Son olarak Balkanlarda Türk Kültürüne Hizmet Ödülü”ne değer bulunmasıyla dikkati çeken Sakaryalı Yazar Fahri Tuna; Balkanlar’dan Mardin’e tanıdığı ve bir çok yönleriyle dikkati çeken insanları anlatırken aynı zamanda şehirlerin tarihine de katkıda bulunduğu 40 güzel insan kitabını tamamlayarak yayınladı..
Meserret Yayınları’nca basılan kitabın önsözünü yine Boğaziçi Edebiyat bölümü mezunu hikaye yazarı kızı Ayşenur Gülsüm yazdı ve içeriği anlattı ;
‘’………. İyilikler ne denli berraksa, kötülükler bir o kadar kara kuyudur. Farkındayım; dünyaya dair ümitli olmak istediği anlarda yukarıdaki alıntının ardına sığınan, ondan kuvvet alan herkesin dünyasını yıktım az evvel. Ama size söz veriyorum, vaat ediyorum; elinizdeki kitap o dünyadan çok daha iyisini kuracak. Kara kuyular aydınlanacak; çünkü Fahri Tuna’nın gözleri dünyada yalnızca güzelliği görüyor. Onun cümlelerinin sonu asla “bir insanı sevmekle bitiyor her şey.” ile tamamlanmıyor.
Dünyayı güzelleştirmek zorundayız!
Bunun binbir yolu var, ama en etkilisi her zaman; güzelliği görmek ve çoğaltmak. Fahri Tuna, Kırk Güzel İnsan ile güzelliğin üzerindeki örtüyü çekiyor, yaşadığımız çağa rağmen onu ayan beyan kılıyor. Kırk insan hikâyesi anlatırken, kırk bin güzellik inşa ediyor. Sizler için bu güzelliğin kapısını aralarken içim öylesine ferah; biliyorum, vaat ediyorum ve okumanız için ısrar ediyorum ki bu insanların hepsi gerçek. Bu insanların güzellikleri sahici.
Yaşadığı şehre ve tüm insanlığa sevdalı Şeyhmus Amca, kendi imkânı ve emeği ölçüsünde kırk binden fazla ağaç dikiyor Mardin’e, bu ağaçlar gerçek. Dobriçli Remziye Teyze, göç edemeyen, Bulgaristan’da kalıp komünizme direnenlerden ve onun kalbindeki acı gerçek. Remziye Teyze’nin yaşadığı tüm o yıllar ve Türkiye’den misafir gelince sevinçten suskunlaşan dili gerçek; “Unutmamışsınız bizi buralarda…” diyen kalbi gerçek.
Sadece kalanların değil, göçenlerin de hikâyeleri yer buluyor Kırk Güzel İnsan’da. Adapazarı’na göç eden Pirlepeli Mehmet Aga’nın şehre varınca evlatlarına söylediği; “Biz artık Arnavut değilsık, biz de Türksük.” cümlesinde hüzün ve o hüzünden güzellik devşiren Fahri Tuna’nın kalemi gerçek.
Dünyanın dört yanı hüzün, doyduk hüzne diyenler için kitapta bolca neşe, bolca mizah da var. Kollarındaki uyuşmadan şikâyet eden hanımına; “Benim de kollarım uyuşuyor… Yahu hanım, bizim kollarımız uyuşuyor da kafalarımız niye uyuşmuyor seninle?” diyen Tacettin Özkaraman var. Henüz daha kız istemeye gitmeden, oğlu için düğün salonu tutan, bunu izah ederken de; “Haber yolladık görücüye geleceğiz diye, gelmeyin dediler; ama olsun ben yine de salonu tuttum.” demekte hiçbir beis görmeyen, komik kayınpeder Hakkı Yıldırım var.
Kalender meşrep sanatçı dostlar var sonra; kişisel sergisindeki tüm tablolarını dostlarına hediye ediyor Metin Aşoğlu. İzmir’de bir kuaför çırağı olan Fatma Sezen Aksu’yu keşfediyor organizatör Hamdi Özarutan.
Bir de okuyanın gönlüne huzur veren kahramanlar var; imamı olduğu Edirne Dar’ül Hadis Camii’ni cennet bahçesine çeviren Mahmut Eroğlu gibi, hiçbir hastasından para kabul etmeyen bilge hekim Sadık Canlı gibi, herkesin derdiyle dertlenip kendini hasta eden Kadir Tunca gibi. İnsanları gülümseterek, severek yükselmiş, başarılı kadın hikâyeleri var; İffet Hacıeyüpoğlu, Müjgan Zaman gibi. En çok da cömert insanlar var bu kitapta, hepsinin ortak özelliği, dağıtarak zenginleşmeleri; Kemal Kılıç, Oktay Azem Özkurt, Rahmi Sak gibi.
Balkanlar’dan Adapazarı’na, Edirne’den Mardin’e, Kırk Güzel İnsan, güzelin umudu olacak okuyucunun kalbinde. Dünyada güzelliğin var olabileceğinin, iyi insanların daima etrafta olduğunun ispatı olacak. Kitaptaki kırk kişinin hayatını, güzeli daha güzel kılan, güzeli daha güzel gören Fahri Tuna kaleminden okurken; gök önünüze serilmiş, dalga ayağınıza değmiş, bir kedi okşamış ya da en kıymetlisi; hiç tanımadığınız biri size gülümsemiş gibi ferahlık duyacaksınız, mutlu olacaksınız. Eminim; bu kitap ile siz, güzelliğe inanacaksınız! ‘’
Kitap Ptt Aralığı Değişim Kitabevi’nden ve internetten temin edilebiliniyor..
Fahri Tuna
1959’da Sakarya’da doğdu. Endüstri mühendisi. Kamuda yöneticilikten emekli olduktan sonra, GAP’ta ve Balkanlar’da vali danışmanlığı yaptı.
İzlenim, Yedi İklim, Türk Edebiyatı, Dergâh, Ay Vakti, Hece, Hece-Öykü, Irmak, Balkan Türküsü, Şehir ve Kültür dergilerinde, portre ve denemeleriyle göründü.
GAP için hazırladığı projeleriyle, TÜGED tarafından “2010- Yılın Kültür Adamı” seçildi. Aynalıkavak Yazılarıkitabı, “2011- TYB Yılın Şehir Kitabı” ödülüne lâyık görüldü. Balkanlardaki dergi çalışmaları ve Akademi-Rumeli projesi, “Prizren Nuri Brina Balkanlarda Türk Kültürüne Hizmet Ödülü”ne değer bulundu.
Yayımlanmış biyografi/portre kitapları:
Gül Sancılı Adam; Faik Baysal (2006), Şarkıların Nabzındaki İsim; Halit Çelikoğlu (2008), Akşamın Aydınlığında Portreler (2010), Ülkesine Adanmış Bir Ömür; Numan Yazıcı (2011), Önden Giden Atlılar(2012), Kırkikindi (2014), Yaşayan Nasreddin Hoca; Hâfız Hasan Çolak (2014), Yaşa’yan Portreler (2015), Bilge Hekim; Sadık Canlı (2017), Kırk Güzel İnsan (2017).