'İslami ve Ahlaki ilkeler sanal dünyada da geçerli'

Sakarya Üniversitesi (SAÜ) İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Soner Duman, internet kullanımında gerçek hayatta geçerli olan İslami ve ahlaki ilkelere riayet edilmesi gerektiğini söyledi.

Kitle iletişim araçlarının en önemlilerinden birisi olan internet, günümüz dünyasının vazgeçilmez unsurlarından birisi haline geldi. Bilgi, belge, fotoğraf ve video gibi yazılı ve görsel verinin kolaylıkla paylaşılabildiği internet ortamı, iletişimi eskiye oranla çok daha hızlı ve kolay hale getirdi. Bilgi ve belge paylaşımının yanında alışveriş, bankacılık işlemleri, fatura ödeme gibi insanların zamanını alan pek çok işlem internetten kolaylıkla halledilebilmekte. Günümüzde bu derece yaygınlaşan ve insanların hayatının her alanına giren internete ilişkin uygulamaların Müslümanlar açısından ne ifade ettiğinin ortaya konulması daha da önemli bir hale geldi.

İlkeler sanal dünyada da geçerli
İslam’ın internete ve sosyal medyaya bakışını değerlendiren SAÜ İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Soner Duman, İslam’ın sosyal hayata ilişkin getirdiği ilkelerin internet için de geçerli olduğunu söyledi. Bu bağlamda gerçek hayatta meşru olmayan şeylerin sanal ortamda yapılmasının da meşru olmadığını vurgulayan Doç. Dr. Duman “Gerçek hayatta İslam’ın koyduğu ölçüler internet üzerinden iletişimde de geçerlidir. Reel hayatta bir kimsenin malını çalmak haram olduğu gibi internet üzerinden birine ait programı izinsiz indirmek, çoğaltmak, yaymak da haramdır. Reel hayatta İslam’a karşı düşmanlık besleyen, İslamî değerleri karalayan, tahkir ve tezyif eden kimselerle –İslam’ı tebliğ dışında– arkadaşlık ilişkisi kurmak, bir arada bulunmak doğru olmadığı gibi sanal ortamlarda da bunu yapmak doğru değildir” değerlendirmesinde bulundu.

İnternet konusunda mutlak yararlı veya zararlı şeklinde genel-geçer bir hüküm vermenin yanlış olacağını belirten Duman, kullanıcının inanç, eylem ve ahlakına etkilerine bakarak hüküm vermenin daha doğru olacağını söyledi. İslam’ın internete bakışı bağlamında ateş ve bıçak örneğini veren Duman “Ateş kullanmanın İslam’da hükmü nedir veya ‘bıçak kullanmanın İslam’a göre hükmü nedir’ gibi bir soruya verilecek cevap nasıl ki ateş ve bıçağın kim tarafından, nasıl, niçin, ne zaman kullanılacağına göre değişiyorsa internet için de durum bundan farksızdır” şeklinde konuştu.

Doğru bilgilendirme önemli
İnternet ve sosyal medya kullanımının İslami açıdan sakıncalarına da değinen Duman, yeterli İslami donanıma sahip olmayan kişilerin internetteki kontrolsüz bilgi kirliliğinden olumsuz şekilde etkilenebileceğini kaydetti. Özellikle gelişim çağında olan çocuklar açısından bu durumun daha da önem kazandığını belirten Duman “Özellikle de gelişim çağında olan çocuklar açısından doğru dinî bilgilenme ve ahlakî örneklik çok önemlidir. İnternette dinî konular da dahil olmak üzere hemen her konuda her türden bilgi bulunmakta, bu yönüyle internet bir “bilgi kirliliği” sorununu da gündeme getirmektedir. Yine internette yer alan gayr-i ahlakî içerikteki siteler, insanların ahlakî yaşantısı ve aile düzeni üzerinde yıkıcı etkilere sebep olabilmektedir. Sosyal medya, yanlış arkadaşlıklar kurulmasına, yuvaların yıkılmasına, insanların günah olan pek çok şeyle tanışmasına aracı kılınabilmektedir” diye konuştu.

Mahremiyet korunmalı
İslami açıdan sosyal medya kullanımını değerlendiren Duman, İslam’ın yasakladığı yalan, iftira, dedikodu, lakap takma, insanların gizli noktalarının araştırma gibi hususların sosyal medya kullanımında dikkate alınması gerektiğinin altını çizdi. “Sosyal medya, kadın-erkek arasındaki mahremiyet ilişkilerinin çiğnenmesine, karı-koca arasındaki aile ilişkisinin dağılmasına vesile kılınmamalıdır” diyen Duman, İslami ölçülere aykırı şekilde resim ve video paylaşmanın, eşlerin birbirinden habersiz olarak karşı cinsten kimselerle arkadaşlık kurmasının herşeyden önce aile sadakatini zedeleyeceğini belirtti. Sosyal medyada arkadaşlıklar kurarken İslami ölçülere riayet edilmesini, dine ve ahlaka uymayan içerikte paylaşımlarda bulunan kimselerle arkadaşlık edilmemesi gerektiğini kaydeden Duman, sosyal medyada geçirilen zamanın bağımlılık boyutuna vardırılmaması gerektiği uyarısında da bulundu.

İnternet ve sosyal medya kullanımının yol açacağı zararların önüne geçilmesi için iki yönlü bir uygulama geliştirilmesi gerektiğini kaydeden Duman, “Bu konuda bir yandan devlet tarafından gerekli hukukî düzenlemeler yapılmalı diğer yandan konuya ilişkin kamuoyunun bilgilendirilmesini sağlayacak bireysel ve kurumsal faaliyetler yapılmalıdır. Başta devlet olmak üzere eğitimciler, psikologlar, sosyologlar, hukukçular ve sivil toplum kuruluşları işbirliği yapmalı, internetin zararlarına karşı kamuoyu bilgilendirilmelidir” diye konuştu.
9 yıl önce
Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]
c30ab7ba79613e9eca4295819b71ebb7@