Sakarya'da Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında açılan davada, aralarında FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ve Adil Öksüz'ün bulunduğu 224 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesince, özel olarak hazırlanan Ferizli Spor Salonu'nda görülen duruşmaya, 138 tutuklu sanık ile avukatları ve yakınları katıldı.
Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kayıt altına alınan duruşmada, tutuklu 3 sanık savunma yaptı.
Tutuklu sanık eski Yüzbaşı Yavuz Soyer, savunmasında, darbe girişimi sırasında Sakarya Kışlasında görev yaptığını söyledi.
Soyer, 15 Temmuz gecesi kendisine alarm verildiği haberinin iletildiğini, ardından kışlasına gittiğini kaydetti.
Birliğinden askerlerle Çark Kışlası'na gittiklerini, buradan da verilen emirle 7-8 araçlık konvoyla Sakarya Valiliğine intikal ettiklerini kaydeden sanık Soyer, "Valiliğin dışındaki yolda indik. Burada bekledim. Belli bir süre sonra sanık eski Merkez Komutanı Albay Ahmet Üzer, 'Sıkıyönetim ilan edildi, TSK yönetime el koydu. Karşı koyanlar yargılanacak.' dedi. Bu safhadan sonra valilik bahçesinin içerisinden birkaç el silah sesi geldi. Şaşırdım. Etrafıma bakındım." diye konuştu.
Soyer, daha sonra polislere sığındıklarını, silahlarını verdiklerini ve Asayiş Şube Müdürlüğüne götürüldüklerini aktararak, "Personelime hiçbir emir ve talimat vermedim. Kimseyi kalkışmanın başarılı olması konusunda teşvik etmedim. Suçlamaları reddediyorum, suçsuzum, tahliyemi talep ediyorum." dedi.
- "Merkez Komutanı Albay Ahmet Üzer ateş emri verdi"
Tutuklu sanık eski Binbaşı Ali Şahin de 15 Temmuz gecesi tugayın nöbetçi amirinin kendisini aradığını, alarm verildiğini söylediğini aktararak, bunun üzerine ilk önce kendi birliği olan Taşkısığı Kışlası'na, buradan da askerlerle Çark Kışlası'na intikal ettiklerini söyledi.
Verilen emirlerin gereğini yerine getirmeye çalıştıklarını belirten sanık Şahin, "Olay yerine vardığımda tahmin ediyorum olaylar bitmişti." diye konuştu.
Şahin, sanık Albay Ahmet Üzer'in, valilik bahçesinde "TSK yönetime el koydu, sıkıyönetim ilan edildi. Karşı koyanlar sıkıyönetim mahkemelerinde yargılanacaklar." dediğini aktararak, "Duyuru ile olayın nereye gideceğini anlamıştık. Bu sürede valilik binasının önünde duruyordum. Bu safhadan sonra birkaç asker valiliğe girdi. Üzer, bana öndeki askerlerin emir komutasını almamı söyledi." dedi.
Albay Ahmet Üzer'in bu sırada kendisine "Her şey oldu bitti." dediğini belirten Şahin, savunmasında şunları kaydetti:
"Üzer bana, 'Bu hareket TSK tarafından yurt çapında yapılan bir faaliyettir. Sen, ben TSK'ya karşı koyamayız. Eğer buraya çıkmasaydık bizi kurşuna dizerlerdi.' dedi. Üzer'in emri ile valilik binasına girdim ve makam merdivenlerinden geri dönerek dışarı çıktım. Yeri gelmişken, Vali Hüseyin Avni Coş, birliğimin ihtiyaçlarına çözüm arardı. Huzurunuzda özür diliyorum."
Ahmet Üzer'in vatandaşlardan oluşan kalabalığa ve polise karşı ateş emri verdiğini, kendisinin bunu yapmadığını, suçlu olduğunu düşünmediğini öne süren Şahin, tahliyesini istedi.
- "Gerekirse silahınızı kullanmaktan çekinmeyin"
Tutuklu sanık eski Üsteğmen Kayhan Demir ise savunmasına, hakkındaki suçlamaları kabul etmediğini söyleyerek başladı.
Demir, darbe gecesi çocuğunu tedavi ettirmek için izinsiz Bursa'ya giderken yolda tugay komutanının alarm verdiğinin kendisine iletildiğini aktararak, üstleriyle konuştuğunu fakat izin alamadığını, Sakarya'ya geri döndüğünü kaydetti.
Aracıyla Çark Kışlası'na gittiğini, burada kaos ve kargaşa olduğunu belirten Demir, birkaç dakika sonra araçlara bin emri verildiğini ve o an nereye gittiklerini bilmeden yola çıktıklarını söyledi.
Sanık Demir, valiliğe gittiklerini, burada yolun kenarında beklediğini ve halkın gelmeye başladığını dile getirerek, savunmasını şöyle tamamladı:
"Sanık Albay Üzer, 'Gerekirse silahınızı kullanmaktan çekinmeyin.' dedi. Bunu duyunca çok şaşırdım. Yanımdaki askerle oradan ayrıldık ve bir eve sığındık. Evin sahibine, bizi resmi kıyafetli polise teslim etmesini söyledim. 2-3 saat sonra polisler geldi, silahlarımızı verdik ve Asayiş Şube Müdürlüğüne götürüldük. Durumu anlayana kadar emir ve komuta zincirindeki kurallara riayet ettim. Anlayınca da olay yerinden kaçtım. Suçsuzum, beraatimi ve tahliyemi talep ediyorum."
Mahkeme heyeti, sanıkların dinlenmesi için duruşmayı yarına erteledi.
- İddianame
Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ve 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, darbe girişimi sırasında Sakarya Valiliğinin işgaline ilişkin FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ve örgütün sözde "hava kuvvetleri imamı" firari Adil Öksüz, meslekten ihraç edilen askerler 1. Motorlu Piyade Tugay Komutan Vekili Piyade Kurmay Albay Uğur Coşkun, Kurmay Albay Bahri Gürhan, eski Sakarya İl Jandarma Komutan Vekili Yarbay İlhan Aysan, Albay Ahmet Üzer, Yüzbaşı Yavuz Soyer, Binbaşı Ali Şahin, Üsteğmen Kayhan Demir, Yarbay İsmail Öcal ile 171 asker ve 2 sivil şüpheli hakkında TCK'nın "anayasayı ihlal" suçunu düzenleyen 309, "kasten öldürme" suçunu düzenleyen 81. ve 35. maddeleri uyarınca birer kez ağırlaştırılmış müebbet ile 185 yıl 6'şar aydan 319'ar yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Subay, astsubay, erbaş ve erlerden oluşan 41 şüpheli hakkında da çeşitli suçlardan hapis cezaları talep edilen iddianamede, 50 şüpheli hakkında ise "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" ve "silahlı terör örgütüne üye olma" suçlarından kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi.
Sakarya Valisi Hüseyin Avni Coş'un müşteki olarak yer aldığı iddianamede, valiliğin işgali sırasında yaralanan 19 vatandaş da mağdur olarak bulunuyor.
Ek iddianame ile davada yargılananların sayısı 200'den 224'e yükselmişti.