden insanlardır. Söylemleriyle davranışlarıyla halka örnek olabilecek rehber olabilecek bir eylem ve söylem içerisinde olmaları gerekmektedir. Ne yazık ki sadece sözünü ettiğiniz iki arkadaşınız değil bugün başbakan da o kervandadır. Yani söylemleri halkımızın üslubuna uygun değil. Söylemleri halkımızı incitmektedir. Kaygılandırmaktadır. Böyle bir söylem tarzı yakışmıyor. Elbette ki birbirlerini eleştirebilirler siyasetçiler, elbetteki birbirleriyle tartışma anında ses tonu veya üslup farklılaşabilir ama bu saygı kurallarını asla aşamaması, asla saygı kurallarının dışına taşmaması gerekiyor" dedi.

Ergenekon operasyonu kapsamına da değinen Macit, "Ergenekon davasında ne olduğu belli olmayan, nasıl işlediği belli olmayan bir süreç yaşanmaktadır. Ne yazık ki AK Parti ile ilintili olaylarla örtüşmesi, AK Parti ile ilgili olaylarla bir arada yürütülüyor olması düşündürücüdür. AK Parti'nin bazı yolsuzluklarla itham edildiği, halkımızın yolsuzluklarla duyarlı hale geldiği, Deniz Feneri davasının AK Parti ile ilişkili kişilere bağlantılı hale geldiği bir duruma gelirken, halkın gözü önünde olan insanların tutuklanması, halkın dikkatini ilgisini o taraf çekmiştir. AK Parti'nin kapatılmasıyla davasının açıldığı günlerde Ergenekon davası açıldı. Bu bir tesadüf müdür? Yoksa bilinçli olarak mı yapıldı. Bu ilerde ortaya çıkacaktır. Aynı şekilde Ergenekon davasının AK Parti davasın görüleceği günde görülmüş olması,  davanın AK Parti ile ilintili midir değil midir diye insanlarda kuşku uyandırıyor. Umarım bu süreç birilerinin haksız bir muameleyle kaldığının gerçeğiyle ortaya çıkmaz. Birileri mağdur konumda iken haksız bir şekilde mağduriyete uğratılmış olursa, o uğratanlar bunun hesabını veremez. Hukuk devletine güveniyoruz. Yargıya güveniyoruz. İnsanlarımızın yargıya ve hukuka olan güvenini sarstığımız zaman, devletin temelinde sarsılır. Biriler acaba hukuka ve yargıya güveni sarsmak için mi girişimdedir diye düşünmeden de edemiyorum" dedi.

Macit, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "100. Yıl Üniversitesi rektörü ve genel sekreteri yolsuzluk nedeniyle gözaltına alındı. Genel Sekreter bunu gururuna yediremedi ve intihar etti Ardında rektör beraat etti. Bir canın yitirilmesine neden olanlar vicdanı sorumluğu nasıl kaldıracaklar. Öyle bir süreç inşallah burada yaşanmaz. İnsan yapmadığı bir suç nedeniyle itham edildiği zaman psikolojisi bozulur, sağlı bozulur. Ergenekon davasında bir ölüm vardır. Onlarca hastalık oluştu. En son Şener Eruygur'un kaza geçirmesi nedeniyle sağlığının
bozulması ve bugün Hurşit Tolon Paşa'nın hastaneye kaldırılmış olması, gerçekten düşündürücüdür, kaygı vericidir. Yıllarını terörle mücadele ile bu ülkeye hizmet etmekle geçirmiş bu paşalara bunların reva görülmesi kabul edilemez. Önceki gün Eruygur'u ziyaret ettik.  Dün de Tolon Paşa'yı da ziyaret etmek istedik. Ama sayın savcı izin vermedi. Yani milletvekillerine böyle bir ziyareti çok görenler, acaba kime hizmet ediyor. Şapkalarını önlerine koyup düşünmeleri gerekmektedir."
