İstenmeyen duygulardan arınmak için: Bilinçaltı Terapisi

Hepimizin az çok fikir sahibi olduğu ancak birçok insanın ne anlama geldiğini, nasıl bir uygulama olduğunu veya ne işe yaradığını tam olarak bilmediği bir alan; Bilinçaltı Terapileri. Ve bilinçaltı terapileri deyince belki de akla gelen o meşhur kelimeler “trans”, “nlp”, “eft”.

Kısaca bir tanımlamayla trans; uykuya benzemekle birlikte, kişinin, etkinlikte bulunurken olağan günlük bilincin dışında çıkmasıyla normal uykudan ayrılan psikolojik bir durumdur. Trans; yapay bir uyurgezerlik halidir ancak aynı zamanda da telkinle dikkatin odaklandırılıp yoğunlaştırılma metodudur. Hal böyle olunca transın tam olarak ne olduğu, bununla uğraşan bilim adamları tarafından bile uzunca yıllar tartışılmış hatta hala bile tartışılmaktadır.

Kimi zaman belirli cisimler kullanılarak kimi zamansa yalnız telkin sonucu kişinin yarı uyku haline geçirilmesi şeklinde uygulanan bu yöntem, kişinin bilinçaltı dünyasına ulaşmakta en etkili yollardan birisidir.  Trans halindeyken kişi uyku ile uyanıklık arası bir durumdadır ve kendini öne çıkaracak bir davranış gösterme şansına sahip olmayıp, bilinçaltı aldığı telkinleri uygulamaya son derece açıktır. Dolayısıyla özellikle tıp ve pisikoloji alanlarında istenilen pek çok sonuç bu yöntemle elde edilebilir durumdadır.

Kilo kontrolünden, öfke kontrol sorunlarına, sancısız doğumdan, kekemelik durumuna kadar sayısız alanda kullanılabilir bir yöntem olan hipnozun yanında elbette farklı birçok bilinçaltı terapileri de bulunmaktadır.

Beynin proglanması

Bunlardan başka bir tanesi olan “NLP” (neuro linguistic programming); beynin otomatik olarak gerçekleştirmiş olduğumuz algılama, düşünme ve davranış süreçlerini, bilinçli hale getirme ve geliştirme metodudur. Kısacası NLP için beynin programlanması işlemi bile denebilir. Temelde diğer bilinçaltı teknikleriyle aynı amacı güden bu yöntem, kişinin bilinçaltından destek alarak istenmeyen düşünce, duygu ve algılarını hedeflenen yönde değiştirmeyi sağlamaktadır.
Saydığımız bu bilinçaltı terapisi tekniklerinde uzmanlaşmış isimler arasında bir ortak nokta göze çarpıyor; sayısal bilimlerde elde edilmiş üstün başarılar ve altına imza atılmış buluşlar.

Örneğin Nöro Formatin geliştiricisi Barış Muslu, Eft (Duygusal Arınma Tekniği) terapisini geliştiren Gary Craig ve hipnoz, nlp, eft ve wellness (Türkçe, esenlik anlamına gelen bir yönlendirme yöntemi) koçluğu dallarında büyük başarılara imza atan Ocak Korhan Özduru arasında dikkat çekici bir ortak nokta var; üçünün de kariyerinde başarılı bir mühendislik geçmişleri olması.

Korhan Özduru

Aslında Bilgisayar mühendisi olduğu halde uzun süredir Wellness Koçu ve Bilinçaltı Uzmanı olan Korhan Özduru’nun da Potential.com.tr web sitesinde anlattığı üzere; mühendislik kariyerinden bir tür terapistliğe uzanan bu başarılı öyküsünde, pek çok etkin çalışmalara imza atmış hatta halen aktif olarak bu yönde de çalışmalarını sürdürüyor.

Peki neydi sayısal alanda uzmanlaşmış bu insanları psiko-terapi alanında da son derece başarılı kılan? Özellikle mühendislikte, pek çok dalda başarısı bulunan bu isimlerin kendilerini bir de bilinçaltı alanında geliştirmiş olmaları belki de tesadüf değildir. Sayısal zekasını kullanma becerisi üstün olan insanların, sayısal sorun çözme konularda algılama, değerlendirme ve analiz yapma açısından da son derece pratik çözümler üretebiliyor oldukları bilimsel bir gerçek. İşte bundan yola çıkarak mühendislik kariyerinden, bilinçaltı terapisinde uzmanlaşmaya giden bu yolun bir tesadüf ürünü değil, aksine yeteneklerin çok farklı alanlarda da üst düzeyde kullanılabileceğinin bir kanıtı olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.