Konferans dizisini sürdüren MÜSİAD Sakarya Gençlik Kurulu, bu hafta SAÜ Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ebubekir Sofuoğlu’nu konuk etti. Sofuoğlu genç işadamlarına; “Avrupa Birliği’nin Dünü Bugünü Yarını” konulu konferans verdi.
MÜSİAD Sakarya Gençlik Kurulu’nun (Genç MÜSİAD) toplantısına katılan Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ebubekir Sofuoğlu; Avrupa Birliği’nin Dünü Bugünü Yarını” konulu konferans vererek, genç işadamlarına; “Kendinizi Türkiye’ye, kaliteli uzmanlar olarak armağan edin” diyerek, nasihatte bulunmayı da ihmal etmedi.
Başkan Ahmet Zahit Elmas ile Yönetim Kurulu ve üyelerinin hazır bulunduğu toplantıda konuşan Doç. Dr. Ebubekir Sofuoğlu; gençlere Avrupa Birliği’nin tarihsel gelişimini özetleyerek, Avrupa’nın neden böyle bir birlikteliğe ihtiyaç duyduğunu, bu birlikteliğin temellerinin ne zaman atıldığını ve ileride ne şekle dönüşeceğini anlattı.
NÜFUS PROBLEMİ
Konuşmasında, AB keşiflerin başlamasının temellerinde, Osmanlı’nın Baharat ve İpek Yollarına egemenliği yatmakta olduğunu ifade eden Sofuoğlu; “Önce Avrupa Ekonomik Topluluğu olarak birleşen Avrupa, daha sonra Avrupa Topluluğu, günümüzde ise Avrupa Birliği halini almıştır. Gelecekte ise bu terim, Avrupa Birleşmiş Devletler (ABD) halini alacaktır. AB içindeki doğu bloğu ülkeleri (Ortodokslar), topluluk içinde ikinci sınıf sayılmaktadır. Geçmişte Osmanlı zamanında bir arada ve barış içinde yaşadığımız bu ülkelerle, ileride de yakınlaşmaya gidebiliriz, onlar da bu durumun farkındalar. Nüfus çok stratejik bir araçtır. Avrupa’nın en büyük problemi de yaşlılık nüfusudur. Türkiye’nin büyük bir genç nüfus potansiyeli var, bunu de gençlerimiz iyi değerlendirmelidir” dedi.
GENÇLERE TAVSİYE
Sofuoğlu konuşmasının sonunda, gençlere tavsiyeler de bulunarak şunları söyledi: “Türkiye’ye kendinizi kaliteli uzmanlar olarak armağan edin. Hangi işi yaparsanız yapın, hangi konumda olursanız olun, yenilikçi ve çalışkan olun. 20 yıl çalışıp da hiçbir şey değiştirmemiş sadece o anki işi yapmış insanlardan olmayın, etrafınıza da “bu iş olmaz” diye değil “nasıl yaparım” diye bakın.