İslam, "Çocuk evliliklerini gerçekleşmeden öğrenmeliyiz"
Son günlerde gündemden düşmeyen çocuk gelinler konusunu değerlendiren Sakarya milletvekili Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam, "Bu evlilikler gerçekleşmeden haberdar olmalıyız. Bunun için bir çok kuruma iş düşüyor" dedi.
Kadının soyadı sorununa da değinen Bakan İslam, "ben şahsen iki soyadının da koşulsuz kullanabilmesi gerektiğini düşünüyorum" diye konuştu.
Sebebi ortadan kaldıracağız
Çocuk gelinler hakikaten çok önemli bir sorun. Aslında dünyanın sorunu. Daha ziyade az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde sık görünen bir sorun. Türkiye\'de de var. Çok önemsiyoruz bunu. İki aşamada mücadeleyi planladığımız ve devam ettiğimiz bir sorun. Bunlardan bir tanesi sebebi ortan kaldırmak noktasında, yani çocuk yaşta evlenmenin sebeplerini ortadan kaldırırsak bu sonuçla karşılaşmayacağımızı düşünüyoruz ve ona yönelik bir takım önlemler almaya gayret ediyoruz. Diğer tarafı da hiç istemediğimiz halde bu olaylar meydana geldikten sonra, alınacak tedbirlerle alakalı. İkinci durumla ilgili yapılacak şeylerin pek çoğu yapılmış vaziyette.
Dönüşüme ihtiyaç var
Yasalarımız, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının 18 yaşın altında evlenmesini yasaklıyor. Çok çok gerekli bazı durumlarda, ancak mahkeme kararıyla bu bir yaş aşağıya indirilebiliyor. Onun dışında 16 yaş altı çocukların evlendirilmesi, Türk yasalarına göre suç. Sadece evlenen kişiyi ilgilendire bir suç değil evlenme ortamını sağlayan, bu kanunen geçerli olmayan nikahı sağlayan, çocukların evlenmesine aracılık eden kimseleri de sorumlu tutan bir takım cezai müeyyidelerimiz var. bu tür evlilikler sisteme girdiği andan itibaren, bu tedbirler alınıyor, cezai, müeyyideler uygulanıyor ve biz aile ve sosyal politikalar bakanlığı olarak devreye giriyoruz, ama bu çok geç. Bunun hiç olmamasının arzu ediyoruz. Cezai tedbirlerin vazgeçirme konusunda bir caydırıcılığı var onun için de bunları önemsiyoruz. Ama caydırıcılığın gönülden olması lazım, ceza korkusundan ziyade bir bilinçli şekilde hareket. Bir zihniyet dönüşümüne ihtiyaç var.
Çocuk, eğitim sisteminden çıkmamalı
Bir takım tedbirler alınmış durumda son eğitim sisteminden dönüşüm değişiklik bu konuda çok hizmet etmesi gereken bir değişiklik. Yani mecburi eğitimin 12 yıla çıkmış olması, 18 yaşından önce Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı bireylerin eğitim sisteminden çıkmamasını gerektiriyor. Eğitim sisteminden çıkan her çocuk, yine ailenin, onu bu sistemden çıkaran kişilerin cezalandırılmasını gerektiren bir suç unsuruna dönüşüyor. Bunun çok iyi takip edilmesi gerekiyor. Diyelim ki sistemden çıkan çocuklar ne olacak? Erken haber olmamız gerekiyor, yani bu evlilik gerçekleşemeden önce bu çocuklardan haberdar olmamız gerekiyor. bundan nasıl haberdar olabiliriz? Yine Milli Eğitim Bakanlığı\'na burada çok iş düşüyor. Okul müdürleri, öğretmenler. İçişleri Bakanlığımıza çok iş düşüyor muhtarlar. Bu tür çocukların yada çocuklar üzerinde yapılan bu tür ailesel alışverişlerden haberdar olunabileceği yerler bunlar.
Kadınlar iki soyadını birlikte kullanabilmeli
Kadınların doğdukları anda aldıkları soyadlarını, evlendikten sonra değiştirmelerinin çok pratik olmadığını düşünüyorum. Kendinizi bir isim altında gerçekleştiriyorsunuz, bir çalışma hayatınız oluyor, bir kariyeriniz oluyor, olmasa bile bir alışkanlığınız oluyor. Kişiliğinizin bir parçası. Öte yandan çocuklarınızla da aynı soyadını paylaşmak istersiniz. Ben şahsen iki soyadının da koşulsuz olarak bir arada kullanılabilmesinin doğru olabileceğini düşünüyorum.
