Karasu cinayetinde duruşma salonu karıştı

Karasu ilçesinde yüzleri kapalı şekilde geldikleri muhtarlıkta kendisini darp eden iki kişiden birini öldürüp, diğerini de yaraladığı iddiasıyla tutuklanan muhtarın yargılanmasına başlandı. Polisin geniş güvenlik önlemi aldığı duruşmada tarafların bağırarak sataşmada bulunmaları üzerine taraflar salondan dışarı çıkarıldı. Maktul ve sanık yakınları arasında duvar ören polis, olay yaşanmaması için her iki tarafı adliyeden kontrollü şekilde çıkardı.

Manavpınarı Mahalle Muhtarlığı’nda 12 Eylül 2015'de meydana gelen olayda, Özer T'yi (30) tabancayla vurarak öldürdüğü, B.A'yı (23) da yaraladığı iddiasıyla tutuklanan Manavpınarı Mahallesi muhtarı A.T.'nin yargılanmasına Sakarya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlandı.

Duruşma nedeniyle adliyede ve salonda geniş güvenlik önlemleri alındı. 

Duruşma salonunda çevik kuvvet taraflar arasında adeta duvar ördü. Maktulün annesi, olayın nasıl meydana geldiğini bilmediğini, ancak sanıktan şikayetçi olduğunu söyledi. 

Duruşmada tarafların bağırarak sataşmada bulunması üzerine mahkeme başkanı salonu boşalttırdı. 

Taraflar adliyeden güvenlik amacıyla ayrı ayrı çıkarıldı. 

"PKK'lı zannettim"

Duruşmada savunmasını yapan sanık A.T., saldırıda yaralanan B.A'yı daha önceden tanımadığını söyledi. Olay öncesinde köyün merasını Tarım Müdürlüğü vasıtasıyla telle çevirdiklerini kaydeden A.T., tellerin Özer T., tarafından kesilince tarım müdürlüğü yetkililerinin talebi doğrultusunda kendisinden şikayetçi olduğunu belirtti. Olay tarihinden 15 gün önce maktulün kendisini tehdit ettiğini ileri süren A.T; "Muhtarlık binasına tüfekle ateş etmişti. Kendisinden şikayetçi olmuştum. Olay tarihinde muhtarlık binasında oturuyordum. Binanın içinde iki kişi vardı. Dışında da üç kişi oturuyordu. Muhtarlık binasına yüzleri örtülmüş iki kişi girdi. Şahıslardan daha sonra maktul olduğunu anladığım şahıs bana 'muhtarlık mazbatasını ve mührü ver. Senin sonun geldi' dedi. Bana yumrukla vurdu. Kafa attı. Yediğim kafa darbesinden dolayı sendeleyerek koltuğun üzerine düştüm. Tekrar ayağa kalkarken silahımı çıkardım. Yere doğru 2-3 el ateş ettim. Maktulün bana kafa atmasıyla yüzümden kan fışkırdı. Bu aşamadan sonrasını hatırlamıyorum. Ben onları doğulu fındık işçilerinden kimlik topladığımız için bir kısmı da kimliklerini vermek istemediklerinden dolayı PKK'lı zannetmiştim" şeklinde savunma yaptı.

"Saldırıların tamamı kamu görevim nedeniyle yapılmıştır"

Kimseyi öldürmek istemediğini iddia eden A.T; "17 aylık muhtarlık dönemimde 2 kez farklı şahısların saldırısına uğramıştım. Bu son saldırıda öldürüleceğimi zannettim. Saldırıların tamamı kamu görevim nedeniyle yapılmıştır. Husumetten kaynaklanan bir durum değildir" şeklinde ifade verdi. 

"Maktulle muhtarlığa gelen kişi konuştu"

Saldırıdan yaralı kurtulan B.A. ise olay tarihinde maktulle birlikte ızgara yapıp alkol aldıklarını belirterek; "Devamında Özer abi bana 'birini korkutacağız' dedi. Bende sesimi çıkarmadım. Aracı köyün merkezine park ettik. Maktul bana aracın torpido kutusunda bulunan bezi vererek 'bunu yüzüne sar' dedi. Sarmak istemedim. Kendisi sinirli olduğu için kızmaması için bana verdiği bezi yüzüme sardım. Kendisi de giydiği gömleği yüzüne sardı. Muhtarlık binasına girdik. Maktul sanığa vurmaya başladı. Bende sanığa vurdum. Maktul sanığa ilk girişte yüzüne gelecek şekilde kafa atmıştı. Bende sanığa ellerimle vurdum. Sanığa vurduktan sonra silah sesi duydum. Vurulduğumu anladım. Bu sırada Özer abinin yere düştüğünü gördüm. Olay nedeniyle kimseden şikayetçi değilim" dedi.

Mahkeme duruşmada olay sırasında muhtarlık içinde ve dışında olan kişileri tanık olarak dinledi. 

"Tahliye istedi"

Sanık avukatı Abdurrahim Burak ise olay tarihi öncesinde maktulle sanık arasında husumete ilişkin bilgi sahibi olan tanıkların dinlenmesini istedi. Tanık, mağdur beyanları ve dosya içinde bulunan görüntüler birlikte değerlendirildiğinde sanığın eyleminin meşru müdafaa kapsamında kaldığını kaydederek; "En kötü ihtimalle müvekkil sanığın kendisine yönelik haksız saldırıyı def etme zorunluluğu altında yaralama amacıyla ateş ettiği hususunun kabulüne dahi eylemi neticesi itibariyle TCK 87/4 maddesi kapsamında değerlendirilebileceği bu anlamda suç vasfının sanık lehine değişeceği kanaatindeyiz" şeklinde savunma yaptı.

Avukat Burak, müvekkilinin mağduriyetine sebebiyet vermemek için tahliyesini talep etti.

"Mahkeme görüntüleri istedi"

Tahliye talebini reddeden mahkeme heyeti, olay yeri görüntülerinin içerir CD'nin bir sonraki duruşmada hazır edilmesi için Emanet Memurluğu'na yazı yazılmasına karar vererek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
 
8 yıl önce
Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]
b559bcdb8c83efd1e118b3f334ca814a@