Sakarya Üniversitesi Ortadoğu Enstitüsü’nce düzenlenen “III. Ortadoğu’da Siyaset ve Toplum Kongresi” başladı. SAÜ Kültür ve Kongre Merkezi’nde üç gün sürecek olan kongrenin açılışına Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar (YTB) Başkanı Kudret Bülbül, Sakarya Valisi Hüseyin Avni Coş, Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu, Rektör Prof. Dr. Muzaffer Elmas, Irak İnsani Gelişim Üniversitesi Rektörü Mervan Ahmed Raşid, Tunus Eski Dışişleri Bakanı Refik Abdusselam, Ortadoğu Enstitüsü (ORMER) Müdürü Prof. Dr. Kemal İnat, yerli ve yabancı birçok akademisyen ile kurumların temsilcileri, araştırmacılar, SAÜ’den öğretim üyeleri ile öğrenciler katıldı.
Ortadoğu bugün emperyalizmin at koşturduğu bir coğrafyaya dönüştü
15 Temmuz’da yaşanan olayları anlatan bir sinevizyon gösterisi ile başlayan kongrenin ilk açılış konuşmasını YTB Başkanı Kudret Bülbül yaptı. Bülbül, barış, huzur ve kardeşlik adası olarak nitelediği Ortadoğu’nun bugün emperyalizmin at koşturduğu bir coğrafyaya dönüştüğünü ifade ederek, “100 yıl öncesine kadar ortak bir medeniyetin, ortak bir coğrafyanın çocuklarıydık. 140 yıl önce Tunuslu Hayrettin Paşa, Türkiye’nin sadrazamı, başbakanıydı. Bu ilişki sadece yöneticiler arasında değildi. İstanbul’da çıkan bir dergi, bütün bir Ortadoğu coğrafyasında yakından izlenirdi. Fakat daha sonra öyle bir koptuk ki, ne kopuş. Artık birbirimizi yabancılar olarak değerlendiriyoruz” ifadelerini kullandı.
DEAŞ, PKK, FETÖ gibi maşa ve araziye uyarlanmış örgütlerle Ortadoğu coğrafyasının adeta kan gölüne dönüştürüldüğünü belirten Bülbül, “Ancak bunların ne yaptığını herkes bilir. Fakat FETÖ'nün kim olduğunu son ana kadar kimsenin bilmesi mümkün değil. FETÖ İslam tarihinin karşılaştığı ve karşılaşabileceği en sinsi terör örgütüdür. Kendilerini çok farklı gösterebilirler, ta ki o topluluğa son darbeyi indirinceye kadar” dedi.
Ortadoğu toplumlarının parçalandıkları oranda tarihin nesnesi olduklarını dile getiren Bülbül, şöyle devam etti: “Bu toplumlar, bir araya gelip birilerine güç verdikleri oranda, birbirlerini daha iyi tanıdıkları oranda da tarihin öznesi oluyorlar. Bugün bizim nesle düşen daha fazla tanışmaya, kaynaşmaya, daha fazla iletişime yönelik mekanizmalar kurmak. Çünkü birbirimizi tanımıyor, bilmiyorsak, birbirimizle iletişim halinde değilsek, neyi başarmak mümkün olabilir?”
Ortadoğu kritik eşikte
Rektör Prof. Dr. Muzaffer Elmas da konuşmasında Ortadoğu’da yaşananların dünyadaki diğer gelişmeler ile yakından ilişkili olduğunu belirterek, “Ortadoğu’yu konuşunca dünyayı da konuşmuş oluyorsunuz” dedi. Kongrenin bu alanda yapılan çalışmalara çok önemli katkılar sağlayacağını belirten Elmas, Ortadoğu’nun tam kritik bir eşikte olduğunu, bugün anlatılan konuşmaların da bu anlamda kendilerine ışık tutacağını düşündüğünü ifade etti.
Kongreyi düzenleyen ve destekleyen herkese teşekkür eden Rektör Elmas, sözlerini şöyle sürdürdü: “15 Temmuz darbe girişimi sonrası özellikle dış dünyada oluşan Türkiye algısı konusunda özellikle batılı ülkelerde çok yoğun bir aleyhte propaganda ve çalışmalar var. Maalesef bazı İslam ülkelerinin de bu algının etkisinde kaldığını görüyoruz. Bu çalışmalara yoğun bir şekilde sizlerden, yurt dışındakilerden ve burada bulunanlardan destek bekliyoruz. Ortadoğu Enstitüsü de bu konuda yaptığı iki araştırmada ‘Ortadoğu İslam ülkelerinde FETÖ algısı’ ve ‘Dünyadaki darbe ve Türkiye algısı’ konularını araştırıyor. Türkiye’nin bu kritik eşiği inşallah bu çalışmalarla aşacağını düşünüyorum.
Sakarya Üniversitesi’nde 95 bine yakın öğrenciden 4 bininin uluslararası öğrenci olduğunu aktaran Prof. Dr. Elmas, “Bu konuda hem YTB’nin hem de direkt öğrencilerin katkı ve destekleriyle, üniversitemiz 1-2 sene içerisinde 5 bine yaklaşan bir sayıya ulaşacaktır. Çünkü 4-5 sene önce 110 yabancı öğrenci vardı. Bunun çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Bunlar gelecekte ve günümüzde ülkemizi dışarıda anlatacak 'gönüllü elçilerimiz' olacaktır. O bakımdan bu öğrencilerin burada bulundukları sürede çok iyi yetişmesi, ülkemiz hakkında iyi bilgiler sahibi olması gerekir” ifadelerini kullandı.
Türkiye Ortadoğu halklarına umut veriyor
ORMER Müdürü Prof. Dr. Kemal İnat ise, Türkiye’nin 15 Temmuz’da yaşanan darbe girişimini milletin kararlı duruşuyla bastırdığını ve yeniden istikrara geri döndüğünü belirterek, bunun Ortadoğu’nun ezilen halklarına umut verdiğini söyledi. Türkiye’nin milyonlarca mülteciye ev sahipliği yaptığını, gördükleri baskı yüzünden ülkelerini terk etmek zorunda kalan binlerce siyasetçi ve akademisyene de kucak açtığını ifade eden Prof. Dr. İnat, “İnşallah ülkeleri de yakın zamanda istikrar ve demokrasiye kavuşurlar, hepsi birer Türkiye dostu olarak gruplarına geri dönerler. Ortadoğu halklarının birbirlerini yakından tanıması, düşmanlıkların ortadan kaldırılması açısından çok önemlidir. Biz enstitü olarak çalışmalarımızda buna önem verdik” diye konuştu.
Kongre, açılış konuşmalarının ardından Tunus Dışişleri Bakanı Refik Abdusselam, eski Irak Başbakan Yardımcısı Tarık Haşimi, eski Libya Başbakan Yardımcısı Avad el-Barasi ve Suriye Geçici Hükümeti Eski Başbakanı Ahmed Tumah’ın yer aldığı panel ile devam etti.