“Mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz”
Uluslararası Mülteci Haklar Derneği Başkanı Uğur Yıldırım, “Bugün bu alanda vicdanlarımızı sızlatan elim bir hadisenin hukuk mücadelesini takip etmek için toplanmış bulunuyoruz. Suriyeli mültecilere yönelik ırkçı ve nefret içerikli söylemler, ne yazık ki 20 yaşında genç bir kadın ve biri henüz doğmamış 2 bebeğinin öldürülmesine neden olmuştur. Burada yer alan Sivil Toplum Kuruluşları olarak, hamile bir kadın ve bebeklerini katledecek kadar gözü dönen şahısların hak ettikleri cezayı en üst sınırdan almaları için her türlü mücadeleyi sürdüreceğimizi ifade etmek isteriz. Kardeşimiz Emani’nin başına gelen dehşet verici olayda bu gibi nefret söylemlerinin payı büyüktür. Bu saldırının mağdurlarının yanında yer alarak faillerinin cezalandırılması sürecini takip etmekle beraber bu gibi olayların asıl sebebi olan provokasyonları ve yalan-yanlış bilgileri körükleyen kişi ve kurumların da hukuki ve toplumsal yaptırımlarla karşılaşması gerektiğini vurguluyoruz. Sivil Toplum Kuruluşları olarak özelde Suriyelilere genelde tüm mültecilere karşı yürütülen linç kampanyasında payı olan ve böyle canice olayların yaşanmasına kapı aralayan insanların gerekli cezayı almaları gerektiğini düşünüyoruz. Son olarak bilinmesini isteriz ki mültecilere karşı gerçekleştirilen her türlü nefret suçuna karşı mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz” diye konuştu.
“Bu kan dondurucu hadisenin acısını hala yüreğimizde hissediyoruz”
Kadın ve Demokrasi Platformu (KADEM) Genel Merkez Başkanı Esra Hatipoğlu, “Sakarya Kaynarca ilçesinde 9 aylık hamile Emani Al Rahmun’a tecavüz edilmesi, annenin ve yanındaki 10 aylık bebeği olmak üzere 3 canın hunharca katledilmesi haberi tüm vicdanlara ateş düşürmüştü. Zalim bir rejimin vahşetinden kaçan ve ülkemizde misafir olarak ağırladığımız Suriyeli ailenin başına gelen bu kan dondurucu hadisenin acısını hala yüreğimizde hissediyor kendilerine bir kez daha Allah’tan rahmet, acılı ailesine sabırlar diliyoruz” şeklinde konuştu.
“Emani, eşi ve çocukları tüm Türkiye’ye emanet olan insanlardı”
Hatipoğlu, Emani, eşi ve çocukları savaştan kaçarak kendilerine yeni bir hayat kurmak isteyen ve en önemlisi de tüm Türkiye’ye emanet olan insanlardı. Ancak maalesef vahşi bir cinayete kurban gittiler KADEM olarak Emani ve evlatlarının geride kalan ailesinin acısını biraz olsun hafifleterek faillerin en ağır cezayı sağlamak için bu davayı takip ediyor ve bunu ülkemize emanet olan bir aileye karşı sorumluluğumuz olarak görüyoruz. Karnında bebeği, yanında çocuğu olduğu halde Emani Al Rahmun’a önce tecavüz edip, sonrasında katleden insani duygularını yitirmiş bu canilerin mahkemede hiçbir indirim almadan en üst sınırda cezalandırılmasına inanıyor ve bunun için davanın sonuna kadar takipçisi olacağımızı bir kez daha ifade ediyoruz” ifadelerini kullandı.