Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin tahliyelere ilişkin tavrıyla ilgili, "Sen, devletin mahkemesini adaletle idare edebilmek için atanmış memursun, seçilmişlerin verdiği kararı eleştiremezsin" dedi.
İslam, partisinin Kaynarca ilçesindeki seçim irtibat bürosunun açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye\'nin son günlerde dar geçitten geçtiğini söyledi.
Türkiye\'nin 1950\'li yıllarda ilk defa başını kaldırdığını vurgulayan İslam, "Bunun hemen arkasından Türkiye şaha kalktı. Yol, köprü, baraj, alt ve üst geçit, sosyal ilerlemeler, üniversiteler yapıldı ve birden bire birilerinin dikkatini çekti. Farklı bir akıl derhal harekete geçerek, Türkiye\'deki işbirlikçilerini devreye soktu" diye konuştu.
İslam, birilerinin Türkiye Cumhuriyeti\'nin istikrarsız ve kabiliyetsiz kalmasını istediğini ifade ederek, şunları dile getirdi:
"Bu milletin kendi oyuyla seçtiği başvekili türlü hileyle alaşağı ettiler, tam 1 yıl eziyet ederek bertaraf ettiler. Türkiye, bunu rahmetli Özal ve Erbakan döneminde de yaşadı. Türkiye, 2002 yılında Recep Tayyip Erdoğan\'la bir kere daha denedi. Bu sefer tehlikeyi önceden fark ettiler. Bir şiiri bahane edip hürriyetini elinden aldılar ve arkasından \'Artık bir köye muhtar dahi olamazsın\' dediler ama Türk halkı dedi ki \'El mi yaman, bey mi yaman, ben sana gösteririm\' ve uzun adamı bu ülkenin başına getirdi."
Türkiye\'nin makus talihinin 2002 yılında değiştiğine dikkati çeken İslam, milletin bu değişimi "one minute" hadisesiyle fark ettiğini aktardı.
"Kendi seçtiği başbakan, \'Ben dünyanın patronuyum\' diyen güçlere kafa tutmaya başladı" diyen İslam, "Ve onlara dedi ki \'Türkiye olarak iri, diri ve birlik içinde olduğum müddetçe sağ elimin altındaki mazlumları ezemezsiniz.\' Ondan sonra baktık ki Kadifesi gidiyor, Sarıkızı geliyor, Ayışığı gidiyor, Eldivenlisi geliyor. Çeşit çeşit darbe teşebbüsleri yaptılar ama Allah\'ın oyunu, bütün oyunların üzerindedir, bunların hiçbiri başarılı olamadı" ifadesini kullandı.
Ergenekon davasında tahliyeler
İslam, son teşebbüslerin yargı eliyle darbe olduğuna dikkati çekti.
Dünyayı yönetme vehbine kapılmış uluslararası aklın yerli işbirlikçi bulduğunu anlatan İslam, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu yerli işbirlikçiyle beraber dediler ki \'Topla, tüfekle, örtülü, açık darbeyle, andıç ve gezi olaylarıyla gitmiyorsa kasetle götürürüz.\' Alıştılar. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da \'Elinizden ne geliyorsa yapın, sakın arkanızda bırakmayın\' dedi. Bizim Allah\'tan başka hiç kimseden korkumuz yok. İşte bu son gördüğümüz tablo, bu rest çekişin artçı darbeleridir. Hala başlarına gelene, cesur adamın milletin önüne düştüğü zaman bu milletin nasıl şahlanabileceğini gördükleri halde inanabilmiş değiller. Hala daha çabalıyor, debeleniyorlar.
Dün akşamki hadiseyi hepiniz gördünüz. Bu ülkenin bir mahkemesi ve yargıçları, \'Türkiye Büyük Millet Meclisini (TBMM) ve onun aldığı kararı tanımıyoruz\' dediler. Hayatınızda böyle bir skandal duydunuz mu, böyle bir rezalet gördünüz mü? Bu, nasıl akıl tutulmasıdır? Sen, devletin memurusun arkadaş. Sen, devletin mahkemesini adaletle idare edebilmek için atanmış bir memursun, seçilmişlerin verdiği kararı eleştiremezsin. Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir. Bu millet, sonsuza kadar kendi seçtikleriyle yönetilecek. Yedi düvel anladı, sen hala anlamadın mı bunu?"
İslam, daha sonra AK Parti\'ye katılanlara rozet taktı.