Sakarya Adalet ve Özgürlükler Platformu, 615. hafta açıklamasında Ortadoğu'da ABD eksenli güçlerin operasyonlarına dikkat çekerken FETÖ ile mücadelenin sulandırılarak içinin boşaltılmaması için hukuki ilkelere ve adalete azami ölçüde riayet edilmesi gerektiği vurgulandı
Sakarya Adalet ve Özgürlükler Platformu 615. hafta basın açıklamasına “Ramazan Bayramı'nın tüm halkımız ve İslam ümmeti için hayırlara vesile olmasını niyaz ediyoruz.” temennisi ile başladı. Platform adına Fethi Gürler’in okuduğu açıklamada ABD'nin Ortadoğu'daki operasyonel müdahalelerine dikkat çekilerek şu değerlendirme yapıldı: “Afganistan'ın işgali, Irak'ın işgali, Libya, Suriye ve Yemen'de devam eden iç savaşlar, 15 Temmuz'da Türkiye'deki darbe teşebbüsü, İran'da patlayan bombalar ve Katar krizi gibi bölgemizde olup biten her şey küresel egemenlerin marifetidir. Sorun tüm ümmeti derinden etkilemektedir. Sorunun çözümü için; ümmetin başta Amerika olmak üzere küresel egemenlere karşı tavır alması kadar, kendi içimizdeki kardeşliğin ve adaletin tesis edilmesi de büyük önem taşımaktadır. Çünkü iç bünyesi sağlam hiçbir varlığa mikroplar kolay kolay etki edemez. Mübarek Ramazan Bayramı'nın da vesilesi ile ülkemizdeki kamplaşmaların sonlanması, etnik, mezhebi ve siyasi farklılıklarımızın asla ayrışmaya dönüşmesine izin vermeyecek bir olgunluğa erişilmesi noktasında başta iktidar olmak üzere, siyasi partilere, sivil toplum kuruluşlarına ve tüm halkımıza önemli görev düşmektedir.”
Açıklamanın devamında FETÖ ile mücadele sürecine değinilerek “Olağanüstü hal ile başlayan süreçte adalet konusunda ciddi zaafiyetlerin ortaya çıktığını Ak Parti iktidarının fark etmesi ve gerekli önlemleri alması gerekmektedir. FETÖ ile mücadele adı altında yürütülen operasyonlarda, söz konusu örgüt ile hiçbir ilgisi olmayan insanların tutuklandığına ve yapılan yanlışlığın bir türlü düzeltilemediğine defalarca şahit oluyoruz. Diğer taraftan düşünce ve ifade özgürlüğüne dönük kısıtlamalar ve baskıların artmasının endişesini taşıyoruz. FETÖ ile hiçbir ilişkisi olmayan ancak iktidara muhalif görüşleriyle bilinen bazı insanların da işten atılmak, tutuklanmak gibi adaletsiz muamelelere maruz kaldığını görüyoruz... Buradan iktidara sesleniyoruz: İç barışı temin etmek için adaleti ayakta tutmak zorunludur. Adalete dönük eleştirilere kulağınızı tıkamayınız. Türkiye'nin zor bir süreçten geçtiğinin elbette farkındayız. Ancak bu sürecin atlatılabilmesi için iç barışa, iç barış için de adalete ihtiyacımız vardır. Dolayısıyla adalet konusunda bir özeleştiri yapmak iktidarın görevidir.” denildi.
615. Hafta Basın Açıklaması
Herkes İçin Adalet!
Bugün Ramazan'ın son gününü idrak ediyoruz. Yarından itibaren başlayacak Ramazan Bayramı'nın tüm halkımız ve İslam ümmeti için hayırlara vesile olmasını niyaz ediyoruz.
Ramazan ayı; nefislerin arındırıldığı, Müslümanların iç dünyalarını muhasebe ettiği, yıl boyunca yapılanların ne ölçüde Allah'ın rızasına uygun olup olmadığının analiz edildiği özel bir aydır.
Ramazan ayı; mağdur ve mazlumların özel olarak hatırlandığı, mağdur ve mazlumlarla dayanışma örnekliğinin zirve yaptığı müstesna bir aydır.
Ramazan ayı; Müslümanlar arasındaki kardeşlik bağlarının tazelendiği, sorunların müzakere yoluyla çözümlenmeye çalışıldığı, farklılıkların ayrışmaya meydan vermeyecek bir olgunlukla karşılandığı bir barış ayıdır.
Ramazan ayını hakkıyla ifa edenlerden olmayı ümit ederek Ramazan Bayramı'na giriyoruz.
