Çocukluk aşkı Sabiha'ya "Sabuha" şarkısını yazan saat tamircisi Ekrem Arman, şarkısını çaldığını iddia ettiği ünlü sanatçı İbrahim Tatlıses'e yönelik başlattığı hukuk mücadelesini 11 yıldır sürdürüyor.
Arman, Türkiye'de bir sonuç alamazsa davayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne götüreceğini söyledi.
Sakarya'nın Erenler ilçesinde saat tamirciliği yaparak geçimini sağlayan 65 yaşındaki Ekrem Arman, iddiaya göre 39 yıl önce çocukluk aşkı Sabiha'ya sevgisini dile getiren 'Sabuha' isimli bir şarkı yazdı. Arkadaşı olan bağlama ustası Recep Koç'la şarkıyı besteleyen Ekrem Arman, aynı yıl Adapazarı 1. Noteri'ne giderek şarkıyı kendisine ait olduğunu tescil ettirdi. Ardından Recep Koç'la İstanbul'a Şahin Özer'e ait plak şirketine giden Arman, taş plak yaptırdı. Yıllar geçtikten sonra müzik dünyasına giren İbrahim Tatlıses, kasetinde Sabuha şarkısına yer verdi. Bunun üzerine Ekrem Arman, 1998'de İstanbul 7. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne 'Sabuha' adlı şarkının kendisine ait olduğu iddiasıyla dava açtı.
Yapılan incelemenin ardından mahkeme heyeti, Sabuha adlı şarkının Ekrem Arman'a ait olduğuna karar verdi. Temyize giden davayı Yargıtay da onadı. Bunun üzerine İbrahim Tatlıses, 1. Fikir ve Sina-i Haklar Hukuk Mahkemesi'ne dava açtı. Mahkeme, İstanbul 7. Asliye Hukuk Mahkemesi'ndeki dava için reddi hakim kararı vererek, dosyanın bilirkişi tarafından incelenmesini istedi.
'Sabuha' Şarkısı İbrahim Tatlıses'in Değil mi?
11 yıldır süren hukuk mücadelesi veren Ekrem Arman, şöyle konuştu: "Benim ilkokulda iken Sabiha isimli bir arkadaşım vardı. Oradan esinlenerek ben Sabiha'yı 'Sabuha' olarak değiştirdim. Onun adına Sabuha şarkısını yazdım. Çocukluk sevgisi, çocukluk aşkı desem neyse kendi kalbime göre yazdım. Sabuha'yı 1970 yılında Recep Koç isimli saz çalan bir arkadaşımla beraber dile getirdik, müzik yaptık. Adapazarı 1. Noteri'ne tescil ettirdik. Zaman geçti 12 Ekim 1970 tarihinde eseri Şahin Özer'in limited şirketinde hatıra plağı çıkardık. Bu hatıra plağıydı, ham maddemiz orada kaldı."
Hakkımı Helal Etmiyorum
Aradan çok zaman geçtiğini anlatan Arman, sözlerine şöyle devam etti: "1978 senesinden sonra İbrahim Tatlıses, 'ayağında kundura' şarkısından sonra bu şarkıyı söylemeye başladı. Ben bu şarkı bizim, biz hiç kimseye satmadık. Kimseye vermedik nereden bunu temin etti acaba. Anladık ki onu Şahin Özer'in limited şirketinde hammaddesi kalmış olan eseri oradan almış ve ticarethaneye döndürmüş. Kendi açısından, bizim hiç kendisiyle bağlantımız olmamasına rağmen ticaret hayatında bayağı bir popüler oldu. Olabilir ama bizim müsaademiz yok. Müsaademiz olsaydı hiçbir hak talep etme hakkımız olmazdı. Anlaşmaya tabi olurduk. Ama anlaşma yok. Benim şahsi münasebetim de yok, kendisiyle görüşmüşlüğüm yok. Ne bu dünyada ne de öbür dünyada. Allah ona benim hakkımı helal etmeyi nasip etmesin. Ben de bunu böyle söylerim. Şimdi kendisinin çok parası varsa, Allah'a rüşvet versin şayet geçiyorsa."
Karar 4. Ayda
Mahkemenin devam ettiğini anlatan Arman, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Son mahkemede karşı taraf reddi hakim kararı almış. Reddi hakim kararı alınca mahkememiz 2009 senesinin 3. ayına kaldı. O zaman reddi hakimin dosyayı ne diye nereye gönderdiği anlaşılacak. Fakat bizim davamız birinci bilirkişiye gittiği zaman tazminat hesabı az bir miktar yapılmıştı. Tazminat hesabı bana mahkeme kararıyla 30 milyar civarında bir miktar gelecek. Ben dedim. Benim elimde 130 bin bandrol var kasamda. Ankara Kültür Bakanlığı Genel Müdürlüğü'nden, İstanbul'dan bunları temin ettim. 9 bin adet bandrol üzerinden yapılan maddi hesap değil de 130 bin bandrol üzerinden gecikme faizi ile birlikte talep etmiş olduğum maddiyat ağır geldi kendilerine herhalde. Reddi hakim yaptılar. Birinci hakimin de fikri alınsın. Benim birinci bilirkişinin de fikrinin alınması için onların da harcırahlarını yatırdım. 4. ayda kararın ne olacağını beklemekteyiz."
