14 Nisan 2006 tarihinde Adapazarı-Karasu yolunun Söğütlü ilçesi girişinde kendilerine ait otomobilin içinde öldürülmüş olarak bulunan kuyumcu İsmail Bilaloğlu (65), kızları Neriman (30) ve Hatice Bilaloğlu'nun (25) öldürülmesiyle ilgili sır perdesi aralanamadı.
Eşi ve kızları öldürülen Fatma Bilaloğlu, eşini ve kızlarının bir an olsun aklından çıkmadığını ifade ederek olayın halen çözülememiş olmasının acılarını daha da arttırdığını belirtti. Jandarmanın cinayetin çözüleceği yönünde kendilerine teselli verdiğini anlatan Bilaloğlu, aradan geçen zaman içinde hiç bir somut gelişme yaşanmadığını kaydederek, "Olayın üzerinden neredeyse 2 yıl geçti. Ancak failleri dışarıda elini kolunu sallayarak geziyor. Bu acımızı daha da arttırıyor. Kızlarımı hayatlarının baharında benden aldılar. Küçük kızım öldürüldüğü akşam gelinliğinin provasını yapmıştı. 15 gün sonra düğünü olacaktı. Nasıl kıydılar onlara. "dedi.
Cinayetin ardından kuyumcu dükkanındaki kasalarında daha fazla paraları olmasına karşın az paranın çıktığını gördüklerini vurgulayan Bilaloğlu, şöyle konuştu; "Kasada bizim daha fazla paramız vardı ama olay sonrasında kasadan daha az para çıktığını gördük. Kızımın çantasında belirli bir para vardı onlar da gitmişti. Olaydan bir ay sonra bileziğin alınmış olduğunu anladılar. Biz bu konuyu defalarca kendilerine söyledik. Jandarmayı suçlamak istemiyorum, jandarma da görevini yapıyor. Eylül ayında cinayeti aydınlatacaklarını söylediler. Ama ikinci eylül geçti halen bir şey bulunamadı. Jandarmalar bana bu cinayet bizim namusumuz oldu, mutlaka aydınlatacağız diyorlar. Devamlı araştırdıklarını söylüyorlar. ''
Cinayetin ardından baba mesleğini sürdüren Murat Bilaloğlu ise cinayetin en kısa sürede aydınlatılmasının acılarını azda olsa dindireceğini belirtti.
Cinayetin işlendiği gün Romanya'da olduğunu ve acı haberi alınca Adapazarı'na geldiğini anlatan Bilaloğlu, "Bende olayla ilgili jandarmaya ifade verdim. İfadelerimizde öldürülen kız kardeşimin üzerinde birkaç parça künye ve bileziğin kayıp olduğunu defalarca söyledik. Jandarma farkına varamamış, olayı atlamış. Bilezik peşinde değilim. Fakat cinayetler para için işlendiyse katil veya katiller bileziği satmaya kalktığında yakalanmaları kolay olur. Çünkü üzerinde seri numaraları var. Bileziğin kayıp olduğunun farkına 25 gün sonra vardılar. İfadelerimizde defalarca dile getirdik. Ertesi gün bizden bileziğin aynısı istediler, biz de verdik. Görevliler fotoğrafını çekti ve gerekli yerlere dağıttı ama geç kalındı. Çünkü cinayetin ardından 25 gün geçmişti.''diye konuştu.
EN BÜYÜK ACIMIZ KATİLLERİN BULUNAMAYIŞIDIR
Öldürülen kuyumcunun ağabeyi Harun Bilaloğlu ise en büyük acılarının katil veya katillerin bulunamayışı olduğunu kaydederek kardeşini ve yeğenlerine kıyan canilerin halen bulunamayışının psikolojilerini olumsuz etkilediğini söyledi
Cinayetin aydınlatılmasıyla en azından bir parça rahatlayacaklarını bildiren Bilaloğlu, cinayet aydınlatılamadığı için gece dışarı çıkarken kendisininde öldürülme korkusu yaşadığını ifade etti. Bilaloğlu sözlerini şöyle sürdürdü, "İçimiz yanıyor. Kolay mı? Kardeşim şöyle böyle de o genç kızlar ve yavrular neden öldürüldü? Onu bilsek yeter, onu bilemiyoruz. Şu an için hiçbir şeyin bulunamamış olması bizi çok üzüyor. Konuyla devletin ilgilenmesi lazım. Bize soruşturmayla ilgili hiçbir bilgi vermediler. Kesinlikle katil veya katilleri bulacağız diyorlar. Ama iki yıl olacak, halen bir şey bulunmuş değil. İçimiz yanıyor, kendi kendimizi avutuyoruz. Halen daha devlete güveniyoruz, bir an önce cinayetin aydınlatılmasını bekliyoruz.''
Adapazarı-Karasu yolunun Söğütlü ilçesi girişindeki olayda kuyumculuk yapan İsmail Bilaloğlu (65) ile kızları Neriman (30) ve Hatice Bilaloğlu'nun (25) cesetleri otomobil içinde bulunmuştu.
Kuyumcu ve kızı Neriman'ın tabancayla vurularak Hatice Bilaloğlu da bıçaklanıp boğazı kesilerek öldürülmüştü.