Ramazan Bayramı'nın; özelde Müslümanlar, genelde tüm dünya mazlumları için kardeşliğin, adaletin, eşitliğin hakim olduğu, çatışmanın, ölümlerin, zulmün nihayete erdiği yeni bir aşamanın müjdesi olmasını Allah (c.c)'tan niyaz ediyoruz.
Ülkemiz ve bölgemiz zor bir süreçten geçiyor. Ortadoğu'da tüm halklar örtülü veya örtüsüz bir operasyon ile karşı karşıya...
Operasyonu planlayan ve hayata geçirmeye çalışan küresel egemenler hedeflerine ulaşmak için her yolu mübah görüyorlar.
Özellikle de 2001 provakasyonundan sonra Afganistan ile başlayan, Arap Baharı ile zirve yapan süreç İslam dünyası için tam bir kabusa dönüştü.
Başını Amerika'nın çektiği küresel egemenler bölgemize yeni bir format atmaya çalışıyorlar.
Afganistan'ın işgali, Irak'ın işgali, Libya, Suriye ve Yemen'de devam eden iç savaşlar, 15 Temmuz'da Türkiye'deki darbe teşebbüsü, İran'da patlayan bombalar ve Katar krizi gibi bölgemizde olup biten her şey küresel egemenlerin marifetidir.
Sorun tüm ümmeti derinden etkilemektedir. Sorunun çözümü için; ümmetin başta Amerika olmak üzere küresel egemenlere karşı tavır alması kadar, kendi içimizdeki kardeşliğin ve adaletin tesis edilmesi de büyük önem taşımaktadır. Çünkü iç bünyesi sağlam hiçbir varlığa mikroplar kolay kolay etki edemez.
Mübarek Ramazan Bayramı'nın da vesilesi ile ülkemizdeki kamplaşmaların sonlanması, etnik, mezhebi ve siyasi farklılıklarımızın asla ayrışmaya dönüşmesine izin vermeyecek bir olgunluğa erişilmesi noktasında başta iktidar olmak üzere, siyasi partilere, sivil toplum kuruluşlarına ve tüm halkımıza önemli görev düşmektedir.
Olağanüstü hal ile başlayan süreçte adalet konusunda ciddi zaafiyetlerin ortaya çıktığını Ak Parti iktidarının fark etmesi ve gerekli önlemleri alması gerekmektedir.
FETÖ ile mücadele adı altında yürütülen operasyonlarda, söz konusu örgüt ile hiçbir ilgisi olmayan insanların tutuklandığına ve yapılan yanlışlığın bir türlü düzeltilemediğine defalarca şahit oluyoruz.
Menfaat gereği ya da manevi beklentilerle Fethullah Gülen Hareketi'ne sempati duymuş, ancak örgütün işleyişi ile ilgili hiçbir bilgisi olmayan insanlara dönük tutuklama, meslekten ihraç ve mallarına el koyma kararlarının çok ağır olduğunu düşünüyoruz.
Cumhurbaşkanı ve Ak Parti kurmaylarını içeren tüm iktidar unsurlarına tövbe imkanı tanınırken, Gülen Hareketi'ne sempati duymuş, 15 Temmuz öncesi bu harekete destek vermiş insanları rehabilite etmek ve onlara tövbe imkanı vermek de adaletin gereğidir.
Diğer taraftan düşünce ve ifade özgürlüğüne dönük kısıtlamalar ve baskıların artmasının endişesini taşıyoruz. FETÖ ile hiçbir ilişkisi olmayan ancak iktidara muhalif görüşleriyle bilinen bazı insanların da işten atılmak, tutuklanmak gibi adaletsiz muamelelere maruz kaldığını görüyoruz.
Bir diğer önemli nokta da FETÖ fobisi ile memur/işçi alımlarında adaletin tamamen ortadan kalktığı, torpilin tek çözüm olduğu bir süreci yaşıyor olmamızdır. Liyakat yerini tamamen mülakata bırakarak adalet hiçe sayılmaktadır.
Buradan iktidara sesleniyoruz: İç barışı temin etmek için adaleti ayakta tutmak zorunludur. Adalete dönük eleştirilere kulağınızı tıkamayınız. Türkiye'nin zor bir süreçten geçtiğinin elbette farkındayız. Ancak bu sürecin atlatılabilmesi için iç barışa, iç barış için de adalete ihtiyacımız vardır. Dolayısıyla adalet konusunda bir özeleştiri yapmak iktidarın görevidir.
Adaletin ve kardeşliğin tesis edilmesinde bir dönüm noktası olması temennisiyle tüm Sakarya halkının Ramazan bayramını kutluyoruz.
Adalet ve Özgürlükler Platformu Adına Diriliş Saati Dergisi