Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen ‘Geçmişten Günümüze Çevre Ahlakımız’ konulu konferansa katılan Tarihçi Yazar Yavuz Bahadıroğlu, “Dinine ve diline duyarlı olmayanların çevreye duyarlı olması mümkün değildir. Biz adeta boş vermişliğin tadını çıkarıyoruz. İnsana saygılı bir neslin çevreye duyarlılığı yüksek olacaktır. Bu duyarlılığın bir ucu dini bir ucu da milli kültürümüzdendir” dedi.
Sakarya Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı tarafından düzenlenen Çevre Haftası Etkinlikleri ‘Geçmişten Günümüze Çevre Ahlakımız’ konulu konferans ile başladı. Adapazarı Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen programa, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Fatih Turan, Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı Yılmaz Çiğdem, Fen İşleri Dairesi Başkanı Ali Oktar ve çok sayıda vatandaş katıldı. Konferansa konuşmacı olarak katılan Tarihçi Yazar Yavuz Bahadıroğlu çevre eğitimini tarihsel duyarlılıklar çevresinde ele aldı, tarih ve çevre arasındaki ilişkileri katılımcılar ile paylaştı.
"İnsan Güzele Layıktır"
Çevrenin gelecek nesillerden ödünç alındığının altını çizerek konuşmasına başlayan Yavuz Bahadıroğlu, tüm insanlığın bu duyarlılığı kendisine ilke edinmesi gerektiğini ifade etti. Bahadıroğlu, “Bizim dinimiz tam çevreci bir dindir. Peygamber Efendimiz, ‘Kıyamet koparken bile ağaç dikiniz’ diye bizlere öğütlemiştir. İnsan güzeldir ve her zaman güzele layıktır. ‘Çevre bize Allah’ın emanetidir’ diye kabul edilen Osmanlı kültüründen geliyoruz. Bu kültür padişah fermanlarında dahi hayvan hayatının öneminden bahsetmiş, bu konuda emirler vermiştir. Fatih Sultan Mehmet’in, ‘Yaş ağacın dalını kesenin, kolunu keserim’ demesinden bu konuya verilen öneminin farkına varabiliriz” diye konuştu.
"İnsana Saygı Önceliğimizdir"
Tarihçi Yazar Bahadıroğlu, “Tarih ve çevreyi birbirinden ayırmak mümkün değildir. Tarih, çevre bilincini beraberinde getiren bir bilimdir. Tüm bunlardan sonra söylenebilir ki, dinine ve diline duyarlı olmayanların çevreye duyarlı olması mümkün değildir. Biz adeta boş vermişliğin tadını çıkarıyoruz. İnsana saygılı bir neslin çevreye duyarlılığı yüksek olacaktır. Bu duyarlılığın bir ucu dini bir ucu da milli kültürümüzdendir. Çevreye olduğu kadar hayvanlara da aynı duyarlılığı beslemeliyiz. Osmanlı’da hayvanların yaşama hakkına daima saygı duyulmuştur. Dünya’nın ilk hayvan hastanesi yine Osmanlı döneminde Şam’da açılmıştır” şeklinde konuştu. Gerçekleştirilen konferansın ardından Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Turan, Bahadıroğlu’na teşekkür ederek, günün anısına plaket takdim etti