Ferizli L Tipi Cezaevi'nde, Sular Durulmuyor

Ferizli L Tipi Cezaevi'nde cinayet zanlısı olarak tutuklu bulunan Fatih Kolbasar, mahkemede duruşmaya çıkacağı günün sabahı odasında intihar etti.

Ölüm tutanağında yer alan zanlının ağzında çorap bulunduğu, elleri ve ayaklarının bağlı olduğu ifadeleri nedeniyle ölüm şüpheli bulundu. Kolbastı ailesi, ölüm sebebinin araştırılması için Ferizli Cumhuriyet Savcılığı'na başvurdu.   

Şüpheli İntihar

Geçen ay cinsel istismar suçu nedeniyle tutuklu bulunan zanlılara infaz memurlarının işkence yaptığı iddialarıyla gündeme gelen Ferizli L Tipi Cezaevi'nde 4 gün önce şüpheli bir intihar olayı meydana geldi. Cinayet zanlısı olarak cezaevinde tutuklu bulunan Fatih Kolbasar (23), tek kişilik odada intihar etti. Zanlının odada ağzında çorap bulunması, ellerinin ve ayaklarının bağlı olması nedeniyle ölümü şüpheli bulan Kolbastı ailesi, ölümün araştırılması için Ferizli Cumhuriyet Savcılığı'na başvurdu.

Acıların En Büyüğünü Yaşadık

Fatih Kolbasar'ın kardeşi Yavuz Kolbasar, babası İdris Kolbasar, amcasının oğlu Süleyman Kolbasar, ağabey Recep Kolbasar, Ferizli Adliyesi'ne gelerek basın açıklaması yaptı. Ölümü şüpheli bulduklarını belirten ağabey Recep Kolbasar, "Kardeşim Fatih Kolbasar, 7 aydan bu yana şüpheli bir öldürülmenin zanlısı olarak Ferizli Cezaevi'ndeydi. Mahkemesi devam etmekteydi. Biz kendisiyle en son 12 Aralık günü bayram açık ziyaretinde görüştük. Kendisinin suçsuzluğunu mahkemede anlatacağını, savunmasını yapacağını, bize belirtti. Moral ve psikolojik olarak iyiydi. Nasıl oluyor da mahkemesi olacağı günün evvelindeki akşam intihar ediyor. İntiharı mahkemeye gideceğim sırada öğrendim. Biz aile olarak bu haberle acıların en büyüğünü yaşadık" dedi.

Çelişki ve Şüphelerle Dolu

İntihar olayının ayrıntılarını öğrenmek için Ferizli Adliyesi'ne gittiklerini ifade eden ağabey Recep Kolbasar, sözlerine şöyle devam etti: "Savcıyla görüşemedik. Savcı kaleminden ölüm tutanağını aldık. Tutanakta anlatılanlara göre ölüm hadisesi tamamen tezat. Çünkü çelişki ve şüphelerle dolu. Biz bu duruma şüpheli ölüm diyoruz. Tutanakta; kişinin iple ellerinin, ayaklarının bağlı olduğu ağzında çorap olduğu ve üzerinden bandajlandığı ve boynundan iple kaldığı odanın pencere demirliklerine asılı olduğu,ayaklarının yere yarı basar şekilde olduğu ifade ediliyor. Bu nasıl bir intihardır?"