Öyle Bir Ders Vereceğim Ki
İbrahim Tatlıses'e seslenen Arman, "Allah'la kul arasına hiç kimsenin giremeyeceği gibi ben de giremem. Ben kendisine karşı duymuş olduğum duyguları söylüyorum. Eğer benden müsaade alsaydı iş böyle olmazdı. Ben ona kulluk hakkımı helal etmiyorum. Beni 11 yıldan beri uğraştırıyor" ifadesini kullandı.
Benim Adıma Tescil Edilmiş
Hakikaten haklı olanın kendisi olduğunu anlatan Arman, konuşmasına şöyle devam etti: "Çünkü, 12 Ekim 1970 tarihinde resmi noter kayıtlarım var. Hepsini tek tek gösterebilirim. Benim adıma tescil edilmiş. Burada kendisinin İbrahim Tatlıses'in kendi adına Şahin Özer limited şirketine satmış olduğuma ilişkin bir noter belgesi var elimde. Onların arasında yapmış olduğum belge. Benim haberim yok. Bu konudan. Bunu İbrahim Tatlıses imzalamış kendisininmiş diye."
Her İki Dünyada da Karşılaşmak İstemiyorum
Araştırmaları neticesinde bunu meydana çıkardığını anlatan Arman, şunları söyledi: "Benim eserimin Şahin Özer limited şirketine ve dünyada herhangi bir kuruluşa satılabilmesi için muvafakatname veriyor. Kendisinin olmayan bir şeyi nasıl verebiliyor. Ben onunla hiç karşı karşıya gelmedim. Bundan sonra da ne bu dünyada ne de öbür dünyada Allah beni onla karşılaştırmasın. Allah'a ve onun en sevgili kulu Hazreti Muhammed'e inanan bir insan olarak söylüyorum."
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne Başvuracağım
Arman, Türkiye'deki hukuk yollarının tükenmesi durumunda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuracağını belirterek şöyle konuştu: "Reddi hakim kararı veriyorsun da 7. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin kesinleşmiş mahkeme kararını nereye koyuyorsun. Onu hangi çekmeceye koyuyorsun. Zaten kesinleşmiş o bir sefer neticede. Şimdi birinci bilirkişinin benim adına çıkarmış olan 19 bin bandrol hesaba katılıyor. Benim kasamda 130 bin bandrol var. 130 bin bandrol üzerinden hesap yapılmıyor da niye 9 bin, 10 bin
üzerinden hesap yapılıyor. Niye sebep ne buna. Türkiye'deki hukuk mahkemesi bu işi çözmezse İstanbul Adliyesi'nin bir yüksek
mahkemesine müracaatımı yapar ve Lahey'e giderim."
Ben Sözümü Geri Almam
İnsan Hakları Mahkemesi'ne dosyayı göndereceğini anlatan Arman, şunları söyledi: "Ondan 5 kuruş alsam ne olur almasam ne olur. Ben istemiyorum da. Ama ona öyle bir ders vereceğim ki, Allah'ın izniyle. Yani başkasının malına tenezzül etmenin ne demek olduğunu görecek. Ben zaten söyledim. Onu çekecek. Ben sözümü geri almam. Şayet bana deseydi ki bunu bir yerlerden aldık, okuduk. Senin haberin olmadan. Ticaretini de yaptık, hata ettik, eser senindir. Kusurlar insanlar içindir deseydi. O zaman kabul ederdim. Ben de insanım. Benim de hatalarım var kendime göre. Ama o öyle değil İbrahim Tatlıses'im. Benim tanıdığım var. Çok çevrem var. Etrafım kuvvetli. Ben vururum, kırarım, yaparım. Yap yapabiliyorsan. Yapabiliyorsan yap. Benim söyleyeceğim bu kadar. İnsan Hakları Mahkemesi'ne gideceğim. Çünkü benim nüfusum kalabalık. Ben yarar görmezsem benim torunum görür. Dedemden bir şey kalmış der. O da bana belki bir fayda verir."
Kazandığı parayı hayır işlerince harcayacağını anlatan Arman, konuşmasını şöyle tamamladı: "Evlenmek üzere olup çocuğuna düğün yapamayana yardım ederim. Evi yarım kalmış olana yardım ederim. Bu şekilde olanlara yardım edebilirsem onların hoşuna gider. Allah'ın da hoşuna gider. Tatlıses, sözleri almış bazı eklemeler yapmış değiştirmiş olabilir. Nakarat ve sözler aynı."