Türkiye Büro Sen Sakarya İl Temsilcisi, Türk Büro Sen Sakarya Şube Başkanı Rahim Varol, Anayasaya göre sağlık hizmeti her Türk vatandaşının hakkı, sağlık hizmetlerini sunmanın ise hür hükümetin asli görevi olduğunu söyledi.
Varol, yaptığı açıklamada Ülkemize dayatılan büyük dönüşümün yaraları ile bugün vatandaşlarımızın yaşam mücadelesi verdiğini belirterek, “Bu dönüşüm, çalışanları işsiz, sendikalıları örgütsüz, yoksulları desteksiz, hastaları sağlıksız bırakma politikasıdır” dedi.
Değiştirilen kanunlarla haklarımız geriletildiğini belirten Varol, “Rafta bekletilen düzenlemelerle de tüm sağlık ve sosyal güvenlik haklarımız yok edilmek istenmektedir. Anayasaya göre sağlık hizmeti, her Türk vatandaşının hakkı, sağlık hizmetlerini sunmak ise her hükümetin asli görevidir. Ancak siyasal iktidar, Anayasal sorumluluklarından kaçmakta, kamu hizmetlerinin mali külfetini vatandaşın sırtına yüklemekte, sağlık ve sosyal güvenlik sistemini özelleştirmekte, kamu görevlilerinden aldığı katkı payını artırmaktadır. Bir yıl önce yürürlüğe giren sağlık ve sosyal güvenlik kanunu daha şimdiden hayatımızı karartmıştır. Bir yıl önce anlatılan süslü hayallerin yerini şimdi acı gerçekler almıştır” diye konuştu.
Varol, yeni düzenlemelerle vatandaşların sağlık hizmetlerinden faydalanmasının zorlaştığını ifade ederek, “Son bir yıl içinde adına reform denilen aldatmaca, sağlığımızı para babalarına ve özel sağlık kuruluşlarına teslim etmiştir. Yasa çıkmadan önce ahkam kesenler, bugün kafalarını kuma gömmüş, üç maymunu oynamaktadırlar. Memurların Genel Sağlık Sigortası kapsamına alınması, üzerimize oynanan oyunun ne denli büyük ve acımasız olduğunu göstermektedir. Bugün Türkiye bir yangın yerine dönmüştür. Çalışanlar büyük bir saldırı altındadır. Bir grup, harami misali, kazançlarımıza göz dikmiş durumdadır. Devletin vatandaşına verdiği hizmet, gereksiz masraf olarak görülmekte, millete yolunacak kaz muamelesi yapılmaktadır. Kamu hizmetleri özelleştirilmekte, paralı hale getirilmekte, 80 yıllık birikimlerimiz talan edilmektedir. Her alanda adaletsizlik kol gezerken, herkes bu adaletsizliğin karanlığı içine çekilmek istenmektedir. İşte bugün burada, bu alanda, bu gidişe dur demek için toplanmış olan sizler; karanlığı aydınlığa çevirecek olan güçsünüz. Bizler burada haksızlığa, kötü gidişe, talana dur diyoruz! Hayal kırıklığı ile siyasi iktidara sesleniyoruz; sosyal devleti katletmeyin! Tüccar zihniyeti ile devlet yönetmekten vazgeçin. Sağlığı paralı hale getirmeyin. Hükümetin öncelikli görevi kamu hizmetini herkese eşit sunmaktır. Sağlık hizmetinde parası olanla olmayan arasında ayrım yapmayın. Parası olmayan ölsün demekten vazgeçin. Hakların azaltılması, yükümlülüklerin artırılması gibi yöntemlerle vatandaşın boğazını sıkmayın. Katkı payı, sigorta primi gibi yollarla cebimize el atmayın, hakkımızı yemeyin. Milleti aldatmayın. Yeter artık, yakamızdan düşün. Bıçak kemiğe dayandı, ötesini siz düşünün” dedi.