Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, "Okul, cami ve ailenin, toplumun din konusunda bilgilendiği, kimliğini inşa ettiği yerler olmaktan çıktığını, bunların önüne yeni iletişim yollarının geçtiğini hep birlikte görerek, stratejilerimizi buna göre çizmeye başlamamız lazım" dedi.
Görmez, Sakarya'nın Sapanca ilçesindeki "Yurtdışı Din Hizmetleri Konferansı"nın kapanışında, İslam dünyasının, doğru bilgiye su ve ekmek kadar ihtiyaç duyduğunu söyledi.
Sağlıklı din eğitimi tecrübesini dünyayla paylaşmayı son derece önemli gördüklerini, bunun tüm insanlığa hizmet olduğunu belirten Görmez, "Dünyada selam ve barış kıtlığı söz konusu. Yeryüzünde barışı egemen kılmak, Kur'an-ı Kerim'in her birimize, bütün insanlığa yönelttiği bir görev. Aynı zamanda tarihimiz ve medeniyetimizdeki barışı, sevgiyi ve merhameti yeryüzüne yaymak, taşımak son derece önem arz ediyor" diye konuştu.
Yeni iletişim imkanlarına değinen Görmez, şöyle devam etti:
"Bilhassa yeni iletişim kanalları marifetiyle İslam'ın aydınlık yüzünü karartmak, insanın İslam ile ilişkisini kuran doğru bilgiyi örtmek, yalan ve yanlış bilgilerle o kanalları doldurmak gibi bir kötülükle karşı karşıyayız. Allah'a giden yolları kapatanlar, karartanlar, Allah giden yolu yalan yanlış bilgilerle kirletenler, bu husus gerçekten son derece önemli. Yeni iletişim imkanları başlığı altında bunun üzerinde çokça durmamız gerekiyor. Okul, cami ve ailenin, toplumun din konusunda bilgilendiği, kimliğini inşa ettiği yerler olmaktan çıktığını, bunların önüne yeni iletişim yollarının geçtiğini hep birlikte görerek, stratejilerimizi buna göre çizmeye başlamamız lazım."
"Doğru bilgiyi yeniden inşa etmek için..."
Cami, okul, üniversite ve aile kurumunun önemine dikkati çeken Görmez, "Bu müesseselerin gücünü kaybetmemesi için çalışmalar yaparken, bir taraftan da insanların dini kimliğini buralarda inşa etmek yerine, yeni iletişim imkanlarıyla inşa etmeye başladığını fark etmiş bulunuyoruz" ifadesini kullandı.
Görmez, "Yeni iletişim imkanlarını kullanarak, insanlarla Allah arasında, insanlarla din arasında o doğru bilgiyi yeniden inşa etmek için büyük çaba ve gayret içinde olmamız gerekiyor" değerlendirmesinde bulundu.
Eğitimcilerin, "insanların kimliğinin 2 yaşından itibaren şekil almaya başladığını" söylediğini aktaran Görmez, özellikle Avrupa'da yaşayan Türklerin inşa ettiği dernek ve camilerde anaokulları açılması gerektiğini, çocuklara toplumla barış içinde hayatını sürdürecek bir Müslüman kimliği kazandırmanın önem taşıdığını vurguladı.
"DAEŞ, İslam'ı tehdit etmeye başladı"
Türkiye Diyanet Vakfının Pakistan'da okul açmaya başladığını dile getiren Görmez, dünyanın muhtelif yerlerinde de imam hatip liseleri açılacağını bildirdi.
Pakistan'da 30 bin öğrencisi bulunan bir medreseyi ziyaret ettiğini belirten Görmez, şunları kaydetti:
"Kürsüde sadece bir hocanın okuması, talebelerin onu dinlemesi marifetiyle biz Resulü Ekrem'in bu çağa dönük o rahmet mesajlarını taşıyabilir miyiz? DAEŞ denilen bir illet, bütün İslam dünyasını kuşattı. İslam'ı tehdit altına almaya, İslam'ı tehdit etmeye başladı. Yayınladıkları kitaplar, o kitaplardaki düşüncelere şöyle bir göz atacak olursanız, şu açık ve net olarak ortaya çıkar ki Resulü Ekrem'in bu çağa taşıdığı rahmet mesajından, bizatihi o rahmet mesajını taşıyan rivayetleri okuyarak nasıl uzaklaştıklarını hep birlikte acı acı müşahede ederiz. Dolayısıyla eğitim paradigmaları ve bu eğitim müesseseleri son derece önemli. Bizim Afrika, Asya, Balkanlar'da yaşayan bütün kardeşlerimize yapabileceğimiz en büyük hizmet, gelecek insanları yetiştiren bu din eğitimi müesseselerinin sağlıklı düşünce üretmeye başlamalarını sağlama konusunda yardımcı olmak ve tecrübelerimizi onlarla paylaşmak. Bu umudun yeşermesine yardımcı olmalıyız."