Hasan Ali Çelik, Çin'e Veryansın Etti!

Cevat Ayhan
Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı
           16.07.2009


BASIN AÇIKLAMASI


Muhterem basın mensupları,

Hoş geldiniz. Sizleri hürmetle selamlıyorum.

Bugün sizlerle hükümetin yeni açıkladığı fındık politikasını değerlendirmek istyorum.
Peşinen ifade edeyim ki AKP’nin fındık politikası tam bir fiyaskodur.
Milyonlarca fındık üreticisi Hasanlar Hamburg’daki Hanslara teslim edilmiştir.
Üreten Hasan zarar edecek Hamburgdaki Hans kazanacaktır.
Üretici korumasız bırakılıp insafsız, merhametsiz piyasa çarkları arasında ezilecektir.
Bunları bana hükümetin uygulamaya koyduğu insaf ve adalet ölçüsünden uzak fındık politikası söyletiyor.
Ağustos ayında fındık hasadı başlayacak. Üretici dört gözle fiyat bekliyor.

HÜKÜMETİN POLİTİKASI

Hükümet dün fındık politikasını açıkladı. 2009/15201 ve 2009/15202 sayılı kararnamelere göre;
1. Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) fındık almayacak,
2. 22.11.2001 tarihli ve 2001/3267 sayılı Bakanlar Kurulu kararında ismi geçen ilçelerde olup ruhsat verilen sahalarda fındığı olan ve Fındık Üreticisi Belgesi olanlara dekar başına yılda 150 TL gelir desteği ödemesi yapacak. Bu ödeme 2009 – 2010 ve 2011 yıllarında yapılacak.
3. Her yıla ait gelir desteği ödemesi takip eden yılda yapılacak.
4. Tapusuz arazilerde gelir desteği ödemesi yapılmayacak.
5. 2001/3267 sayılı kararnamede ismi geçen ilçelerde,
- Birinci ve ikinci sınıf tarım arazilerindeki ruhsatsız fındık bahçelerini,
- % 6’dan az eğimli üçüncü sınıf tarım arazilerindeki ruhsatsız fındık bahçelerini,
- Rakımı 750 metrenin üzerindeki fındık bahçelerini  sökerek alternatif ürüne geçen üreticilere dekar başına üç yılda toplam 600 TL telafi edici ödeme yapılacak.
6. Orman ve Hazine arazilerindeki fındık bahçelerinin sökümü 16.06.1983 tarihli ve 2844 sayılı kanuna göre sahipleri tarafından tebliğ tarihinden itibaren altı ay içinde yapılacak. Sökmeyeninkini devlet söktürür ve masrafını sahibinden alır.

HÜKÜMETİN BUGÜNE KADAR YAPTIKLARI

Hükümet getirdiği bu politika kendi şaşkınlığını, politikasızlığını ortaya koyuyor. Şöyle ki,
1. 2006 yılında FİSKO Birlik yönetimi ile kavgaya girdi. Destek vermedi. Fındık alımı için TMO’yu görevlendirdi. (2006/10865 sayıl Bakanlar Kurulu kararı)
2. İlk defa fındık alımına giren TMO bu iş için idari bina, depo,arazi, malzeme, demirbaş ve diğer araç ve gereç kiraladı, harcamalar yaptı, fındığı işleyecek tesisler kiraladı. Bu iş için personel aldı. Şimdi fındık işi TMO’dan alınınca bu yapılan harcamalara yazık olmadı mı? İsraf olmadı mı?
3. Hükümet dün açıkladığı politikası ile fındık üreticisini Hamburgdaki fındık kartellarının insafsız pençesine teslim etti. FİSKO Birlik yok olunca, TMO’da destekleme alımı yapmayınca olacak olan budur.
REFAHYOL hükümetinden sonra bir türlü yüzü gülmeyen fındık üreticisini daha da zor günler bekliyor.
AKP hükümeti yedi yıllık iktidarında çiftçinin, tarımın meselelerini görmedi, kavramadı ve yönetemedi.
Çiftçinin üretim gücü kalmadı. Geliri masrafını kurtarmıyor. Üretim girdilerinin fiyat artışı, mahsul fiyatlarının artışının çok önünde. Temel üretim girdisi gübre, mazot, ilaç ve tohuma para yetiştiremiyor. Türkiye’yi besleyen çiftçini kendisi aç. Tarımın her sahasında durum bu.
Bizde çiftçi dar gelirlidir. İşletme sermayesi yoktur. Mazotu, gübreyi, ilacı ve tohumu borç alır. Evinin geçimini de borçla yürütür. Bütün bu borçları harmanda, mahsul hasat edilince ödeyecek ve tekrar borçla yola devam edecek. Tüccardan da mahsul karşılığı borç almıştır.
Borçlu çiftçi hasattan sonra malı acele satma baskısı altındadır. Piyasa simsarları da bunu bilir ve nazlı alıcı durumundadır. Bu tabloda çiftçi acele satmaya mahkum, piyasa hakimdir. Çitçi malını yok pahasına satmaya mahkumdur.
Cumhuriyet hükümetleri bu tabloyu gördükleri için, çiftçinin üretime devam edebilmesi ve ayakta durabilmesi için, iktisadi ve sosyal politika gereği olarak destekleme alımları ile çiftçiyi desteklemişlerdir.
Destekleme girdi maliyetlerinin düşürülmesi ve mahsul fiyatlarını desteklenmesi şeklinde olmalıdır. Bunu için makul fiyatla getirenin malı alınacak ve peşin ödeme yapılacaktır. Piyasa bu desteği görürse buna göre davranır ve çiftçi ezilmez.
ANASOL-M Hükümetinin, IMF, Dünya Bankası baskısı ile 1999’da başlattığı ve AKP hükümetinde de inatla yedi yıldır devam ettirdiği bu politika hayvancılıktan bitkisel üretime tarımın her çeşidini perişan etti. Hükümet hayali projelerle oyalanırken çiftçinin dayanma gücü kalmadı.
FİSKO Birlik çökmüş, fındık alamayacak, TMO fındık almayacak. Zavallı fındık üreticisi Hans’ın Hamburg’dan gelecek iradesi karşısında diz çöküp teslim olacak. Bunun adı serbest piyasa olamaz. Bu fukara çiftçini korumasız, savunmasız eli kolu bağlı teslim edilip soydurulmasıdır, haksızlıktır, zulümdür.
Fındıkta istikrarsız politikalar ihracat gelirlerini azaltmaktadır. 2000 – 2007 yılları arasında miktar olarak 204.000 – 233.000 ton arasında ihracat olmasına rağmen yıllık ihracat geliri 594 – 1939 milyon dolar arasında değişmiştir.
Biz Saadet Partisi olarak çiftçinin şevkle üretime devam etmesini sağlayacak girdi desteği ve mahsul destekleme alımları politikalarını uygulayacağız.

 

15 yıl önce
Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]
0ca6a02f03d8aee52407b130e54dcf68@