Son olarak Sakarya Savcılığı yaparken hakkındaki soruşturma sırasında yurtdışına kaçan Cihan Kansız'ın Bylock kullanıcısı olduğu tespit edildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, kamuoyunda büyük yankı uyandıran soruşturma ve kovuşturmalarda görev yapan hâkim ve savcılar Cihan Kansız, Mehmet Ekinci, Sedat Sami Haşıloğlu, Metin Özçelik, Mustafa Başer ve Hikmet Usta'nın da aralarında bulunduğu 25 şüpheli hakkında iddianame hazırladı. Şüpheliler hakkında "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlamasıyla 15'er yıla kadar hapis cezası isteniyor.
İddianamede, Hrant Dink ana davasına bakan kapatılan özel yetkili İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinin duruşma savcısı Hikmet Usta, "Futbolda şike", kamuoyunda "Cübbeli Ahmet Hoca” ismiyle bilinen Ahmet Mahmut Ünlü'nün yargılandığı "Karagümrük çetesi" ve "Odatv” davalarının görüldüğü kapatılan özel yetkili İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesinin Başkanı Mehmet Ekinci, bir dönem "Ergenekon" soruşturmasını da yürüten ve Sakarya'da savcılık yapan Cihan Kansız, 17-25 Aralık sürecinden sonra 22 Temmuz 2014'te FETÖ/PDY'ye yönelik operasyonda tutuklanan 62 şüphelinin usulsüz tahliyesine karar veren ve reddihakim taleplerini değerlendiren hakimler Mustafa Başer ve Metin Özçelik'in de aralarında bulunduğu 16 şüphelinin örgütün şifreli mesajlaşma programı "ByLock" kullanıcısı olduğu belirtildi.
ŞÜPHELİ CİHAN KANSIZ İÇİN USULSÜZLÜK İDDİALARI:
Eski Sakarya savcısı şüpheli Cihan Kansız'ın da FETÖ'nün amacı doğrultusunda bazı soruşturma ve davalarda yaptığı usulsüzlüklere yer verildi. İddianamede Kansız tarafından yapılan usulsüz işlemlerin bazıları şöyle;
"Oda TV soruşturmasında, müşteki Coşkun Musluk ile ilgili suçlu izlenimi yaratmak adına gerçeğe aykırı bilgi ve evrak oluşturularak iddianame eklerine koydurmak, yine 20 yıla yakın bir süredir hakkındaki dava nedeniyle sürgünde bulunduğu belirtilen Kürt gazeteci yazar Günay Aslan' ın memleketi Van' a yönelik hasretini dile getirdiği bir e-postayı, soruşturma dosyası ile hiçbir ilgisi olmamasına rağmen birer suç deliliymiş gibi göstermek, 2010'da gizli tanık İ.Ç.'nin, Deniz Uygar kod adıyla Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz'e verdiği ifadenin, gazeteci Adem Yavuz Arslan'a servis ederek soruşturmanın gizliliğini ihlâl etmek, Hanefi Avcı hakkında yazmış olduğu kitap nedeniyle Devrimci Karargah, Oda TV, Ergenekon örgütüne yardım gibi iddialarla soruşturma açtığı, hukuka aykırı işlemler yaptığı, görevlerini kötüye kullandığı"
Ne olmuştu?
2 Ocak 2016'nın haberi:
Ergenekon soruşturmasını yürüten ve eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'u tutuklatan Cumhuriyet Savcısı Cihan Kansız da yurtdışına kaçtı. Selam Tevhid adı altında yürütülen kumpas soruşturmasında yasadışı dinleme kararlarında imzası bulunan savcı Kansız'ın, 3 Kasım'da Atatürk Havalimanı'ndan çıkış yaparak Belçika'ya gittiği ve bir daha geri dönmediği ortaya çıktı. Hakkında iki gün sonra yurtdışına çıkış yasağı konulan Kansız'ın, Sakarya'da bulunan eşi ve 2 çocuğu ise pasaport alabilmek için 21 Aralık'ta Sakarya Emniyet Müdürlüğü'ne başvurdu. Sakarya Emniyet Müdürlüğü evrakı Emniyet Genel Müdürlüğü'ne gönderdi. Ancak Emniyet Genel Müdürlüğü eksik evrak gerekçesiyle Kansız'ın eşi ve çocuklarına pasaport vermedi. Kansız, 29 Nisan 2009'da Genelkurmay Karargahı'nda düzenlendiği toplantıda, Paralel Yapı'nın devlet kurumlarına sızmasına dikkat çeken Başbuğ'u tutuklatmıştı. Başbuğ, silahlı terör örgütü yöneticiliği ve darbeyle suçlanmıştı. Dönemin başbakanı olan Cumhurbaşkanı Erdoğan da bu gelişmeye tepki göstermiş ve "Başbuğ'un tutuklanmasını doğru bulmuyorum" demişti.