Kaynak: ahaber
Kadının soyadı sorununa da değinen Bakan İslam, "ben şahsen iki soyadının da koşulsuz kullanabilmesi gerektiğini düşünüyorum" diye konuştu.
Sebebi ortadan kaldıracağız
Çocuk gelinler hakikaten çok önemli bir sorun. Aslında dünyanın sorunu. Daha ziyade az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde sık görünen bir sorun. Türkiye\'de de var. Çok önemsiyoruz bunu. İki aşamada mücadeleyi planladığımız ve devam ettiğimiz bir sorun. Bunlardan bir tanesi sebebi ortan kaldırmak noktasında, yani çocuk yaşta evlenmenin sebeplerini ortadan kaldırırsak bu sonuçla karşılaşmayacağımızı düşünüyoruz ve ona yönelik bir takım önlemler almaya gayret ediyoruz. Diğer tarafı da hiç istemediğimiz halde bu olaylar meydana geldikten sonra, alınacak tedbirlerle alakalı. İkinci durumla ilgili yapılacak şeylerin pek çoğu yapılmış vaziyette.
Dönüşüme ihtiyaç var
Yasalarımız, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının 18 yaşın altında evlenmesini yasaklıyor. Çok çok gerekli bazı durumlarda, ancak mahkeme kararıyla bu bir yaş aşağıya indirilebiliyor. Onun dışında 16 yaş altı çocukların evlendirilmesi, Türk yasalarına göre suç. Sadece evlenen kişiyi ilgilendire bir suç değil evlenme ortamını sağlayan, bu kanunen geçerli olmayan nikahı sağlayan, çocukların evlenmesine aracılık eden kimseleri de sorumlu tutan bir takım cezai müeyyidelerimiz var. bu tür evlilikler sisteme girdiği andan itibaren, bu tedbirler alınıyor, cezai, müeyyideler uygulanıyor ve biz aile ve sosyal politikalar bakanlığı olarak devreye giriyoruz, ama bu çok geç. Bunun hiç olmamasının arzu ediyoruz. Cezai tedbirlerin vazgeçirme konusunda bir caydırıcılığı var onun için de bunları önemsiyoruz. Ama caydırıcılığın gönülden olması lazım, ceza korkusundan ziyade bir bilinçli şekilde hareket. Bir zihniyet dönüşümüne ihtiyaç var.
Çocuk, eğitim sisteminden çıkmamalı
Bir takım tedbirler alınmış durumda son eğitim sisteminden dönüşüm değişiklik bu konuda çok hizmet etmesi gereken bir değişiklik. Yani mecburi eğitimin 12 yıla çıkmış olması, 18 yaşından önce Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı bireylerin eğitim sisteminden çıkmamasını gerektiriyor. Eğitim sisteminden çıkan her çocuk, yine ailenin, onu bu sistemden çıkaran kişilerin cezalandırılmasını gerektiren bir suç unsuruna dönüşüyor. Bunun çok iyi takip edilmesi gerekiyor. Diyelim ki sistemden çıkan çocuklar ne olacak? Erken haber olmamız gerekiyor, yani bu evlilik gerçekleşemeden önce bu çocuklardan haberdar olmamız gerekiyor. bundan nasıl haberdar olabiliriz? Yine Milli Eğitim Bakanlığı\'na burada çok iş düşüyor. Okul müdürleri, öğretmenler. İçişleri Bakanlığımıza çok iş düşüyor muhtarlar. Bu tür çocukların yada çocuklar üzerinde yapılan bu tür ailesel alışverişlerden haberdar olunabileceği yerler bunlar.
Kadınlar iki soyadını birlikte kullanabilmeli
Kadınların doğdukları anda aldıkları soyadlarını, evlendikten sonra değiştirmelerinin çok pratik olmadığını düşünüyorum. Kendinizi bir isim altında gerçekleştiriyorsunuz, bir çalışma hayatınız oluyor, bir kariyeriniz oluyor, olmasa bile bir alışkanlığınız oluyor. Kişiliğinizin bir parçası. Öte yandan çocuklarınızla da aynı soyadını paylaşmak istersiniz. Ben şahsen iki soyadının da koşulsuz olarak bir arada kullanılabilmesinin doğru olabileceğini düşünüyorum.
Kaynak: ahaber
10 yıl önce
Yorumlar
[İlk yorum yapan siz olun]
974c4b4ffa70187e6a97955836c66c59@