İşte Size Tartışılamayacak Kadar Muhteşem Bir Film!

Altın Küre'de ödül alamamasına rağmen 13 dalda adaylıkla Oscar'da büyük şansı olan bir film, "Benjamin Button'ın Tuhaf Hikâyesi".

Bir hastane odasında ölüm döşeğindeki Daisy'nin görüntüsüyle başlayan film, sürekli olarak hikâye anlatma sevdasında. Daisy (Cate Blanchett), önce bir saatçinin hikâyesiyle başlar anlatmaya.  
 
Yaşlı Bir Bebek

Saatçinin oğlu, I. Dünya Savaşı sırasında ölmüştür. Oğlu gibi yitip giden sevdiklerini belki geri getirir düşüncesiyle tersine işleyen büyük bir saat yapıp tren istasyonuna asar. Saatçinin oğlu geri gelmez; ama garip bir şey olur: Savaşın resmen bittiği gün, doğum sırasında annesini kaybeden yaşlı bir bebek dünyaya gelir. Vücudu, yüzü kırışıklıklar içerisindedir. Babası, bu garip çocuğu kaptığı gibi yaşlılar evinin önüne bırakır. Queenie adındaki bir bakıcı bebeği bulup ona Benjamin ismini verir. Her gün ölecek düşüncesiyle baktığı bebek, yıllar geçtikçe gençleşmektedir.

Tersine Akan Hayat

Yaşlılar evinde çocukluğu geçen Benjamin, daha o günlerden Daisy'ye ilgi duymaktadır. Yıllar içinde denizcilik yapmaya başlar. Yeni deneyimler yaşar, âşık olur, farklı yerler görür. Eve döndüğünde 50'li yaşlara kadar gençleşebilmiştir. Daisy ise gençlik yıllarındadır. Aradaki yaş farkının büyüklüğü Benjamin'i oradan uzaklaştırsa da kader onları yolun yarısında kavuşturur.
İkisi de 40lı yaşlarını yaşayan Benjamin ve Daisy, hayatlarının en güzel günlerini birlikte geçirirler. Fakat tersine akan hayatları onları daha ne kadar bir arada tutabilir, bilmemektedirler. 
Tartışılamayacak Kadar Muhteşem 

Dövüş Kulübü ve Yedi gibi başarılı filmlerin yönetmeni David Fincher, bu sefer de "Benjamin Button'ın Tuhaf Hikâyesi"nin yönetmen koltuğunda oturuyor. F.Scott Fitzgerald tarafından orijinal hikâyesi kaleme alınan filmin senaristi ise Eric Roth'tan başkası değil. Roth, hastanede okunan günlüğü sık sık geriye dönüş aracı olarak kullansa da asıl hikâye I. Dünya Savaşı'nın sonunda başlayıp neredeyse günümüze kadar uzanıyor. Bu uzanış, filmin süresine de sirayet etmiş olacak ki; 166 dakikalık bir film seyretmekten muzdarip oluyoruz. Ayrıca 10 saniyelik de olsa sık sık geleceğe yapılan geçişler ve günlüğü okuyan kızın sesinden Benjamin'in sesine, dolayısıyla geçmişe gidiş de hikâyeden ara ara kopmamızı sağlıyor. Film, sanat yönetmenliği ve makyaj açısından tartışmaya açılmayacak kadar muhteşem görünüyor. Benjamin'in her dönemini kendisi canlandırmak isteyen Brad Pitt ile Cate Blanchett'ın farklı yaşlardaki görüntüleri takdire şayan. Benjamin'in çocukluğunda beden olarak farklı kişiler kullanılmış ve teknolojiyle Brad Pitt'in yüzü yapıştırılmış.

Değişik ve Tuhaf Bir Hikâye

Filmde ister tersten ister düzden yaşasın insanın kaderinin değişmeyeceği, yine nasibinde ne varsa onu yaşayacağı inancı hakim. Ayrıca zaman kavramını, ölümü, sürekli genç kalma arzusunu, aşkı da sorguluyor. Zaman tersine bile aksa ölümden kaçılamayacağını, hayatın normal seyrinde daha güzel olduğunu, (mesele özü sevmekse) aşkın çiftler hangi yaşta olursa olsun güzel olduğunu rahatlıkla ifade ediyor. Süresinden sıkılmam diyenler için gerçekten de değişik ve tuhaf bir hikâye söz konusu. İyi seyirler!..

BENJAMIN BUTTON'IN TUHAF HİKAYESİ

Yönetmen: David Fincher

Oyuncular: Brad Pitt, Cate Blanchett, Tilda Swinton
 
ZAMAN

15 yıl önce
Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]
a3bae0c9cbb0bd3f8560484cd3a8206b@