Adapazarı'nda geçen yıl geçirdiği guatr ameliyatı sonrası iddiaya göre boğazındaki birintiler bozuk cihazla temizlenmek (aspire) istenince nefessiz kalan 51 yaşındaki Sabahat Bıçak, ameliyat sonrası yatalak hale geldi. Yakınları, doktor ve hastane hakkında şikayetçi oldu. Sakarya Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği ise olayın yargıya intikal ettiğini belirtti.
Geyve İlçesi Umurbey Mahallesi'nde yaşayan Sabahat Bıçak, geçen yıl önce guatr hastalığı sebebiyle boğazında oluşan şişlikleri göstermek için Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi(SEAH)'a gitti. Geçen yıl 11 Mayıs'ta bir operasyon geçiren ve sonrasında doktorun tiroid kanseri teşhisi koyduğu kadın yataklı servise çıkarıldı. 2 çocuk annesi kadın boğazında birikenlerin alınması için iddiaya göre bozuk cihazla işlem yapılması sonucu nefessiz kalınca, kalbi durdu. Yoğun bakıma alınan kadının kalbi tekrar çalıştırılsa da felç geçirip yatalak oldu.
Eşi İsmail ve çocukları Selnur ile Ümit Bıçak, artık yalnızca gözleri açık olan ve vücut fonksiyonlarını kaybeden Sebahat Bıçak'ın bakımını yaparak yaşamasını sağlıyor.
Selnur Bıçak, annesinin ameliyattan çıktığında tüm ihtiyaçlarını karşılayacak kadar sağlıklı olduğunu belirterek, "Guatr ameliyatı diye girdi. Doktor bütün tahlilerinin temiz çıktığını söyledi. Fakat ameliyata giriyor, ameliyatta kötü olduğunu görüyor boğazının. Çıkıyor sonra başka ameliyatların da olacağını söylüyor ve bunlara rağmen annem çok iyi yine. Sonra biz normal odaya çıkıyoruz, annem yiyor, içiyor, yürüyor, tuvalet ihtiyaçlarını gidiyor. 19 Mayıs sabahı boğulma yaşıyor. Tıkandığı için boğazından. Cihaz çalışmıyor, hemşireler de çekemediler zaten. Makine çekmiyor diye kendi ağızlarıyla söylediler. 30-40 dakika geçti, kalp durdu zaten. Yoğun bakıma geriye gönderildi. Orada kalbi çalıştırılıyor ama bedenen bitti zaten. Artık bakım hastası, çıkarın evinize diyerek Sakarya Eğitim Araştırma'dan Korucuk'a buradan da Hendek'e gönderildi. Orada palyatif bakım vardı oraya gittik. Orada ben 4 ay bakım eğitimi aldım. Evimize getirdik 1 yıldır da evde bakıyoruz. Tiroid kanseri dediler, yine iyiydi boğulma yaşamasaydı" dedi.
Annesinin bu hale gelmesinin tamamen hastanenin ihmali sebebiyle olduğunu iddia eden Ümit Bıçak konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Yoğun bakımda güzelce bakılıyor. Yoğun bakımın yetersiz gelmesi, başka hasta gelince bizim hastanın çıkarılması zaten olayın başlıca nedeni. Tam o temizleme işlemi sırasında nefes alamadığı için çırpınmış. Elindeki nabız cihazını falan yerlere vurmuş sesini çıkaramadığı için. Stajerleri falan çağırmışlar. Aspire işleminin yapılamaması sonucu bu hale geliyor. Bu boğazdaki balgam birikintileri, tükürükler gibi onların çekilmesi işlemi, bu yapılmıyor cihaz yetersiz güç sağladığı için, yetersiz çalıştığı için, cihaz bozuk. Teşhis konulamıyor, böyle devam edecek sanırım. 3 ay ömrü var denmişti yoğun bakımda. Hasta çok dirençli ama. Hastaneye yatana kadar çok iyiydi. Sadece şişlikler vardı, ağrısı yoktu. Sonuç bu. Savcılıkta işlemler devam ediyor. Mahkemenin yetersiz kalması durumunda bir üst mahkemeye başvuracağız" diye konuştu.
Ümit Bıçak, aspire işlemi için her an takip edilmesi gereken annesinin kaldığı odayı cep telefonuyla kurduğu kamera sistemiyle izliyor. Hasta yakınları hastane ve doktor hakkında Cumhuriyet Savcılığı'na şikayette bulundu.
KAMU HASTANELER BİRLİĞİ AÇIKLAMA YAPTI
Sakarya Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği'nden konuyla ilgili yapılan açıklamada ise "Olay mahkemede, yargıya intikal etmiş bir olay. Yargının vereceği karara göre hareket edeceğiz" ifadeleri yer aldı.