İş kazası sonucu parmağını kaybeden Tacettin Ceylan, tazminat davası açmak için adli yardım talep etti. Mahkeme reddetti. İşçi yılmadı 7 yıl sonunda hukuk mücadelesini kazandı.
Tacettin Ceylan, çalıştığı C.Y.K. isimli alçı fabrikasında geçirdiği iş kazasında sağ elindeki üç parmağını kaybetti. 35 yaşında sakat kaldı. Tarih 7 temmuz 2015’ti.
İş mahkemesine işveren aleyhine tazminat davası açtı. Dava dilekçesinde parmağının kopması nedeniyle sakat kaldığı ve uzun süredir tedavi gördüğünü belirterek meydana gelen olayda işverenin tam kusurlu olduğunu savundu. 1000 TL maddi, 200 bin TL manevi tazminat istedi.
Ayrıca dava harcı ve yargılama giderlerini karşılama imkanı olmadığını belirterek adli yardım talep etti. Ödeme gücü olmadığını ispat etmek için muhtarlıktan aldığı fakirlik belgesini de dosyaya ekledi.
Ancak mahkeme avukat tutacak para bulduysa dava harcı ve yargılama giderlerini ödeyebileceği ve devlete külfet olacağı gerekçesiyle talebini reddetti. Yargılama giderlerini yatırmaması halinde davanın reddedileceğini ihtar etti.
İşçinin avukatı ise hakimin subjektif görüş ile adli yardım talebini reddettiğini, hangi belgelerin geçerli olduğunun belirtilmesi halinde o belgeyi temin edebileceğini, işçinin avukat ile temsil edilmesinin avukata ücret ödediği anlamını taşımadığını zira sonuç bazlı sözleşme yaptıklarını kaydetti.
Ancak itiraz reddedildi, üst mahkeme de aynı yönde karar verince parmağını kaybeden işçi Tacettin Ceylan Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulundu.
ASGARİ ÜCRETİN İKİ KATI
Dosyayı inceleyen yüksek mahkeme şu değerlendirmelerde bulundu:
Somut olayda başvurucunun adli yardım talebi davanın başında reddedilmiş ve başvurucu 3.468,48 TL tutarındaki yargılama harç ve masraflarını ödemek zorunda bırakılmıştır. Davanın açıldığı yıl için belirlenen brüt asgari ücret 1.777,50 TL olup başvurucudan ödemesi istenen tutar ise asgari ücretin yaklaşık iki katıdır.
Ret gerekçesinden Mahkemenin emniyet, belediye, ihtiyar heyetleri veya muhtarlık tarafından verilen fakirlik kâğıtları ile sosyal ve ekonomik durum raporlarının yeterli ispat aracı olma özelliğini yitirdiği görüşünde olduğu için muhtarlıktan alınan belgeyi yeterli görmediği anlaşılmıştır.
Öncelikle belirtmek gerekir ki başvurucuların davada bir vekille temsil edilmiş olması adli yardım talebinin reddi için tek başına yeterli bir gerekçe olamaz.
HÜKÜM
Yüksek Mahkeme şu hükme vardı:
Adli yardım talebinin KABULÜNE,
Mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABULEDİLEBİLİR OLDUĞUNA OYBİRLİĞİYLE,
Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki mahkemeye erişim hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE Recai AKYEL ve Yıldız SEFERİNOĞLU’nun karşıoyu ve OYÇOKLUĞUYLA,
D. Kararın bir örneğinin mahkemeye erişim hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için -adli yardım kararının verildiği davanın yargılamasının devam ettiği dikkate alınarak- adli yardım talebinin reddi kararı yönünden yeniden yargılama yapılmak amacıyla İş Mahkemesine (E.2017/246) GÖNDERİLMESİNE,
3.600 TL vekâlet ücretinin başvurucuya ÖDENMESİNE,
TAZMİNAT DAVASI 7 YILDIR BİTMEDİ
Öte yandan 3 bin 468 TL’lik gerekli yargılama harç ve masraf tutarını bir şekilde denkleştiren işçinin açtığı dava halen devam ediyor.