Sinema sanatçısı Kadir İnanır, televizyon dizisinde canlandırdığı Kurtuluş Savaşı'nın halk kahramanlarından İpsiz Recep'in Sakarya'nın Karasu ilçesindeki mezarını geleneksel kıyafetlerle ziyaret ederek dua etti.
TRT ekranlarında yayınlanan "İpsiz Recep" isimli dizinin oyuncuları dizinin gerçek kahramanını unutmadı. İpsiz Recep'i canlandıran Kadir İnanır geleneksel kıyafetlerle, dizi oyuncularıyla birlikte Kurtuluş Savaşı'nın halk kahramanlarından İpsiz Recep'in Sakarya'nın Karasu ilçesindeki mezarını ziyaret ederek dua etti. Dizide çok önemli bir kahramanı Türk toplumuna tanıttıklarını söyleyen Kadir İnanır, "Böylesine önemli bir kahramanın hayatını, Türk toplumuna anlatırken çıktığımız bu yolculukta müthiş bir heyecan yaşıyoruz. Tam da onun bölgesine gelmişken ziyaret etmek asli görevimiz. Çünkü bundan doğal bir şey düşünemeyiz. Nerede yatıyor o yiğit adam diye ziyaret etmek, dualarımızı şükranlarımızı ona sunmak istedik. Gerçekten ben de şuanda çok etkilendim. Tabii ki yani bu karaktere can verirken yaşadığım heyecanı sanki o sağmış gibi canlıymış gibi hissedebiliyorsunuz. Bu insanlar ölmez. Yaşarlar. Onlardan birisi İpsiz Recep" dedi.
Sadece dizi çevirmediklerini söyleyen Kadir İnanır, "Aslında bir dizi film çekiyoruz ama bir başka görev de yaptığımızın karşılığıdır. İşte sizin bu kameralarınızla beraber tüm Türk toplumuna bu heyecanı, bu duyguyu anlatmak istiyorum. Burada gerçekten bir görev yaşıyoruz. Onun için size teşekkür ediyorum. Biz bu değerlerimizi unutmamalıyız. Unutursak, kendi kimliğimiz, kim olduğumuz bilemeyiz. Onu aktarıyoruz yeni nesillere. Bu cennet vatan nasıl kurtuldu, nasıl yaşıyoruz. Kimler bunu bize armağan etmiş, canlarını vermişler. Hangi şartlarda hangi yoksullukta işte arabalarla geliyoruz. Kilometrelerce bunlar bu yerleri atlarla dolaştı. Ne yemişler ne içmişler. Niye bir kenara çekilip de bir ömür tükenmemişler de vatanı kurtarmak için bunca mücadeleye girmişler. Bu ne yüce bir duygudur. Bu ne yüce bir kahramanlıktır. İşte bunları hep canlı tutarsak, insanlar yaşadıkları toplumun kıymetini bilirler diye düşünüyorum" diye konuştu.
Ünlü oyuncu İnanır, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Ben aslında bu hikayenin daha güçlü bir prodüksiyonla çekilmesinden yanaydım. Daha rahat daha özverili daha itinalı müthiş bir şaheser çıkarmak istiyordum. Temelinde zaten sinema filmi yatıyordu. Ama olsun bu bir başlangıç. Sadece İpsiz Recep'in değil Kurtuluş Savaşı'nın her sayfası bir destan. Orda ne kahramanlar var. Biz böyle bir yol açalım. Örnek olalım. Görevimizi yapıyoruz. Kendimizi bize de yakışan buydu. Bir anlamda biz görevimi yapıyoruz. Sadece bir film çekmiyoruz. İşin aslı önemli yanı bu aslında. Sıradan bir hayat hikayesinin anlatmıyoruz. Dramatik bir kurgu filmi çekmiyoruz. Şuanda çok büyük bir prodüksiyon. Bunun yarısıyla normal bir dizi çekilir. Evet yani bu yaptığımız işin maddi karşılığında bugünkü sıkışan ekonomide 2 tane orta ölçekli fabrika hemen alabilirsiniz. Büyük bir prodüksiyon."
Televizyonların dizi fiyatlarını aşağı çekme isteğiyle ilgili olarak İnanır, "Bunlar timsah gözyaşları. Kapitalizm böyle. Vahşileşince böyle durumlar olur. İnsanlar fırsat kollar. Bence kapitalizmin küçük oyunlarından bir tanesi. Evet daha önce de yaşandı. Yıllarca yaşandı. Fırsat bu fırsat deyip kapitalizmin işlemi yapılıyor. Yani fiyat düşürdüklerinde bir dakika düşürsünler. Daha özverili çalışıp tam tersini fiyatını yükseltsinler. Fiyat düşürmek çok doğru bir şey değil. Hep kar amaçlı yapılırsa işler bir ticarethaneye dönüşürse, bu yaşadığımız gerçekler kaçınılmaz olur. Halbuki televizyonlar salt ticaret aracı değil aynı zamanda başka görevleri var diye düşünüyorum. Yani kitle iletişim araçları içinde en güçlü olanı kameralar bunlar atom bombasından daha tehlikeli. Hep ticaret için kullanılırsa işte bu yaşadıklarımız zaman zaman karşımıza çıkar" ifadelerini kullandı.
Can Dündar'in yönettiği Mustafa filmiyle ilgili olarak Kadir İnanır, "Mustafa filmini henüz izlemedim. Ancak bildiğim bir şey var. Toplumun değer yargılarını toplumun var oluşunda hayat pahasına var etmiş olan büyük insanları asla zedelememeliyiz. Genç yaşta bu hayattan göçüp gitmiş çok önemli dünyanın saydığı bir kahramanı özellikle Mustafa Kemal Atatürk'ü anlatırken, çok dikkatli olmak zorundayız. Filmi izlediğimde yanlı bir şey görürsem daha sert eleştiri yaparım. Benim en büyük ödülüm Türk halkını kalbine nakış gibi işlenmemdir. Ödüllerin en büyüğü o. Tartışılmayan ödül o. Halkın gösterdiği saygı ve sevgi ondan daha büyük ödül olmaz" dedi.