Sakarya Adalet ve Özgürlükler Platformu ‘Dünya Kudüs Günü’ vesilesiyle bir basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasının ardından vatandaşlara helva dağıtıldı.
Atatürk Bulvarı Şemsiyeli Park önünde toplanan yaklaşık 150 kişi Dünya Kudüs Günü’nü kutlamak ve İsrail’i lanetlemek için eylem yaptı. Eylemde basın açıklamasını Diriliş Saati adına Ali Fethi Gürler okudu. Gürler, “Amerika’nın Suudi Arabistan üzerinden başta Türkiye ve İran olmak üzere Hamasa ve Hizbullaha ayar verme teşebbüsü geri tepti. Müslüman halklar Amerika’nın ılımlı radikal Şii, Sunni ve tüm Müslümanları karşı cephede birer düşman olarak gördüğüne tanıklık etti. Bu gelişme vahdet bilincimizin tekrar kuşanmamıza vesile oldu. Siyonist işgal çetesi hiçbir meşru dayanağı olmamasına rağmen 69 yıldır bu coğrafyada dünya şer güçlerini arkasına alarak kan ve gözyaşı döküyor. Siyonistler 3 kutsal mescidimizden biri ve ilk kıblemiz olan Mescidi Aksayı yıkmak ve Müslümanları başta Kudüs olmak üzere tüm Orta doğu coğrafyasından çıkarmak için her türlü hile ve zorbalığı yapıyorlar. Mescidi Aksa’nın altına tüneller kazarak sinagoglar inşa ediyorlar. Mescidi Aksa’da ve civarındaki diğer mekanlarda en ufak restorasyona müsaade etmeyen Siyonist İsrail rejimi Mescidi Aksa’nın altını oyarak yıkılması için her yolu deniyor. İslam ümmetinin izzeti için bugün Türkiye’nin ve dünyanın bir çok yerinde Müslüman ve mazlum halklar birkez daha ayağa kalkarak Siyonist rejime ve onun doğal müttefiki büyük şeytan Amerika’ya karşı verdikleri mücadelede kararlılıklarını yineliyorlar. Kudüs gününü kararlılıkla her yıl ramazanın son cumasında ihya ediyoruz. Rabbimize Kudüs özgürleşip İsrail’in ortadoğundan silinene kadar mücadelemize devam edeceğiz diyerek verdiğimiz sözü bir kez daha haykırmak için geldik bir araya. Filistin intifada hareket Siyonist rejim ve işbirlikçilerinin sonunu getirecektir. 2008 ve 2014 yılındaki Gazze direnişi bu iddialarımızın ispatı niteliğindedir. Sakarya halkı olarak Kudüs, Mescidi Aksa gibi kutsallarımız korumak Filistin davasını her daim yanında yer almak noktasındaki kararlığımızı sürdüreceğimizi bu meydandan bir kez daha tekrarlıyoruz” dedi.
Basın açıklamasının ardından Kudüs ve zulüm gören tüm Müslümanlar için dua yapıldı. Duaların ardından vatandaşlara helva dağıtıldıktan sonra grup olaysız şekilde dağıldı.
Basın açıklaması:
KUDÜS'Ü ÖZGÜRLEŞTİRMEK ALLAH'A AHDİMİZDİR!
Bugün günlerden Kudüs...
Ramazan'ın son Cuması'na girdiğimiz şu saatlerde Kudüs Günü'nü anmak adına burada toplandık.
Bir Kudüs Günü'nü daha, buruk bir şekilde anıyoruz.
Coğrafyamız iç savaşlarla, ihtilaflarla yanıyor. Ümmet mezhebi ve etnik tefrika ile boğuşuyor.
İslam coğrafyasında kargaşadan yararlanan ise her zaman olduğu gibi Siyonist İsrail'dir.
Siyonistler Filistin direnişinin karşısındaki acziyetlerini İslam dünyasındaki iç karışıklıklar üzerinden gideriyorlar.
Müslümanlar arasındaki ihtilaflar ve çatışmalar Siyonistler için adeta nefes borusu özelliği taşıyor.
Ancak son Katar krizi ile gelinen nokta ümmetin vahdeti ile ilgili umudumuzu yeşertti.
Amerika'nın Suudi Arabistan üzerinden başta Türkiye ve İran olmak üzere Hamas'a, İhvan-ı Müslimin'e ve Hizbullah'a ayar verme teşebbüsü geri tepti.