<p><font face="arial,helvetica,sans-serif" size="2"><strong>Acıların En B&uuml;y&uuml;ğ&uuml;n&uuml; Yaşadık</strong></font></p><p><font face="arial,helvetica,sans-serif" size="2">Fatih Kolbasar'ın kardeşi Yavuz Kolbasar, babası İdris Kolbasar, amcasının oğlu S&uuml;leyman Kolbasar, ağabey Recep Kolbasar, Ferizli Adliyesi'ne gelerek basın a&ccedil;ıklaması yaptı. &Ouml;l&uuml;m&uuml; ş&uuml;pheli bulduklarını belirten ağabey Recep Kolbasar, &quot;Kardeşim Fatih Kolbasar, 7 aydan bu yana ş&uuml;pheli bir &ouml;ld&uuml;r&uuml;lmenin zanlısı olarak Ferizli Cezaevi'ndeydi. Mahkemesi devam etmekteydi. Biz kendisiyle en son 12 Aralık g&uuml;n&uuml; bayram a&ccedil;ık ziyaretinde g&ouml;r&uuml;şt&uuml;k. Kendisinin su&ccedil;suzluğunu mahkemede anlatacağını, savunmasını yapacağını, bize belirtti. Moral ve psikolojik olarak iyiydi. Nasıl oluyor da mahkemesi olacağı g&uuml;n&uuml;n evvelindeki akşam intihar ediyor. İntiharı mahkemeye gideceğim sırada &ouml;ğrendim. Biz aile olarak bu haberle acıların en b&uuml;y&uuml;ğ&uuml;n&uuml; yaşadık&quot; dedi. </font></p><p><font face="arial,helvetica,sans-serif" size="2"><strong>&Ccedil;elişki ve Ş&uuml;phelerle Dolu</strong></font></p><p><font face="arial,helvetica,sans-serif" size="2">İntihar olayının ayrıntılarını &ouml;ğrenmek i&ccedil;in Ferizli Adliyesi'ne gittiklerini ifade eden ağabey Recep Kolbasar, s&ouml;zlerine ş&ouml;yle devam etti: <font color="#333399">&quot;Savcıyla g&ouml;r&uuml;şemedik. Savcı kaleminden &ouml;l&uuml;m tutanağını aldık. Tutanakta anlatılanlara g&ouml;re &ouml;l&uuml;m hadisesi tamamen tezat. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; &ccedil;elişki ve ş&uuml;phelerle dolu. Biz bu duruma ş&uuml;pheli &ouml;l&uuml;m diyoruz. Tutanakta; kişinin iple ellerinin, ayaklarının bağlı olduğu ağzında &ccedil;orap olduğu ve &uuml;zerinden bandajlandığı ve boynundan iple kaldığı odanın pencere demirliklerine asılı olduğu,ayaklarının yere yarı basar şekilde olduğu ifade ediliyor. Bu nasıl bir intihardır?&quot;</font></font></p>

Bu Nasıl Tedbir?

Kardeşinin iki gün önce son kaldığı koğuşta bileklerini keserek intihar teşebbüsünde bulunduğunun söylendiğini anlatan Kolbasar, sözlerini şöyle sürdürdü: "Hatta kesikler hayati tehlike arz ediyor deniyor. Kişinin böyle bir durumu varsa neden ailesine, avukatına o gece bildirilmiyor da ölüm vuku bulduğunda haber veriliyor. Tutanakta yine kardeşimin hastanede yattığı, tedavi edildikten sonra cezaevine tekrar geri getirildiği, koğuşunun değiştirildiği, önceki iki kişilik yatılı odadan tek kişilik yatılı odaya alındığı ifade ediliyor. Vefat olayının gündüzünde İstanbul Bakırköy Hastanesi'ne sevkinin yapılacağı kişiye sağ iken iletildi deniyor. Bu nasıl tedbirdir ki hasta kaldığı hastanede bir süre daha yatırılabilirdi, buradan İstanbul'a sevk edilebilirdi, cezaevi gelişinde gönderilebilirdi."

Odasında İntihara Teşebbüs Ettiren Malzemelerin Ne İşi var?

Bunların hiçbirinin olmadığını ve yine koğuş değiştirildiğini anlatan Kolbasar, şunları söyledi: "Nasıl tedbir ki daha önce intihar teşebbüsü olduğu söylenen kişi, intiharı kolaylaştırabilecek, gerçekleştirebilecek odasında bulunmaması gereken en başta ip, bandaj malzemeleri bulunuyor. Madem böyle bir durum hasıl olmuş, sürekli gözetim altında olması gerekmiyor mu?"

Bizce Öldürüldü

Sonuç olarak bir evladı devletin himayesi altındaki cezaevine canlı olarak verdiklerini ancak cenazesini aldıklarını anlatan Kolbasar, şöyle konuştu: "İfade edilen ölüm halini ailesi ve akrabaları olarak kesinlikle kabul etmiyoruz. Ölüm başından sona kadar şüpheli. Bir isim olarak kimseyi suçlamıyoruz. Talebimiz bağımsız yargımızdan suçluların bulunması, adaletin önüne çıkarılması ve bu durumun aydınlatılmasıdır. Bunun gibi acı olayların bir daha yaşanmamasını istiyoruz. Biz öldürüldü şüphesini taşıyoruz."

