Hastalar Neden İstanbul'a Sevk Ediliyor?

Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi bünyesinde kurulan Nükleer Tıp Bölümü, hekimler arasında da yeterince bilinmiyor. Servis kapasitenin çok altında çalışırken, İstanbul'daki çeşitli hastanelere sevk edilen hastalara ise 4 -5 ay sonraya randevu veriliyor.

Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Muzaffer Yılmaz, Nükleer Tıp Servisi'nin 16 Nisan 2008 tarihinde hizmete açıldığını belirterek, geçen süre içinde servisi yeterince tanıtamamaktan yakındı. İlde görev yapan doktorların büyük çoğunluğunun bile servisten haberdar olmadığını ifade eden Yılmaz, "Bu sebeple bazı hastalar tetkik ve tedaviler için İstanbul'daki hastanelere gönderiliyor. Bu hastalara 4 -5 ay sonraya gün veriliyor." dedi.

Hastalığın tetkik ve tedavisinde ileri bir yöntem olan Nükleer Tıp Servisi'nin çok önemli bir bölüm olduğunu dile getiren Yılmaz, doktorlardan hastalarını İstanbul yerine Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne yönlendirmelerini istedi. Yılmaz, servisin Sakarya'daki hastaların ihtiyacını karşılayabileceğini ve başka illere sevkin gerekmediğini vurguladı.

Nükleer tıp bölümünün sorumlu hekimi Eylem Baştuğ, merkezin Sakarya'da bulunmasının büyük bir şans olduğunu kaydetti. Nükleer tıbbın bir çok hastalığın keşin teşhisi ve tedavisinde büyük kolaylık sağladığını belirten Baştuğ şu bilgileri verdi: "Bu sistem ile daha ayrıntılı sonuç sağlıyoruz. MR, röntgen, tomografi, ultrason organın anatomik yapıları yani şeklini gösteriyor. Organda bir büyüme, küçülme, tümör var mı diye bakılıyor. Nükleer tıp tetikleri ise vücudun metabolizmasına yönelik yapılıyor. Organların fonksiyonlarını görüyorsunuz. İnsanlara belki damardan radyasyon vermek kulağa hoş gelmiyor ama buradaki radyasyon oranı tomografiden fazla değil. Tomografide daha fazla radyasyona maruz kalıyorlar."

Nükleer tıp ile kanser hastalarında kemik sintigrafisinin çekilebildiğini ve kanserli hücrelerin kemiğe yayılıp yayılmadığını gösterdiğini anlatan Baştuğ, bu sistemin bazı hastalıkların tanı ve tedavisindeki avantajları şöyle sıraladı: "Diğer tetkiklerle belirlenmemiş ağrılar bu yöntemle teşhis ediliyor. Anjiyo bazı hastalarda risk taşıyabiliyor. Ancak Nükleer Tıp kalp hastalıklarında kolay teşhis sağlıyor. Tiroit kanserinde gözle görülmeyen hücrelerin tespiti yapılabiliyor. Hastalara radyoaktif iyot içirerek o gözle görülmeyen kanserli hücreleri yok ediyoruz. Ayrıca sürekli ilaç kullanması sakıncalı olan guatr hastalarının tedavisinde kullanıyoruz. Böbrek hastalıkların teşhisi ve organın fonksiyonunu belirliyoruz."

15 yıl önce
Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]
b86eaa09de3a2fc485ddda0dd2adb285@