Sakarya Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji kliniğinde anjiyo esnasında oluşacak problemlerin cerrahi müdahaleye gerek kalmaksızın üstesinden gelebilecek bir teknik geliştirildi. Tekniğin dünyada bir ilk olduğunun altını çizen kardiyolog Prof. Dr. Ersan Tatlı “Bu tekniğimizi ve çalışmamımızı uluslararası bir makale ile de tüm dünya ile paylaştık. Dünyada bugüne kadar en yüksek örneklemle yapılmış bir çalışma bu aynı zamanda. En yüksek sayı 8 bindi bugüne dek. Biz 10 binin üzerinde vaka değerlendirdik” ifadelerini kullandı.
Kalp hastalıklarında erken tanı, diğer tüm hastalıklarda olduğu gibi başarılı bir tedavi için büyük önem taşıyor. Kalp rahatsızlıklarından en iyi tanı yöntemi olarak anjiyo ön plana çıkıyor. Kalp ve damar hastalıklarının belirlenmesinden sık kullanılan anjiyo, el bileğinden de yapılabiliyor. El bileğinden yapılan anjiyo hastalara büyük kolaylık sunuyor.
Kalp ve damar hastalıklarının teşhisinde sık kullanılan anjiyo yöntemi hem kasıktan hem el bileğinden yapılabiliyor. Sakarya Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ersan Tatlı, el bileğinden yapılan anjiyonun daha konforlu ve güvenli olduğuna dikkat çekiyor. Dünyada bu yöntemin yaygınlaşmaya başladığını belirten Prof. Dr. Tatlı, “Anjiyo eskiden hep kasıktan yapılıyordu. Son dönemlerde el bileğinden yapmaya başladık. Bilekten anjiyo, kalp ve damar hastalıklarının tanısında hastalar açısından büyük kolaylık sağlıyor. Kasıktan yapılan anjiyoya göre daha konforlu ve daha az problem çıkaran bir işlem. Hastanın 3-5 dakika içerisinde anjiyosu tamamlanıyor. Sonrasında hasta ayağa kalkabiliyor. Bu teknikle yapılan anjiyo sonrası hastaların hastanede kalmasına gerek kalmıyor. Operasyon sonrası hastalar işine geri dönebiliyoor. Kasıktan yapılan anjiyoda hasta en az 6 saat kum torbası üzerine koyuması ve kımıldamaması lazım. Sonraki süreçte de bir 6 saat yani 12 saat yatakta yatıyor olması lazım. O yüzden el bileğinden yapılan anjiyo ve stentleme işlemi daha popüler bir hale geldi. Ayrıca bilekten anjiyo istenmeyen komplikasyonların önlenmesi açısından da faydalı bir teknik” diye konuştu.
Dünyada bu yöntemin 5 yıldır uygulandığını anımsatan Tatlı, “Sakarya Üniversitesi Tıp Fakültesi 2010 yılından bu yana bu yöntemi uyguluyor. Bu anlamda dünyayla neredeyse aynı zamanda bu yöntemi başarıyla uyguluyoruz. Türkiye’de bu yöntemi ilk uygulayanlardan biri SAÜ Tıp Fakültesi oldu” şeklinde konuştu.
Başarı oranı çok yüksek
Bu yöntemle yapılan müdahalelerin başarı oranının çok yüksek olduğunun altını çizen Tatlı: “Bilekten anjiyo yöntemi ile yaklaşık 10 bin vaka yaptık. Bu vakaların 2 bin 700’ü stent geri kalan kısmı ise anjiyo işlemi. Bu vakalarda ortaya çıkan problemleri rapor ettik. 45 problemli vakamız var, bunların sadece ikisine cerrahi müdahale edilmiş. Yani 10 bin vakada, işleme bağlı problem gelişen sadece 2 vakamız var. Dolayısıyla bu yöntemde başarı oranı çok yükse, problem yaşama olasılığı çok az” ifadelerini kullandı.
Dünyada ilk SAÜ’de
Anjiyo esnasında meydana gelebilecek problemler için yeni bir teknik geliştirdikleri bilgisini veren Prof. Dr. Tatlı şunları kaydetti:
“Anjiyo esnasında ortaya çıkan problemlerde, damarın yırtıldığı zamanlarda da onların üstesinden gelebilmek için yeni bir teknik geliştirdik. Bu teknikle, yırtılan damarın içerisine daha büyük çapta bir kateter koyup 15-20 dakika orada bekletiyoruz. Böylece yırtılan damarın kapandığını görüyoruz. Başka merkezler cerrahi yöntem uygularken, biz birçok hastada bu yöntemle cerrahi müdahaleye gerek kalmaksızın problemin üstesinden geliyoruz. Bu tekniği dünyada ilk kez biz bulduk. Dünyada ilk kez Sakarya Üniversitesi’nde geliştirildi bu teknik. El bileğinden stent ya da anjiyo esnasında damar yırtılmalarını cerrahiye yani ameliyata gitmeden halledebilen bir yöntem. Bu tekniğimizi ve çalışmamımızı uluslararası bir makale ile de tüm dünya ile paylaştık. Dünyada bugüne kadar en yüksek örneklemle yapılmış bir çalışma bu aynı zamanda. En yüksek sayı 8 bindi bugüne dek. Biz 10 binin üzerinde vaka değerlendirdik.”
Dünyanın sayılı klinikleri ile yarışıyoruz
Bilekten yapılan anjiyonun hastanın tercihine bırakıldığını aktaran Tatlı “Bu bir konfor hasta açısından. Kasık yolu ile anjiyo esasında doktor açısından daha rahat bir yöntem. Çünkü koldan yaptığımız vakalarda daha fazla radyasyon alıyoruz. Ancak hasta açısından koldan yapılan anjiyo daha konforlu. 12 saat kum torbası ayağınızda kımıldamadan yatmakzorunda kalmıyorsunuz. İşlem esnasında ortaya çıkabilecek problemler koldan yapılan anjiyodan daha az. Hastalara bunları anlattığımızda zaten doğrudan bilekten anjiyo yöntemini tercih ediyorlar. Artık bu yöntem daha ön plana geçmiş durumda. Türkiye’de bunu yapabilen çok merkez yok. Bu konuda dünyada da Türkiye’de de Sakarya Üniversitesi önde diyebiliriz. SAÜ Tıp Fakültesi Kardiyoloji Kliniği dünyanın sayılı merkezleri ile yarışıyor artık” şeklinde konuştu.