Eski Ramazanlar İl Özel İdare Kütüphanesinde Anıldı

Sakarya Valliği Özel İdare Kütüphanesi'nde düzenlenen kültür sohbetinde eski ramazanlar anıldı.

Sakarya Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nden emekli öğretim üyesi Yrd Doç. Dr. Mehmet Emin Ertan; kültürümüzde Ramazan ve Ramazaniye'nin ne anlama geldiğini anlattı. Emin Ertan, “Divan edebiyatında Ramazaniyeler” konusunda uzun yıllar araştırma yaptığını ve doktora tezi hazırladığını belirtti. Edebiyatın hayatın her safhasında olduğunu vurgulayan Ertan, “Doğumdan ölüme; inançtan yaşantıya kadar edebiyat her alanla ilgilenir. Edebiyat hiçbir sınır kabul etmez. Tabii ki insanların örf ve adetleri de edebiyatta geniş yer almıştır. Edebiyat ve ramazan deyince şöyle bakmak gerekir. Ramazan başlı başına bir dünya.. Nasıl başlar, nasıl bir seyir takip eder. Edebiyatçılarımız, bu seyir içinde insanlar ne yapar neyi yapamaz, neler yaşar neler paylaşır bu konular tüm inceliğiyle işlemiştir. Mesela eski Ramazanlar şimdiki Ramazanlar deriz ya bu mukayese çok doğru. Artık Ramazanın ne zaman başlayacağı aylar yıllar öncesinden belli. Ama bundan yüz yıl önce Ramazanın geleceği tarih bilinemiyordu. Ramazanın girdiğini gösteren Hilal göründü mü, çevreye güvercinlerin ayağında haber salınırdı. Nedimin ünlü kasidesinde; yatacak vakit ramazan geldi diye haber alınınca yataklardan kalkılıp teravihe gidildiğini anlatır” dedi.
Halk arasında dilden dile dolaşan dörtlüklere Ramazanname, divan edebiyatındaki dörtlüklere de Ramazaniye adı verildiğini söyleyen Ertan, "Ramazanın geldiğini haber alan davulcular; sokaklarda Ramazannameler okumaya başlardı. Bütün bir ramazan boyunca; evine göre, ailesine göre hatta sokağına göre ramazanname veya ramazaniyeler okurlardı. Pencere kenarında Kuran okuyan nine; davulcuya hemen içinde akçe olan hediye mendiller verirdi. Osmanlıda müslümanı, gayri müslimi bir arada saygı ve sevgi ile yaşıyor; hiçbir baskı söz konusu değil. Mesala Ramazanda Gayri müslümler, açıkta yemek yemiyorlar. Gayri muslimler kendi terbiyeleri icabi, medeniyetleri icabi böyle bir mertebeye ulaşmış oluyorlar. Bir başka kasidede, zengin konakların her birinde her gün 100 - 150 kişilik sofraların hazırlandığını öğreniyoruz. İftar zamanı yaklaşınca, özel görevliler sokaktan geçenleri yemeğe davet ederler. Aç mısınız, tok musunuz, oruçlu musunuz diye kesinlikle sorulmuyor. Burada inanılmaz bir incelik söz konusudur” diye konuştu.

Eski Ramazanlarla ilgili birbirinden ilginç ayrıntıları anlatan
Ertan, yoğun ilgi üzerine İl Özel İdaresi Kütüphanesi'ndeki sohbetine 11 Eylül'de devam edecek.
16 yıl önce
Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]
35bf59ad03b4620a633ed20e6a8631b7@