Sakarya\'da 7 yıl önce karayolunda antrenman yaparken geçirdiği trafik kazası sonrasında 2 hastane dolaştırıldıktan sonra hayatını kaybeden bisiklet sporcusu Betül Coşan\'ın (15), ölümünde ihmali oldukları öne sürülen 2 doktor hakkında açılan dava sonuçlandı.
Taksirle ölüme sebebiyet verdikleri iddiasıyla yargılanan 2 beyin cerrahı beraat etti.
İki hastane arasında dolaştırıldı
Lisanslı bisiklet sporcusu Betül Coşan, 22 Eylül 2006 da Sabahattin Zaim Bulvarı\'nda antrenman yaparken bir minibüsün çarpması sonucu ağır yaralandı. Betül Coşan, ilk olarak ambulansla Yenikent Devlet Hastanesi\'ne kaldırıldı. Genel durumu ağır ve şuuru kapalı halde hastaneye getirilen genç sporcu, nöbetçi beyin cerrahı olmadığı için Toyotasa İlk Yardım ve Travmatoloji Hastanesi\'ne sevk edildi. Betül, sevk edildiği hastanenin tomografi cihazının bozuk olması nedeniyle yeniden yaklaşık 25 kilometre mesafede bulunan Yenikent Devlet Hastanesi\'ne geri gönderildi. 2 hastane arasında dolaştırılan Betül, ikinci kez getirildiği hastanede hayatını kaybetti.
2 doktora dava
Kazanın ardından savcılığın başlattığı soruşturmada, Betül\'ün ölümünde ihmalleri oldukları iddiasıyla olay günü Toyotasa İlk Yardım ve Travmatoloji Hastanesi\'nde geçici görevle bulunan Beyin Cerrahi Uzmanı N.K. ile Yenikent Devlet Hastanesi Beyin Cerrahisi Uzmanı L.K. hakkında Sakarya 3. Asliye Ceza Mahkemesi\'nde dava açıldı.
Ölüme sebebiyet
Soruşturma kapsamında İstanbul Adli Tıp Kurumu 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu\'nca 30 Haziran 2008\'de hazırlanan raporda, şüpheli doktorların eksik eylemleri nedeniyle Betül Coşan\'ın ölümüne sebebiyet verdikleri belirtildi. Dava dosyasına eklenen raporda "Beyin Cerrahisi Uzmanı N.K. ağır tabloda getirilen kişinin klinik tablosunu tespit edemeyerek beyin tomografisi çektirmek üzere Yenikent Devlet Hastanesi\'ne geri gönderdiği, oysa ki kişinin yatırılarak sıvı replasmanı, kan takviyesi yapılması, kanamaya yol açan patolojinin acilen tespiti gerektiği bu nedenle tabip olarak eyleminde eksiklik bulunduğu, beyin cerrahı L.Ş.\'nin kişiyi değerlendirdiği dönemde şok tablosunun tamamen yerleştiği, ancak kendisinin de gerekli tedaviyi yapmaksızın sadece yoğun bakım servisine yatırılması talimatını verdiği, bu nedenle bu hekimin de eksik eyleminin bulunduğunun bildirildiği görülmüştür." denildi.
"Tıbbi hizmet olarak eksiklik yapmadım"
Doktor N.K., mahkemedeki savunmasında, hastayı Yenikent Devlet Hastanesi\'ne yönlendirdiği anda bir tıbbi uzmanın yapması gereken tüm işlemleri yaptığını savundu. N.K, "Hastane ile bizzat temasa geçtim. Acil polikliniğinin pratisyen hekimine ulaştım. Kendisine hastanın durumunu bildirmekle birlikte sitem de ettim. \'Tomografi çekilmeden bu durumdaki hastayı nasıl gönderirsiniz?\' dedim. Bir yandan da \'hasta gelmeden hazırlıklar yapılsın, nöbetçi beyin cerrahına haber verilsin. Hasta gelmek üzere, dakikaların bile önemi var\' diyerek tüm uyarıları yaptım. Olay sırasında tıbbi hizmet anlamında eksik hiçbir şey yapmadım. Olayda kusurumun olmadığını düşünüyorum" diye konuştu.
"Yapacak bir şey yoktu"
Doktor L.Ş. ise olay tarihinde hastanede geçici görevle çalıştığını belirtti. İcap görevinin bulunmadığını anlatan L.Ş., şunları söyledi; "Olay günü şehir merkezindeydim. Hastaneden bana haber geldiğinde yapılması gerekenleri söyledim. Bir yandan da hastanenin aracı beni almaya geldi ve araca binerek hastaneye ulaştım. Ben ulaştığımda tomografi yeni çekilmişti. Benim görevim dahilinde gecikmem söz konusu değildir. Benim hastayı görmem ile yoğun bakıma alınma süreci arasında 5 dakika yoktur. Ben yoğun bakımda gereken işlem aşamasına geldiğimde arkadaşlarım bana \'hastayı yatağa aldığımız anda kalbi durdu\' diye söyledi. Bu aşamadan sonra da yapılması gereken tüm şeyler yapıldı. Ama hastayı döndüremedik. Çocuğun ciğerlerinin patladığını anladık. Ölüm sebebini saptadık."
Yüksek Sağlık Şurası kusur buldu
Sağlık Bakanlığı Yüksek Sağlık Şurası ise davayla ilgili 8 Nisan 2010\'da sunduğu raporunda ölen sporcuya otopsi yapılmamasının eksiklik olduğunu kaydetti. Sporcunun ilk getirildiği Yenikent Devlet Hastanesi\'nde şok tablosundaki hastaya gerekli yaklaşımın eksik olduğu ve ilk müdahale yapılmadan sevk edildiği belirtilen raporda doktorlar A.K.S. ve O.D.\'nin esas kusurlu oldukları ifade edildi. Toyotasa İlk Yardım ve Travmatoloji Hastanesi\'nde ise hastaya teşhis ve tedavide gereken yaklaşımı göstermeyen doktor N.K. ile İ.A.\'nın kusurlu olduğu kaydedildi. Sporcunun tekrar getirildiği Yenikent Hastanesi\'nde hastayı yeterince değerlendirmeden yoğun bakıma yatıran ve acil müdahalede geciken L.S.\'nin tali kusurlu olduğu vurgulandı.
Adli Tıp: "Kusur yok
Adli Tıp Kurumu 1. Adli Tıp İhtisas Kurulu da her 2 hastanede yapılan işlemlerin tıp kurallarına uygun olduğu yönünde rapor verdi. Raporlardaki çelişkiler üzerine dosya Adli Tıp Genel Kurulu\'na gönderildi. Genel kurul, her iki hastanede yapılan işlemlerin tamamının tıp kurallarına uygun olduğunu belirterek hekimlerin kusurunun bulunmadığına oy birliğiyle karar verdi.
Davayı karara bağlayan mahkeme, adli tıp raporlarını dikkate alarak 2 doktorun beraatine karar verdi.
Öte yandan Sakarya 1. İdare Mahkemesi sporcunun ailesinin açtığı tazminat davasında, Betül Coşan\'ın ölümünde ihmali bulunan Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ile Sağlık Bakanlığı\'nı 55 bin lira tazminata mahkum etmişti.