Bedensel Engelliler Merkez Federasyonu Genel Başkanı Mustafa Refik Oymacı, engellilerin büyük bir bölümünün gereksinimlerinin annelerinden talep ettiğini belirterek; "Engellileri topluma kazandırırsanız anneleri de rahatlatmış oluruz." dedi.
Başkan Mustafa Refik Oymacı, CİHAN muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'deki 8,5 milyon engellinin en ağır gurubunu zihinsel engellilerin oluşturduğunu kaydetti. Zihinsel engellilerin günlük hayatı annesi ile birlikte yaşadığının acı bir gerçek olduğunu ifade eden Oymacı, engellileri özel bakım merkezleri ve özel terapi merkezlerinde bakıcılar nezdinde muhafaza ederek, annenin sosyal hayata katılmasının sağlanabileceğini vurguladı. Bu konuda yerel yönetimlere ve genel idareye büyük görevler düştüğünü anlatan Oymacı, şunları söyledi:
"Zihinsel bir engelli ya da yatalak bir engelli sürekli olarak birine ihtiyaç duymakta. Gereksinimlerini sürekli olarak annesinden talep etmekte. Engelli ile birlikte anne de aynı hayata girmektedir. Engelliyi kurtaramayız ama en azından anneyi kurtaralım. Anneler bir engellinin başında çaresiz (ben öldüğümde sakatım ne olacak ? kaygısını yaşamakta. Çocuğunun birinin eline kalmasına gönlü razı olmamakta. Anne öldüğünde çocuğuyla kimsenin ilgilenmeyeceğini, ortada kalacağını ve çocuğunun sıkıntılarından herkesin kaçacağını bildiği için sıkıntı çekmektedir. Engelliyi iyi edemeyiz ama hiç olmazsa engellilerle ilgili özel bakım merkezleri ile özel terapi merkezleri oluşturarak, engellileri özel bakıcılar nezdinde muhafaza ederek anneyi biraz daha sosyal hayata katabiliriz. Engeller için hizmet merkezleri oluşturarak kısa da olsa anneyi sorunlarından uzaklaştırmak gerekiyor."
Engellilerin de eğitim, iş ve sosyal alanlara ihtiyaç duyduğunu söyleyen Oymacı; "Engellileri evlerine kitleyemezsiniz. Onlar da yaşamın bir parçasıdır. Nefes alıp verdiği müddetçe eğitim, iş ve sosyal alanlara ihtiyaç duymaktadırlar. Onları soyutlayamazsınız. Engellileri topluma kazandırırsanız anneleri de rahatlatmış olacaksınız. Çünkü, bir engelliyle en fazla meşgul olan kişi annedir. Bununla birlikte anneyi de engelli konumuna getiriyoruz. Engelliyi sosyal hayata kattığınızda belki engelliyi iyileştiremeyeceğiz ama en azından anneyi kurtarabiliriz." diye konuştu.