Müslüman halklar, Amerika'nın ılımlı-radikal, Şii-Sünni tüm Müslümanları karşı cephede birer düşman olarak gördüğüne tanıklık etti. Bu gelişme vahdet bilincimizi tekrar kuşanmamıza vesile oldu.
Müslümanlar olarak farklılıklarımızı birer zenginlik olarak görerek kenetlenmeye ve bütün gücümüzü Filistin davası için seferber etmeye ihtiyacımız var.
Müslümanların vahdetinin İsrail için bir kabusa dönüşeceği günlerin yakın olmasını temenni ediyoruz.
Aziz Filistin dostları;
Siyonist işgal çetesi hiçbir meşru dayanağı olmamasına rağmen 69 yıldır bu coğrafyada dünya şer güçlerini de arkasına alarak kan ve gözyaşı döküyor. Siyonistler üç kutsal mescidimizden biri ve ilk kıblemiz olan Mescid-i Aksa’yı yıkmak ve Müslümanları başta Kudüs olmak üzere tüm Ortadoğu coğrafyasından çıkarmak için her türlü hile ve zorbalığı uyguluyorlar.
Mescid-i Aksa’nın altına tüneller kazarak sinagoglar inşa ediyorlar. Mescid-i Aksa’da ve civarındaki diğer kutsal mekânlarda en ufacık bir restorasyona müsaade etmeyen Siyonist İsrail rejimi; Mescid-i Aksa’nın altını oyarak yıkılması için her yolu deniyor.
Filistin’in diğer bölgelerinde de zulüm olanca şiddetiyle devam ediyor. İsrail zindanlarında her türden işkence ve eziyetin reva görüldüğü binlerce mahkum, elde kalmış bir avuç topraklarına, sularına el koyulmaya çalışılan, açlığa mahkum edilmiş bir halk, Siyonist rejimin sürekli katliamları sonucu on binlerce şehit vermiş kutsal bir direniş, dünyanın dört bir yanına yayılmış milyonlarca mülteci, Filistin’in bugünkü gerçeği…
Özgür Kudüs için, Filistin halkıyla dayanışma için, İslam ümmetinin izzeti için bugün Türkiye’nin ve dünyanın birçok yerinde Müslüman ve mazlum halklar bir kez daha ayağa kalkarak Siyonist rejime ve onun doğal müttefiki büyük şeytan Amerika’ya karşı verdikleri mücadelede kararlılıklarını yineliyorlar.
Rahmetli İmam Humeyni’nin bizlere miras olarak bıraktığı Kudüs gününü bu kararlılıkla, her yıl Ramazan’ın son Cumasında ihya ediyoruz. Şeyh Ahmet Yasin’in Rabbine şikayet ettiği ümmetin suskunluğuna son vermek adına toplandık bu meydanda.
Rabbimize Kudüs özgürleşip, İsrail uru Ortadoğu’dan silininceye kadar mücadelemize devam edeceğimize dair verdiğimiz sözü bir kez daha haykırmak için bir araya geldik.
Kudüs ümmetin önündeki en merkezi, en hayati sorundur. Kudüs özgürleşmediği sürece İslam coğrafyasında huzur tesis edilemeyecektir. Kudüs’ün özgürleşmesi, siyonizmin ve emperyalizmin İslam coğrafyasına dönük hain emellerinin bertaraf edilmesi, bir diğer deyişle ümmetin özgürleşmesi demektir.
Kudüs ancak Rasulullah (sav) ve diğer peygamberlerin mücadele eksenini baz alarak özgürleşebilir. Dünya egemenleri ile, emperyalist güçlerle, Kur’an’i ifade ile müstekbirlerle, mele ve mütrefle mücadele edilmeden, direniş ortaya koyulmadan ümmetin kurtuluşu asla sağlanamaz.
Bugün, Filistin davasından söz edebiliyorsak bunu tankların karşısında elinde taşlarla direnen Filistinli gençlere, siyonistlerin ağır silahlarına, uçaklarına rağmen bulunduğu mevzileri terk etmeyen Filistinli mücahitlere, şehadeti şiar edinmiş tüm Filistin halkının direnişine borçluyuz.
Gazze’yi hatırlayalım… Yıl 2014… Siyonist İsrail tüm gücüyle Gazze’ye saldırdı. Amaç direnen güçleri imha etmekti. 51 gün boyunca Gazze karadan ve havadan bombalandı. 2000’i aşkın insan şehit oldu. Ama Gazze halkı teslim olmadı. Siyonist güçler kara savaşında rezil olarak geri çekilmek zorunda kaldı. Sonuçta direnen Filistin halkı kazandı.
