Saadet Partisi İl Gençlik Kolları Başkanı Tuncay Er, 'Gençliğe açık mektup' adında bir açıklama yayınladı:
''Bugün dünyada 7 milyar 300 milyon kadar insan yaşamaktadır. Başta Avrupa olmak üzere batılı ülkelerin nüfuslarının yaş ortalamaları giderek yükselmekte ve buna paralel olarak doğum oranı da azalmaktadır buna bağlı olarak işgücü potansiyeli de giderek azalmaktadır. Özellikle kuzey Avrupa ülkelerinde doğum oranının arttırılması için devlet eliyle ciddi kampanyalar düzenlenmektedir.Batının aksine doğuda özelliklede İslam ülkelerinde de genç nüfus ve doğum oranı oldukça yüksek ve işgücü potansiyeli de batıya oranla oldukça yüksektir.
Genç nüfus miktarının, işgücünün ve nüfus zafiyetinin getirdiği olumsuz durum karşısında batılı ülkeler mevcut durumları ve gelecekleri ile alakalı farklı bir takım tedbirler almaktadır. Genel olarak ekonomik ve siyasi üstünlüklerini korumak için başta İslam coğrafyası olmak üzere dünyanın farklı yerlerinde mevcut imkanlarıyla haksızlık, zorbalık ve sömürüye dayalı bir düzen inşa etmektedirler.
Bilindiği üzere bir takım bahanelerle işgal edilen Irak esasen siyasi ve askeri tehdit olmasından ziyade doğal kaynakları nedeniyle kontrol altına alınmak istenmiştir. Yine bir başka İslam ülkesi olan Libya aynı bahanelerle işgal edilmiş fakat düzen bozulmuş, yeraltı kaynakları başta Fransızlar olmak üzere batılı ülkeler arasında pay edilmiştir.
Hal böyle iken özellikle İslam ülkelerinde genç nüfus açısından ciddi problemler meydana gelmektedir. Çünkü batılı ülkeler siyasi ve ekonomik kuşatmaları vesilesiyle farklı coğrafyalarda bulunan insanların sahip oldukları zenginlikleri ve kaynakları kontrol etmekte bu durum o ülkelerde bulunan insanların gelecek kaygısı, iş problemi ve bir takım psikolojik sıkıntılar yaşamalarına vesile olmaktadır. Neticede batılı ülkeler tarafından oluşturulmuş ve kurallarıda yine batılı ülkeler tarafından dizayn edilmişbir dünyameydana gelmiştir. İnsanlar mevcut sermayeyi yönlendiren kuruluşlarda çalışmayı kendilerinin gerçekleştirebileceği faaliyetlere tercih etmektedirler.
Girişimci ruh ve gençlerle ait bir takım hasletler köreltilmiş olup, piyasayı yeni alanlara yönlendirebilecek manevralarda yine batı kaynaklı kuruluşlardan gelmektedir. Bu nedenle gençlerin zihni ve sosyal hayatları kendilerine biçilen mesai saatleriyle şekillenmektedir. Sosyal hayatın ve aile ilişkilerinin kısıtlandığı, manevi ve ahlaki bir takım değerlerin iş ve gelecek kaygısı uğruna hiçe sayıldığı bir topluma doğru yol almaktayız. Özellikle gençlerimizin kişisel olarak milli ve manevi değerlerini öğrenip, yaşayabileceği ve sonraki nesillere aktarabileceği bir gelenek bağı yok olmaküzeredir.
İnsanlar herhangi bir gaye ve ideal sahibi olmaktan çok uzakta sadece geçim derdi ve yaşamlarını devam ettirebilmek için canlarını dişlerine takıp gece gündüz demeden ekmek parası peşinde koşmaktadır. Oysa reklam ve eğlence sektörlerinde işletilen rakamlar dünya üzerinde var olan yoksunluğu defalarca önleyecek seviyededir. Araba tanıtımı için modellik yapan mankenler, izlenme oranının arttırılması için düzenlenen ahlaki ve manevi değerlerin hiçe sayıldığı programlar oldukça yüksek meblağların tüketildiği alanlardır. Gelir dağılımındaki bu adaletsizlik ancak ve ancak yeni bir dünyanın kurulması ile önlenebilir. Herkesin gelir dağılımından eşit pay aldığı, güçlünün güçsüzü ezmek için değil daha iyinin ve daha faydalının gerçekleştirilmesi için mücadele ettiği bir dünyanın kurulması mümkün değil midir? Kelli felli adamların sabahlara kadar tv programlarında arz-ı endam edip tartıştıkları boş ve karşılıksız kelamların yerine bu gibi çok mühim meselelerin konuşulmasını düşünmek çok zor mudur? Saadet partisi Sakarya İl Gençlik Kolları olarak başta gençlerimiz olmak üzere aziz milletimizin alın terine sahip çıkmak ve gelir dağılımındaki dengesizliğe farkındalık oluşturmak açısından bu hususları siz kıymetli basın mensuplarıyla paylaşıyoruz.''