Güneş gözlüklerinin aksesuar olarak kullanıldığı, ancak asıl görevinin gözleri güneşin yaydığı ultraviyole ışınlarından korumak olduğu ve gözlük alırken bunun göz ardı edilmemesi gerektiği bildirildi.
Amerikan Hastanesi Göz Polikliniği Bölüm Şefi Doç. Dr. Osman Oram, yaptığı yazılı açıklamada, özellikle son yıllarda ozon tabakasındaki incelmeyle birlikte ultraviyole ışınlarının gözler üzerinde oluşturduğu olumsuz etkilerin giderek arttığını belirtti.
Güneş gözlüklerinin görevinin gözü, güneşin yaydığı ultraviyole ışınlardan ve neden olabileceği ciddi göz hastalıklarından korumak olduğunu vurgulayan Oram şunları kaydetti:
"Ultraviyole ışınları güneş ışınlarının gözle görülmeyen dalga boyunda yer alırlar ve ultraviyole A (UVA), ultraviyole B (UVB) ve ultraviyole C (UVC) olarak 3 gruba ayrılırlar.
Bu ışınlardan ultraviyole C ışınları atmosfer tabakaları tarafından emildiği ve yeryüzüne önemli derecede ulaşamadıkları için göz için herhangi bir problem oluşturmamaktadırlar.
Buna karşın ultraviyole A ve özellikle de ultraviyole B ışınları göze verebilecekleri zararlar açısından önemlidir."
Ultraviyole ışınlarının göz üzerindeki olumsuz etkilerinin kısa dönemde ve uzun dönemde oluşmalarına göre iki gruba ayrıldığını aktaran Oram şöyle devam etti:
"Güneşli bir günde, gün boyunca uzun süre ultraviyole ışınlarının etkisinde kalınması nedeniyle, kısa dönem olumsuz etkilere örnek olarak, gözlerde derideki güneş yanığı benzeri zedelenmeler oluşabilmektedir. Bu zedelenmeler genellikle birkaç gün içerisinde iyileşebilmekte, bununla birlikte ağrılı olmakta ve gözde bazı ciddi enfeksiyonların oluşmasına ortam hazırlayabilmektedir. Ultraviyolenin göz üzerindeki esas ciddi olumsuz etkileri ise uzun dönemde sürekli ultraviyoleye maruz kalmayla ortaya çıkan makula (sarı nokta) dejenerasyonu ve katarakt gibi dünyadaki en önemli ve en çok görülen iki görme kaybı nedenidir."
Güneş gözlüğü alırken
Güneşin göz üzerinde oluşturduğu sözü edilen zararlarından dolayı, bugün artık küçük yaşlardan itibaren tüm bireylerin güneşli ve özellikle de ultraviyole açısından riskli ortamlarda sürekli güneş gözlüğü kullanmasını öneren Oram, güneş gözlüklerinin seçiminde dikkat edilmesi gereken noktaları ise şöyle sıraladı:
"Güneş gözlüğü alınırken dikkat edilmesi gereken en önemli özellik camların ultraviyole ışınlarını blokaj derecesidir. Güneş gözlüğünün UVA ve UVB blokaj derecelerine bakılmalı, yüzde 99'un üzerinde UV blokajı yapabilen camlar seçilmeli, hatta yüzde 100 blokaj oranı tercih edilmelidir.
Güneş gözlüğü seçiminde bir diğer önemli faktör cam rengi ve koyuluğudur. Camın renginin ve koyuluğunun ultraviyole blokaj derecesiyle herhangi bir ilişkisi olmamasına ve seçimin kişisel zevke bağlı olmasına karşın her cam renginin farklı özellikleri vardır.
Yeşil ve gri renkli camlar görüntü kontrastını etkilemez ve renk bozulmasına neden olmazken, kahverengi cam, kontrastı ve derinlik hissini artırırken bir miktar renk bozulmasına neden olur.
Mavi renk camlar karda en iyi görmeyi sağlarken diğer renklerde bozulmaya yol açar, kırmızı ve pembe renkli camlar bilgisayarda en iyi görmeyi sağlarken yine renk bozulmalarına yol açarlar.
Göze zararlı olabileceği iddia edilen mavi renkli ışınları bloke eden ve uzaktaki cisimlerin daha net görülebilmesini sağlayan amber renkli camlar özellikle pilotlar, kayakçılar ve gemiciler tarafından tercih edilir.
Yukarıdan aşağıya rengi açılan gradyent şeklindeki camlar özellikle otomobil kullanırken rahatsız edici yansımaları engellemeleri nedeniyle tercih edilebilir. Işık miktarına göre rengi açılıp koyulaşabilen fotokromik ya da kolormatik camlar iç ve dış ortamlarda kullanılabilmeleri nedeniyle avantajlıdır.
Bu camların yüksek ultraviyole blokajına sahip olanları güneş gözlüğü olarak kullanılabilmekle birlikte özellikle ışıklı ortamdan karanlık ortama geçildiğinde cam renginin açılmasının yaklaşık beş dakika kadar zaman aldığı akılda tutulmalıdır.
Polarize camlar özellikle su ya da kar yüzeyinden yansıyan ışınları etkili olarak azalttıkları için özellikle denizde, kayakta ve otomobil kullanırken tercih edilmektedir. Polarize cam özelliğinin normalde ultraviyole blokajıyla ilişkisi olmamakla birlikte hem polarize olan hem de etkili ultraviyole blokajı yapabilen camlar bulunabilmektedir.
Büyük ve gözleri çevreleyen güneş gözlük çerçeveleri göze kenarlardan gelen ışınları azaltmaları nedeniyle seçilebilir."