Sakarya’da bir alışveriş merkezinin go-kart pistinde yarışırken, kaşkolu aracın miline dolanarak başı kopan üniversite öğrencisi Tuğba’nın olay yeri fotoğrafları günyüzüne çıktı.
24 yaşındaki genç kızın ailesi 3 aydır büyük acı yaşıyor.
Sakarya’da bir alışveriş merkezinin otoparkındaki gokart pistinde yarışırken, kaşkolu aracın miline dolanarak başı kopan Sakarya Üniversitesi Çevre Mühendisliği son sınıf öğrencisi Tuğba Erdoğan’ın olay yeri fotoğrafları, go-kart pistini kana bulayan ihmali göz önüne çıkardı. Fotoğraflarda, 24 yaşındaki genç kızın kaşkolunun aracın miline dolandığı ve ardından kazanın gerçekleştiği gözler önüne seriliyor.
500 bin TL tazminat
Kütahya’nın Gediz İlçesi’nde yaşayan ailesi, hukuk mücadelesini sonuna dek sürdürmeye kararlı. Olayın ardından yaklaşık 3 ay geçtiğini belirten elektrik teknisyeni baba Süleyman Erdoğan (51), pistin işletmecileri, alışveriş merkezi, ruhsatı veren belediye ve aracı ithal eden firma aleyhine 500 bin TL’lik tazminat davası açtıklarını söyledi.
Ceza en fazla 6 yıl
Süleyma Erdoğan kaşkolun tekere değil tekerlere güç aktaran mile dolandığını belirterek, “O milin üzerinde korunak olmaz mı? O kadar mı boşvermişlik olur? Tekere dolansa teker bir şekilde atardı. Kask bile verilmemiş. Ne yazık ki sorumlulara verilebilecek en ağır ceza 6 yıl ve bu da paraya çevrilebilir. Benim kızım feci bir şekilde can verdi. Hiçbir ceza acımızı dindirmeyecek, ama mücadelemiz ölene dek sürecek” diye konuştu. Olayın ardından açılan ceza davası 30 Mayıs’ta Sakarya Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek. 30 Nisan’da Tuğba için okulu Sakarya Üniversitesi’nde anma programı düzenlenecek.
Ablası Merve’yle yan yana uyuyor
TUĞBA’nın ablası Merve’nin de 9 yaşındayken lösemi sonucu hayata veda ettiğini belirten acılı baba Süleyman Erdoğan duygularını şöyle anlattı: O günden beri Sakarya’ya bir kez gittim. O piste hiç girmedim, giremem zaten. Önünden geçerken dönüp bakamadım. Olay yerinin fotoğraflarına da bakmadım. Ama bu araçlar o kadar kötü ki, kişinin başını yaslayacağı sünger bile yok. Kızımın üzerinde şalı, kaşkolu varsa neden o araca bindirdiler, neden önlem almadılar? Geçen yıl bir kız çocuğunun da saçı dolanmış aynı yere. Dünya bir imtihan sahası ve bizim sorularımız da çok zor sorularmış. Bu acıya dayanmaya çalışıyoruz.”
‘Sürekli ablama mektup yazıyorum’
Evlerinin karşısındaki yeşil alana lösemiden ölen ablasının adının verildiğini, şimdi Tuğba adının verilmesi için de uğraştıklarını belirten Büşra (14) ise sürekli ablası Tuğba’ya mektup yazdığını belirterek, “Onu çok özlüyorum. Ablamın idealleri büyüktü, gazeteciliğe meraklıydı. Yerel gazetelerde yazılar yazardı. TEMA için çalışırdı, lösemili çocuklar için palyaço olur, para toplardı” diye konuştu.
Süleyman Erdoğan, iki kızının yan yana yattığı mezarlığa sık sık geliyor. Büşra (14) ve Murat (12) da ablaları için dua ediyor.
Kaynak: Habertürk