Ölen Fatih Kolbastı'nın amcasının oğlu Süleyman Kolbastı ise "Daha önce bu cezaevinde işkence olayları oldu. Bu ölüm de şüpheli. Bu bir skandaldır" ifadelerini kullandı.

<p><font face="arial,helvetica,sans-serif" size="2"><strong>Bu Nasıl Tedbir?</strong></font></p><p><font face="arial,helvetica,sans-serif" size="2">Kardeşinin iki g&uuml;n &ouml;nce son kaldığı koğuşta bileklerini keserek intihar teşebb&uuml;s&uuml;nde bulunduğunun s&ouml;ylendiğini anlatan Kolbasar, s&ouml;zlerini ş&ouml;yle s&uuml;rd&uuml;rd&uuml;: <font color="#333399">&quot;Hatta kesikler hayati tehlike arz ediyor deniyor. Kişinin b&ouml;yle bir durumu varsa neden ailesine, avukatına o gece bildirilmiyor da &ouml;l&uuml;m vuku bulduğunda haber veriliyor. Tutanakta yine kardeşimin hastanede yattığı, tedavi edildikten sonra cezaevine tekrar geri getirildiği, koğuşunun değiştirildiği, &ouml;nceki iki kişilik yatılı odadan tek kişilik yatılı odaya alındığı ifade ediliyor. Vefat olayının g&uuml;nd&uuml;z&uuml;nde İstanbul Bakırk&ouml;y Hastanesi'ne sevkinin yapılacağı kişiye sağ iken iletildi deniyor. Bu nasıl tedbirdir ki hasta kaldığı hastanede bir s&uuml;re daha yatırılabilirdi, buradan İstanbul'a sevk edilebilirdi, cezaevi gelişinde g&ouml;nderilebilirdi.&quot;</font></font></p><p><font face="arial,helvetica,sans-serif" size="2"><strong>Odasında İntihara Teşebb&uuml;s Ettiren Malzemelerin Ne İşi var?</strong></font></p><p><font face="arial,helvetica,sans-serif" size="2">Bunların hi&ccedil;birinin olmadığını ve yine koğuş değiştirildiğini anlatan Kolbasar, şunları s&ouml;yledi: <font color="#333399">&quot;Nasıl tedbir ki daha &ouml;nce intihar teşebb&uuml;s&uuml; olduğu s&ouml;ylenen kişi, intiharı kolaylaştırabilecek, ger&ccedil;ekleştirebilecek odasında bulunmaması gereken en başta ip, bandaj malzemeleri bulunuyor. Madem b&ouml;yle bir durum hasıl olmuş, s&uuml;rekli g&ouml;zetim altında olması gerekmiyor mu?&quot;</font></font></p><p><font face="arial,helvetica,sans-serif" size="2"><strong>Bizce &Ouml;ld&uuml;r&uuml;ld&uuml;</strong></font></p><p><font face="arial,helvetica,sans-serif" size="2">Sonu&ccedil; olarak bir evladı devletin himayesi altındaki cezaevine canlı olarak verdiklerini ancak cenazesini aldıklarını anlatan Kolbasar, ş&ouml;yle konuştu: &quot;İfade edilen &ouml;l&uuml;m halini ailesi ve akrabaları olarak kesinlikle kabul etmiyoruz. &Ouml;l&uuml;m başından sona kadar ş&uuml;pheli. Bir isim olarak kimseyi su&ccedil;lamıyoruz. Talebimiz bağımsız yargımızdan su&ccedil;luların bulunması, adaletin &ouml;n&uuml;ne &ccedil;ıkarılması ve bu durumun aydınlatılmasıdır. Bunun gibi acı olayların bir daha yaşanmamasını istiyoruz. Biz &ouml;ld&uuml;r&uuml;ld&uuml; ş&uuml;phesini taşıyoruz.&quot; </font></p><p><font face="arial,helvetica,sans-serif" size="2">&Ouml;len Fatih Kolbastı'nın amcasının oğlu S&uuml;leyman Kolbastı ise <font color="#333399">&quot;Daha &ouml;nce bu cezaevinde işkence olayları oldu. Bu &ouml;l&uuml;m de ş&uuml;pheli. Bu bir skandaldır&quot;</font> ifadelerini kullandı.</font></p>
15 yıl önce
Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]
06f24306c12dd49c88a8b4436041ef88@