Halkla İlişkiler Uzmanı Diyanete Çağrıda Bulundu

Sakarya Üniversitesi (SAÜ) öğretim üyesi Halkla İlişkiler Uzman Prof. Dr. Hüdaverdi Adam, son dönemde yaşanan siyasi ve ekonomik krizin halka faturasının ağır olduğunu belirterek uyardı: "Ancak kenetlenerek bu zor durumdan çıkabiliriz."

CİHAN muhabirine açıklamada bulunan Adam, Türkiye'de son yaşanan krizlerin ekonomik dengeyi bozduğunu belirterek, bunun aileyi yıkan bir virüs halini aldığını söyledi.

Ekonomik göstergelerin bozulmasının halkın yaşam standardını alt üst ettiğini dile getiren Adam, şunları kaydetti: "Hayatlarının belli bir döneminde belli standartlarda yaşayan insanlar bugün dengeyi koruyamadıkları için aile içinde tamiri çok zor olan yıkımlar yaşanıyor. Tehlike giderek artıyor. İşsizlerin yanı sıra teker teker kapanan işyerleri sebebiyle insanlar sadece işini değil eşini de kaybetme noktasına gelmiştir. Ülkemizde gündemin yoğun olması sebebiyle ailede yaşanan sıkıntılar gözardı ediliyor. Aile isteklerini yerine getiremeyen babalar aşılması zor bir tünele girdi. Sonuç itibariyle bugün Türk aile yapısı ekonomiye kurban edilmekte ve telafisi olmayan bir noktaya doğru tırmanıyor."

DİYANETE ÇAĞRIDA BULUNDU

Sosyologlar, psikologlar kadar toplumun bu haliyle Diyanet İşleri Başkanlığı'nın da ilgilenmesi gerektiğini vurgulayan Adam, "Bu gidişat sadece ekonomistleri ilgilendirmiyor. Bu zor süreç geride bırakılana kadar sosyologlar, psikologlar toplumun birlik ve bütünlüğü için daha çok emek harcamalı. Diyanet İşleri Başkanlığı da bu sürece katkı sağlamalı. Diyanet camilerde vaaz ve hutbelerle toplumu birleştirici, yapıcı, teskin edici yönde mesajlar vermelidir. Topluma kanaat duygusunu aşılamalı. " diye konuştu.

Bu dönemde ailelere beklentilerini azaltması ve rasyonel düşünmelerine öneren Adam, açıklamasına şöyle devam etti: "Aileler bu zor durumda sadece kendilerinin olduğunu düşünmemeli. Çevresindeki bir çok insanın da aynı sıkıntıyı yaşadığını görmeli. Sürekli kendinden üstündekini düşünen insan mutlu olamaz. Toplumda şükür bilincinin de yerleştirilmesi gerekir. Sonuçta diyanet camiasının, sosyal ve toplum bilimcilerle dirsek teması içinde bunu topluma bir panzehir halinde sunmaları lazım."