"Faiz oranlarını bir kerede düşürme politikasını doğru bulmuyorum"
Sakarya Üniversitesi (SAÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mahmut Bilen, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan\'ın faizler konusundaki değerlendirmesine ilişkin, "İktidarı boyunca ortalama yüzde 7 düzeyinde büyümeyi Türkiye\'ye kazandırmış Başbakan var karşımızda. Enflasyon değerlerindeki bu olumsuzluk, büyümeyi yavaşlatıyor. Bu durum Başbakan\'ı rahatsız ediyor" dedi.
Bilen yaptığı açıklamada, Merkez Bankasının başkanını hükümetin atadığını belirterek, uygulanan politikaların doğru olduğunu, faiz indiriminin ekonomide daha büyük sorunları beraberinde getireceğini savundu.
Merkez Bankasının özerk yapısının sıkıntı oluşturmayacağını kaydeden Bilen, geçmiş yıllarda da yüksek enflasyon olduğunu, bu yüzden kurlardaki ufak olumsuz değişikliğin kaygıya yol açtığını dile getirdi.
Bilen, kurlardaki olumsuz değişiklik nedeniyle ekonominin kötü günlerine döneceği algısı oluştuğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu:
"Merkez Bankasının dünya ekonomisi karşısında sergilediği tavrı görmezden gelmemeliyiz. Başbakan\'ın tepkisini aslında Merkez Bankasının enflasyon ve büyüme rakamlarıyla alakalı döviz kurunu tutturamaması görmüyorum. Merkez Bankası, yabancı yatırımcıların kur değişikliklerinden dolayı büyük risklerle karşı karşıya gelmemesi amacıyla faiz oranlarını 4 puan arttırarak, fonun ülke dışına kaçmaması ve oynak kur değerlerin tehdit oluşturmaması için önlem aldı. Faiz oranları fiilen 2 puan yukarı çıkmıştı. Merkez Bankası da faizleri iki puan yukarı çıkarmıştı."
Bilen, Başbakan Erdoğan\'ın haklı olarak faizlerin yüksek seyretmesini ekonomik büyümeyi aksatan faktör gördüğünü kaydederek, "Bu kaygı, anlaşılabilir karşılanmalı çünkü Başbakan\'ın öncelikli hedeflerine baktığımız zaman ekonomiyi büyütmek olduğunu hepimiz biliyoruz" ifadesini kullandı.
Faiz artışının ekonomideki hızlı ve istikrarlı büyüme sürecinin temposunu düşürmesinin Başbakan Erdoğan\'ı endişelendirdiğini aktaran Bilen, Amerika, Avrupa ve Japonya\'daki gibi negatif faiz uygulamasını Merkez Bankasından beklemenin ekonomi açısından rasyonel olamayacağını savundu.
"Faiz oranlarının sert şekilde düşürülmesi başka sorunları beraberinde getirir"
Bilen, Merkez Bankasının, Başbakan Erdoğan\'ın istediği çerçevede faiz oranlarını sert şekilde düşürmesinin, enflasyonu kontrol etme ve fiyat istikrarını sağlama riskini de beraberinde getireceğini söyledi.
"Ben Başbakan\'ın tepkisinin rasyonellikten çok, duygusal olduğunu düşünüyorum. Olgunlaşan istikrarlı ekonominin yavaşlaması Başbakan\'ı tedirgin ediyor" diyen Bilen, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bunu da bence doğal yorumlamak gerekiyor. Bence Başbakan\'ı böyle konuşturan yatırımcılar ve ihracatçılardır. Enflasyon, yatırımcı için birinci problem değildir. Yatırımcılar, ucuz finansman giderleriyle yatırımlarının devam etmesini ister. Kurlardaki değişiklik, yatırımcıların gelir-gider dengesini bozar. Aynı şey ihracatçılar için de geçerli. Enflasyonun yüksek olmasının acı hatıraları hala silinmemişken yükselen her kur değeri ekonomi çevrelerinde kaygı yaratıyor ama çözüm olarak Merkez Bankasının faiz oranlarını bir kerede düşürme politikasını doğru bulmuyorum.
Enflasyon beklentilerini istikrarlı şekilde aşağı çekmek mümkün. Yaz aylarında gıda ürünlerindeki fiyat düşüşleri enflasyon beklentilerinin düşmesine sebep olabilir. Büyümenin, istihdamın, yatırımın yavaşlamış olması, Başbakan\'ı öfkelendiriyor. İktidarı boyunca ortalama yüzde 7 düzeyinde büyümeyi Türkiye\'ye kazandırmış Başbakan var karşımızda. Enflasyon değerlerindeki bu olumsuzluk, büyümeyi yavaşlatıyor. Bu durum Başbakan\'ı rahatsız ediyor."
