Sakarya'da yaşayan 12 yaşındaki Furkan Şeramet, halasının vereceği böbrekle sağlığına kavuşacak. Böbrek nakli sırasında gereken parayı fındıktan karşılamayı bekleyen baba Bayram Şeramet ise açıklanan fındık taban fiyatını az bularak hayal kırıklığına uğradı.
Sakarya'nın Limandere beldesinde yaşayan Bayram (36)- Çiğdem Şeramet (31) çiftinin 12 yaşındaki oğlu Furkan'a 7 aylıkken böbrek yetmezliği teşhisi kondu. Haftanın 3 günü diyalize girerek yaşamını sürdüren Furkan, şimdiye kadar reflü ameliyatı ve havale geçirdi. Yaşıtlarına göre boyu oldukça küçük olan Furkan, bir doktorun yardımıyla sevk edildiği Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde yapılan ameliyatla halasının vereceği böbreğiyle sağlığına kavuşacak.
Ekim ayında oğlunun böbrek ameliyatı olacağını belirten Bayram Şeramet de, "Furkan 7 aylıkken rahatsızlandı. 1996 yılında hastaneye götürdük. İlk önce üşütme dediler eve yolladılar. O gece eve geldiğimizde Furkan daha feci bir şekilde rahatsızlandı. Hastaneye götürdüğümüzde kreatinin 7, üresinin 450 olduğu söylenerek ambulansla Çapa Tıp Fakültesi'ne sevk edildi. Orada çeşitli tahliller yapıldıktan sonra bir süre tedaviye ara verdik" dedi.
Sakarya Devlet Hastanesi'nde görevli bir doktorun böbrek nakli için yardım ettiğini belirten baba Bayram Şeramet, şöyle konuştu: "Sakarya Devlet Hastanesi'nde doktor Savaş Sipahi ile tanıştık. Furkan'ı görmek istedi. Furkan'ı gördükten sonra Savaş bey böbrek nakli yapalım dedi. Ben de kanını bulamıyorum böbreğini nereden bulacağım diye sordum. Kanı ne dedi, ben sıfır negatif, benim ki de sıfır pozitif dedim. O zaman tamam dedi. Eve geldiğimde ablama durumu anlattım o da bana benim de kanım sıfır pozitif, ben de böbreğimi veririm dedi. Ertesi gün hep beraber Savaş beye gittik. Yapılan tahlillerin hepsi olumlu çıktı. Savaş bey, Ege Tıp Fakültesi'ne yolladı."
Böbrek naklinin 10. ayda yapılacağını ifade eden Şeramet, fındık mevsiminin geldiğini belirterek sözlerine şöyle devam etti: "Fındığı toplayalım ki oraya giderken cebimizde para olsun. 10. ayda ameliyatın yapılmasına karar verdik. Haftada 3 gün diyalize giriyor, 3 saat. Furkan bu şekilde hayatını sürdürüyor. Ancak devamlı havale geçiriyor. Olmadık zamanda bizi çok üzüyor. Geçen Perşembe günü de bizi çok üzdü. Onun hal etkisini yaşıyor şu an. Bu akşam tansiyonu 21'e çıktı. Hastaneye götürdüm. Hemen diyalize aldılar. İnşallah oğlum nakil olduğunda daha iyi olacak. Topçu olacak kendi istediği gibi. Oğlum bir de boyunun uzamasını istiyor."
Tedavi masraflarını fındık parasıyla karşılamayı düşündüğünü anlatan Şeramet, sözlerini şöyle sürdürdü: "İzmir'e gidip gelmek o kadar basit bir şey değil. 600 kilometre yolu gidiyorsunuz, eviniz, barkınız yok. Arabalarda yatmak zorunda kalıyorsunuz. Yiyecek içecek her şey dışarıdan. Çok para gidiyor. Orada harcadığımız para 13-14 milyar. Bu para cebimde mevcut değildi. Fındıkçıdan aldık. Sağ olsun fındığı alan arkadaş bize 'Fındık parası olarak vermiyorum. Senin çocuğun hasta' dedi."
Fındık fiyatlarının bu şekilde gelişeceğini hiç tahmin etmediklerini anlatan Şeramet, sözlerini şöyle sürdürdü: "2 bin 500 liraya biz fındığımızı satsak, elimizdeki fındık almış olduğumuz borcumuzu karşılıyor. Bu fiyatla biz nasıl İzmir'e gideceğiz. Nasıl tahlilleri yaptıracağız. Bunları düşünmekteyiz. Hiç makul bir fiyat değil. Çok yazık. İzmir'e gideceğim ama nasıl gideceğim? Arabayı satacağım. Ama bir şeyleri satacağız. Sonuçta oğlumun tedavisini ama öyle ama böyle yaptıracağım."
FURKAN'IN BÜYÜMESİNİ, YAŞAMASINI İSTİYORUM
Yeğenine böbreğini vermeye hazırlanan hala Selamiye Çelik (58) de, duygularını şöyle dile getirdi: "Furkan'ın durumunu öğrenince ben de böbreğimi veririm dedim. Beni kimse zorlamadı. Bütün böyle hastalara böbrek versinler. Yaşadığımız kadar yaşadık. Yeter ki bir can kurtulsun. Beyimde sağ olsun bir şey demedi, çocuklarım da demedi. Furkan'ın büyümesini yaşamasını istiyorum. Furkan sağlığına kavuşsun. Daha başka bir şey istemiyoruz, Allah'tan. Büyük Mevlam uzun ömür versin Furkan'a."
Anne Çiğdem Şeramet ise, çocuğunun yaşamasını istediğini belirterek sözlerini şöyle tamamladı: "Bir an önce sağlığına kavuşmasını istiyorum. Yaşıtları gibi gezsin oynasın. Oynarken çok çabuk yoruluyor. Arkadaşlarını gördüğünde onlar ne kadar büyük ben ne kadar küçüğüm diyor."
İlkokul 6. sınıfında okuyan Furkan da, "Böbrek hastasıyım. Ameliyat olacağım. Büyüyünce topçu olacağım" diye konuştu.