<font face="Arial" size="2">Ergenekon operasyonu kapsamına da değinen Macit, &quot;Ergenekon davasında ne olduğu belli olmayan, nasıl işlediği belli olmayan bir s&uuml;re&ccedil; yaşanmaktadır. Ne yazık ki AK Parti ile ilintili olaylarla &ouml;rt&uuml;şmesi, AK Parti ile ilgili olaylarla bir arada y&uuml;r&uuml;t&uuml;l&uuml;yor olması d&uuml;ş&uuml;nd&uuml;r&uuml;c&uuml;d&uuml;r. AK Parti'nin bazı yolsuzluklarla itham edildiği, halkımızın yolsuzluklarla duyarlı hale geldiği, Deniz Feneri davasının AK Parti ile ilişkili kişilere bağlantılı hale geldiği bir duruma gelirken, halkın g&ouml;z&uuml; &ouml;n&uuml;nde olan insanların tutuklanması, halkın dikkatini ilgisini o taraf &ccedil;ekmiştir. AK Parti'nin kapatılmasıyla davasının a&ccedil;ıldığı g&uuml;nlerde Ergenekon davası a&ccedil;ıldı. Bu bir tesad&uuml;f m&uuml;d&uuml;r? Yoksa bilin&ccedil;li olarak mı yapıldı. Bu ilerde ortaya &ccedil;ıkacaktır. Aynı şekilde Ergenekon davasının AK Parti davasın g&ouml;r&uuml;leceği g&uuml;nde g&ouml;r&uuml;lm&uuml;ş olması,&nbsp; davanın AK Parti ile ilintili midir değil midir diye insanlarda kuşku uyandırıyor. Umarım bu s&uuml;re&ccedil; birilerinin haksız bir muameleyle kaldığının ger&ccedil;eğiyle ortaya &ccedil;ıkmaz. Birileri mağdur konumda iken haksız bir şekilde mağduriyete uğratılmış olursa, o uğratanlar bunun hesabını veremez. Hukuk devletine g&uuml;veniyoruz. Yargıya g&uuml;veniyoruz. İnsanlarımızın yargıya ve hukuka olan g&uuml;venini sarstığımız zaman, devletin temelinde sarsılır. Biriler acaba hukuka ve yargıya g&uuml;veni sarsmak i&ccedil;in mi girişimdedir diye d&uuml;ş&uuml;nmeden de edemiyorum&quot; dedi.<br /><br /><strong><font color="#333399">Macit, a&ccedil;ıklamasında şu ifadelere yer verdi:</font></strong>&nbsp;&quot;100. Yıl &Uuml;niversitesi rekt&ouml;r&uuml; ve genel sekreteri yolsuzluk nedeniyle g&ouml;zaltına alındı. Genel Sekreter bunu gururuna yediremedi ve intihar etti Ardında rekt&ouml;r beraat etti. Bir canın yitirilmesine neden olanlar vicdanı sorumluğu nasıl kaldıracaklar. &Ouml;yle bir s&uuml;re&ccedil; inşallah burada yaşanmaz. İnsan yapmadığı bir su&ccedil; nedeniyle itham edildiği zaman psikolojisi bozulur, sağlı bozulur. Ergenekon davasında bir &ouml;l&uuml;m vardır. Onlarca hastalık oluştu. En son Şener Eruygur'un kaza ge&ccedil;irmesi nedeniyle sağlığının<br />bozulması ve bug&uuml;n Hurşit Tolon Paşa'nın hastaneye kaldırılmış olması, ger&ccedil;ekten d&uuml;ş&uuml;nd&uuml;r&uuml;c&uuml;d&uuml;r, kaygı vericidir. Yıllarını ter&ouml;rle m&uuml;cadele ile bu &uuml;lkeye hizmet etmekle ge&ccedil;irmiş bu paşalara bunların reva g&ouml;r&uuml;lmesi kabul edilemez. &Ouml;nceki g&uuml;n Eruygur'u ziyaret ettik.&nbsp; D&uuml;n de Tolon Paşa'yı da ziyaret etmek istedik. Ama sayın savcı izin vermedi. Yani milletvekillerine b&ouml;yle bir ziyareti &ccedil;ok g&ouml;renler, acaba kime hizmet ediyor. Şapkalarını &ouml;nlerine koyup d&uuml;ş&uuml;nmeleri gerekmektedir.&quot;</font>
16 yıl önce
Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]
8e22e182dc8c1fd03a871c927f8ef3f5@