Amerika, İsrail ve Avrupalı yandaşlarının İslam coğrafyasındaki entrikalarının farkındayız. Mezhep ve etnisite kökenli ayrışmalara bu ümmet geçit vermeyecektir. Milyonlarca insanın gözyaşı ve kanı pahasına da olsa İslam coğrafyasını kontrol edebilmek, direnişi bloke edebilmek adına ortaya konan tüm oyunlar Allah’ın izniyle bu ümmet tarafından bozulacaktır.
Siyonist işgal bitmeden, sürgündeki tüm Filistinliler evlerine dönmeden, küresel emperyalizm bölgemizden kovulmadan, bölge halklarını birbirine kırdırmaya çalışan düzenler bozulmadan, NATO ittifakları dağıtılmadan, ümmeti tehdit eden füze kalkanları yerlerinden sökülmeden, Amerikan üsleri kapatılmadan, geleceğimizi ipotek altına almak isteyen işbirlikçi rejimler son bulmadan Kudüs’ü özgürleşmiş saymayacağız.
Kudüs, bize izzetin teslimiyette değil direnişte olduğunu ispatlamıştır. Direniş ise özgürlüğün kafesleri genişletmek değil parçalamak olduğunu öğretmiştir. O halde Kudüs’e sahip çıkmak, böyle bir direniş bilincini diri tutmaktır.
Şimdi buradan Siyonist rejimle işbirliği içinde olan küresel ya da ulusal bütün kurum ve kuruluşlara, siyasi yapılanmalara, tröstlere, medya tekellerine sesleniyoruz.
Kudüs yalnız değildir, yetim değildir.
Kudüs Siyonist senaryolarla teslim alınacak ve zilleti kabul edecek kadar sahipsiz değildir.
Müslümanlar ördüğünüz ağlara düşecek kadar zayıf, ihanetlerinizi göremeyecek kadar basiretsiz değildir.
Kudüs; düşünen, direnen ve hesap soran yiğitlerin diyarıdır. Filistin coğrafyasının sınırları İslam ümmetinin kırmızı çizgileridir.
Filistin intifada hareketi Siyonist rejimin ve işbirlikçilerinin sonunu getirecektir. 2008 ve 2014 yılındaki Gazze direnişi bu iddialarımızın ispatı niteliğindedir.
Sakarya halkı olarak Kudüs, Mescid-i Aksa gibi kutsallarımızı korumak, Filistin davasının her daim yanında yer almak noktasındaki kararlığımızı sürdüreceğimizi bu meydandan bir kez daha deklare ediyoruz.
Buradan, Filistin için mücadele eden Hamas'ı, İslami Cihad'ı, Filistin Halk Kurtuluş Cephesi'ni ve Hizbullah'ı selamlıyoruz.
Buradan, Filistin için canlarını veren Şeyh Ahmet Yasin'i, Abdulaziz Rantisi'yi, Fethi Şikaki'yi, Abbas Musavi'yi, İmad Muğniye'yi, Mavi Marmara şehitlerini ve isimlerini tek tek zikredemediğimiz bütün şehitlerimizi selamlıyoruz. Şehitlerimize sadakatimizi sonuna kadar sürdüreceğimize ve onların yolundan ayrılmayacağımıza Allah adına and içiyoruz.
Rabb’imiz;
Bizi onura ve özgürlüğe layık olanlardan eyle! Bizi, hakka ve tarihe şahitliğini namus bilenlerle, direnenlerle birlikte yaşat ve onlarla birlikte dirilt. Ümmeti, büyük ve küçük tüm şeytanların tuzaklarından, dost kılıklı düşmanlardan muhafaza eyle. Bölgemizdeki direniş hareketlerine yönelik tuzak kuranları kahreyle!
Rabbimiz;
Bölgemizin tüm Müslümanlarını ve dünyanın tüm mazlumlarını arzına varis kıl, müstekbirlerin saltanatlarını bizim ellerimizle devir, zalimlerden intikamına bizleri memur et. Hepimizi özgür Kudüs’te, Mescid-i Aksa’da kurşunla kaynamış saflar halinde aynı secdede buluştur.
Yaşasın özgür Kudüs!
Yaşasın mazlumların dayanışması!
Yaşasın İslami direniş!
Sakarya Adalet ve Özgürlükler Platformu Adına Diriliş Saati Dergisi