Bilen yaptığı açıklamada, Merkez Bankasının başkanını hükümetin atadığını belirterek, uygulanan politikaların doğru olduğunu, faiz indiriminin ekonomide daha büyük sorunları beraberinde getireceğini savundu.
Merkez Bankasının özerk yapısının sıkıntı oluşturmayacağını kaydeden Bilen, geçmiş yıllarda da yüksek enflasyon olduğunu, bu yüzden kurlardaki ufak olumsuz değişikliğin kaygıya yol açtığını dile getirdi.
Bilen, kurlardaki olumsuz değişiklik nedeniyle ekonominin kötü günlerine döneceği algısı oluştuğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu:
"Merkez Bankasının dünya ekonomisi karşısında sergilediği tavrı görmezden gelmemeliyiz. Başbakan\'ın tepkisini aslında Merkez Bankasının enflasyon ve büyüme rakamlarıyla alakalı döviz kurunu tutturamaması görmüyorum. Merkez Bankası, yabancı yatırımcıların kur değişikliklerinden dolayı büyük risklerle karşı karşıya gelmemesi amacıyla faiz oranlarını 4 puan arttırarak, fonun ülke dışına kaçmaması ve oynak kur değerlerin tehdit oluşturmaması için önlem aldı. Faiz oranları fiilen 2 puan yukarı çıkmıştı. Merkez Bankası da faizleri iki puan yukarı çıkarmıştı."
Bilen, Başbakan Erdoğan\'ın haklı olarak faizlerin yüksek seyretmesini ekonomik büyümeyi aksatan faktör gördüğünü kaydederek, "Bu kaygı, anlaşılabilir karşılanmalı çünkü Başbakan\'ın öncelikli hedeflerine baktığımız zaman ekonomiyi büyütmek olduğunu hepimiz biliyoruz" ifadesini kullandı.
Faiz artışının ekonomideki hızlı ve istikrarlı büyüme sürecinin temposunu düşürmesinin Başbakan Erdoğan\'ı endişelendirdiğini aktaran Bilen, Amerika, Avrupa ve Japonya\'daki gibi negatif faiz uygulamasını Merkez Bankasından beklemenin ekonomi açısından rasyonel olamayacağını savundu.
"Faiz oranlarının sert şekilde düşürülmesi başka sorunları beraberinde getirir"
Bilen, Merkez Bankasının, Başbakan Erdoğan\'ın istediği çerçevede faiz oranlarını sert şekilde düşürmesinin, enflasyonu kontrol etme ve fiyat istikrarını sağlama riskini de beraberinde getireceğini söyledi.
"Ben Başbakan\'ın tepkisinin rasyonellikten çok, duygusal olduğunu düşünüyorum. Olgunlaşan istikrarlı ekonominin yavaşlaması Başbakan\'ı tedirgin ediyor" diyen Bilen, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bunu da bence doğal yorumlamak gerekiyor. Bence Başbakan\'ı böyle konuşturan yatırımcılar ve ihracatçılardır. Enflasyon, yatırımcı için birinci problem değildir. Yatırımcılar, ucuz finansman giderleriyle yatırımlarının devam etmesini ister. Kurlardaki değişiklik, yatırımcıların gelir-gider dengesini bozar. Aynı şey ihracatçılar için de geçerli. Enflasyonun yüksek olmasının acı hatıraları hala silinmemişken yükselen her kur değeri ekonomi çevrelerinde kaygı yaratıyor ama çözüm olarak Merkez Bankasının faiz oranlarını bir kerede düşürme politikasını doğru bulmuyorum.
Enflasyon beklentilerini istikrarlı şekilde aşağı çekmek mümkün. Yaz aylarında gıda ürünlerindeki fiyat düşüşleri enflasyon beklentilerinin düşmesine sebep olabilir. Büyümenin, istihdamın, yatırımın yavaşlamış olması, Başbakan\'ı öfkelendiriyor. İktidarı boyunca ortalama yüzde 7 düzeyinde büyümeyi Türkiye\'ye kazandırmış Başbakan var karşımızda. Enflasyon değerlerindeki bu olumsuzluk, büyümeyi yavaşlatıyor. Bu durum Başbakan\'ı rahatsız ediyor."
10 yıl önce
Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]
b442239f1b998d981c11d4afcad9d89e@