Aslen Karadenizli olan ve Sakarya’da yaşayan 47 yaşındaki Nermin Ataş, hasta olan kamyoncu eşine yardımcı olmak için oturduğu şoför koltuğunda 7 yıldır direksiyon sallıyor. Tek istediği düzenli bir iş olan Ataş, Adapazarı Belediyesi’nde kamyon şoförlüğü için girdiği test sürüşünden gelecek cevabı bekliyor.
47 yaşındaki bir çocuk annesi Nermin Ataş, kamyon şoförü olan Yaşar Ataş ile evlendiğinde ilk kez kamyonla tanıştı. Ataş, ‘evimiz’ dediği kamyonda yıllarca eşiyle birlikte yolculuk yaptı. Bir gün eşine ‘Kamyonu kullanmak zor mu?’ diye soran Ataş, o gün ilk kez şoför koltuğuna oturdu. Eşiyle birlikte yük taşımacılığı yapan Ataş, eşi kanser hastalığına yakalanınca direksiyonu tamamen devralmak zorunda kaldı. Bir taraftan evde yatan hasta eşine bakan, bir taraftan da aldığı yükü adrese teslim etmek için gece gündüz demeden kamyonla yola koyulan Ataş, hastane giderleri ve borçlardan dolayı çalışmaya mecbur kaldığını söyledi. Eşini yaklaşık 3 ay önce kaybeden Ataş, ‘evim’ dediği kamyonu da vergi borcundan dolayı bağlanınca başını borçlardan kaldıramaz oldu. Tek istediği düzenli bir iş olan Nermin Ataş, Adapazarı Belediyesi’nde kamyon şoförlüğü için girdiği test sürüşünden gelecek cevabı bekliyor.
“Görenler helal olsun diye bağırıyordu”
Eşine sorduğu soru üzerine şoför koltuğuna oturan Nermin Ataş, 7 yıllık süre içerisinde başından birçok anı geçtiğini belirtti. Yolda karşılaştığı kişilerin kendisine dönüp bir daha baktığını, bazılarının ise camlardan çıkarak ‘helal olsun’ diye bağırdığını belirten Ataş, “Eşimi kemoterapiye getirecektim, akşamdan yükü aldım, ertesi günü oğlum gelemeyeceğini söyledi. En çaresiz günümdü. Eşime sen çıkarsın dedim, ben yükü Yalova Çınarcık’a götürmem gerekiyordu. Sen kemoterapiden çıkana kadar yetişirim sana dedim ama yetişememiştim. Sabah kalktım bas gaza gittim yetişmek için. Köseköy ışıklarında trafik durdurdu beni. ‘Ehliyet ruhsat’ dedi, hatamı biliyordum çok hızlı gitmiştim ama yetişmek zorundaydım. Ve ‘Hatamı biliyorum’ dedim, ruhsatları aldı elimden, birkaç adım uzaklaştı benden. Sonra tekrar uzattı verdi, ‘Gidebilirsin’ dedi. O gün kalbimin çok kötü çarptığını biliyorum” dedi.
“Dışarıdan bakanlara kolay gibi geliyor ama değil”
K belgesi olmadığı için kamyonunun başkasının üzerine kayıtlı olduğunu ifade eden Ataş, “Vergi borcu vardı o kişinin. Ondan dolayı kamyonumuz üç buçuk ay bağlı kaldı. Eşimi de ondan sonra kaldıramadım zaten. Ve aracım bağlıyken, icra için onu çıkarmaya çalışırken de özel hastanelerde tedavi ettirmeye çalışıyordum. Tek başına mücadele ediyorsun hem hastayla hem işinle. Ayakta kalma savaşı veriyorsun ve bir hastaya yaşam vermeye çalışıyorsun, yaşayan bilir. Dışarıdan bakan için kolay geliyor ama değil. Gecen gündüzün olmuyor. Bazen fenalaşıyordu, eve gelemiyordum. O anlarda çok zor oluyordu” diye konuştu.
“Yardımcı olanlar çok oldu bana yollarda”
Eşi vefat etmeden önce ‘evi’ olarak nitelendirdiği kamyonuyla birlikte mücadele verdiklerini söyleyen Nermin Ataş, “Ekmek teknem evin oluyor. Devamlı uzak yollarda olduğumuz için evimizi unutuyorduk, haftada bir geliyorduk. Ama gocunmuyordum, yanımdaydı en azından. Beraber mücadele ediyorduk. Direksiyona geçmese de yanımda oluyordu. Ama o öldükten sonra işte her şey kötüye gitti, hayatım bitti. Allah razı olsun yardımcı olanlar çok oldu bana yollarda. Yoksa tek başına başaramam. Evet zor yanları çok var” ifadelerini kullandı.
7 yıldır sürdürdüğü kamyon şoförlüğü mesleğinde hiç kazaya karışmayan Ataş’ın tek isteği borçlarını ödeyebilmek için düzenli bir iş sahibi olabilmek.