Sakarya Üniversitesi İletişim Fakültesi tarafından “Küresel Para Savaşları ve Davranış Ekonomisi- Nörofinans” adlı bir konferans düzenlendi.
SAÜ Kültür ve Kongre Merkezi’nde gerçekleşen konferansa konuşmacı olarak İstanbul Aydın Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası Ticaret Bölüm Başkanı Doç. Dr. Ramazan Kurtoğlu katıldı. Konferansta yeni dünya düzeni, küresel hegemonya, parayla ilgili dönen oyunlar ve bu noktada piyonların nasıl yönlendirildiği gibi konulara değinen Doç. Dr. Kurtoğlu, 2013 yılında dünyanın toplam milli gelirinin 80 trilyon dolar olduğunu, dünyadaki sanal paranın ise 830 trilyon dolar olduğunu söyledi. Dünyada yılda 500 trilyon dolar faiz takasları yapıldığını aktaran Kurtoğlu, bunun ise sadece 10 bankanın elinde olduğunu, bu 10 bankanın ise paradan para kazanarak dünya ekonomisini yönlendirdiğini ifade etti.
Tarihi hafızamız yok
Küresel ekonomiyi yönlendiren odaklar tarafından Türkiye üzerinde de birçok oyun oynandığına işaret eden Kurtoğlu, “Tarih boyunca 2014 yılına kadar dünyada üretilen toplam altın miktarı 265 bin ton, rezervi tespit edilen altın miktarı ise 90 bin tondur. Bu 90 bin tonluk rezervin 10 bin tonu Türkiye topraklarındadır. Petrol, Arapların başına nasıl bela açtıysa, altın ve türevleri de bizim başımıza bela açabilir. Karadeniz’in altından ve üstünden 400’lü yıllarda kavimler göçü yaşandı. Bu şekillenmede oluşan Avrupa Hun İmparatorluğu’nun başındaki Atilla’nın eşinin önünde, dönemin Papası diz çökerek derdini anlatıyor. Biz unuttuk, ancak onlar bunu hiç unutmadılar” ifadelerini kullandı.
Bilgi güçtür; bilirseniz güçlüsünüzdür
Haçlı seferlerinin dini bir hareket olmaktan ziyade para operasyonu olduğunu söyleyen Kurtoğlu, şöyle devam etti: “Her ekonominin bir siyaseti, her siyasetin bir ekonomik modeli vardır. Amerika kıtasının keşfiyle birlikte Osmanlı Türkiye’sinin aslında ipi çekildi. Sosyalizm ile kapitalizm ve neoliberalizm arasında hiçbir fark yoktur. Birinde devlet kapitalizmi vardır, para komünist partisinin seçkinlerinin elindedir. Diğerinde de şirketlerin elindedir. Dünyaca ünlü bir bilim dergisinde 2011’de yapılan bir araştırmada, dünya ekonomisinin yüzde 40’ının 43 bin şirketin kontrolü altında olduğu sonucu görüldü. Yapılan araştırmalarda bu 43 bin şirketin başında ise bin 318 ulus üstü şirketin olduğu, bu şirketlerin de gerçek sahiplerinin 147 adet banka ve finans kuruluşu olduğu ortaya çıktı. Neden İslam ve Türk dünyası bu feci trajedinin içinde. 2011 yılı itibariyle Türkiye’deki üniversiteler ve kütüphanelerdeki toplam kitap sayısı 13,5 milyon. ABD’nin Kaliforniya Üniversitesi’ndeki kitap sayısı 13,5 milyon. Harvard Üniversitesi’nde 15 milyon. İlk emri ‘oku’ olan bir dine mensup Müslümanlar, niye okumuyorlar. Bilgi güçtür, bilirseniz güçlüsünüzdür.”