Eğitim-Bir-Sen Sakarya Şubesi sendika iş yeri temsilcilerine yönelik gerçekleştirdiği eğitimlerin ardından sertifika töreni düzenledi. Yaklaşık 500 kişinin katıldığı programa konuşmacı olarak Memur-Sen Genel Başkan Danışmanı Hüseyin Rahmi Akyüz katıldı.
Programın açılış konuşmasını yapan Şube Başkanı Murat Mengen; 16 Nisan’da yapılacak referandumun Türkiye için büyük bir fırsat olduğunu belirterek, “Bu ülke ilk defa bu fırsatı yakalıyor. Bu fırsat için sayılı günler hatta saatler kaldı. 16 Nisan, yeniden büyük Türkiye yolunun açılacağı bir eşik olacaktır. Bu ülkenin geleceğine dair yatırımlarımızı 16 Nisan’da ‘evet’lerimizle yapacağız” dedi.
Mengen; Şimdiye kadar yapılan seçimler, tartışmalar ülkenin önünü açabilecek fırsatı içerisinde barındırmadı. Aradan geçen dalgalı kur gibi inip çıkan toplumsal olaylar, darbe girişimi, işgal hareketi, hükûmet değişikliği, 7 Haziran 1 Kasım arasındaki istikrarsızlık… Dolar, kur oynadı, bizim aklımız yerinden oynadı. Onun için bu ülkeyi önce istikrara kavuşturmak lazım. Ülkeyi sağlama almadan kazanımları sağlama almak mümkün değil” şeklinde konuştu.
Memur-Sen Genel Başkan Danışmanı Avukat Hüseyin Rahmi Akyüz yaptığı konuşmada ;
''Mevcut sistemin handikapları ve yeni değişikliğin çözüm önerileri; yargının, ideolojik gerekçelerle sorun üretmek istediğinde, siyasal sistemi işlemez hale getirebilmesi önemli bir handikap; hükûmet icraatını adeta bir yürütme organı gibi etkilemesi önemli bir tıkanma noktasıdır. Çözümü ise, kurulların oluşumunda çoğunluğa ve çoğulculuğa imkân verilmesi; yürütmeyi, yasamayı usul ve esas çerçevesinde denetlemesi. Bağımsızlığın yanı sıra tarafsız olması gerçekleştirilmelidir. Ayrıca mevcut sistemde askeri yargı-sivil yargı ayrımı var. Önerilen, bu durumun sonlandırılarak iki başlılığın bitirilmesidir.
Meclisin yasama ve siyasi denetim görevini yapması… Görünüşte bir sorun yok gibi, ancak yasamanın yürütmenin içinden çıkması işleyişi sorunlu hale getiriyor, birbirinin alanını kilitliyor. Çözümü, yasama ve yürütmenin birbirinden bağımsız şekillenmesidir. Yürütmeyi, Meclis ve Cumhurbaşkanının belirlemesi, hükûmetin şekillenmesinden icraata, üst düzey atamalara kadar pek çok problemi içinde barındırıyor. Çözümü, yürütme organını halkın belirlemesidir. Mevcut sistemde güvenoyu esasına göre iktidar belirleniyor. Bu durum, zayıf hükûmetlerin başarısızlığına neden oluyor. Hükûmeti kurmada da çok büyük zafiyetler ve dış müdahalelere açık bir durum ortaya çıkıyor. Milletvekili pazarlıkları, Güneş Motel vs. gibi durumlarla iktidar uğruna milli irade kılıktan kılığa giriyor. Yeni sistemde güvenoyunu halk veriyor. Gensoru da halka aittir. Meclis, millet adına soruşturma açabilir, yine hükûmetin icraatının önemli bir kısmını gerçekleştirebilmek için anayasa ve yasalar dışında kalan hususlarla ilgili kararname çıkarma yetkisine sahiptir. Ancak bu da yasama ve yargı denetimine açıktır. Görüldüğü gibi, bu düzenleme sınırsız temel değişiklikleri içermez. Af çıkarmak, OHAL ilan etmek, eyalet kurmak gibi hususlarla da alakası yoktur.Şu anda kanun taslaklarını bürokratlar hazırlıyor ve hükûmet Meclise sunuyor. Hükûmetin onay vermediği hiçbir kanun teklifi karşılık bulmuyor. Yapılacak değişiklikte ise kanun teklifini vekiller verecek.
Hükümeti, Meclis, anayasal kurullar değil, halk belirleyecek. Yetki, seçilen kişide olacak. Yukarıda belirttiğimiz örneklerde de olduğu gibi, değişiklikler devleti halka açan önemli ve doğru düzenlemeler içeriyor'' dedi.
Program sertifika dağıtımı ve toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.