Kazan 'İstiklal Marşı gelecek nesillere tertemiz emanet'
Sakarya Barosu Başkanı Av. Zafer Kazan, İstiklal Marşımızın kabulünün 94 ncü yıldönümü dolayısıyla bir mesaj yayınladı.
Mesajda şu ifadeler yer alıyor
“ANCAK MEHMET AKİF GİBİ BİRİ YAZABİLİRDİ”
“Bugün İstiklâl Marşımızın alkışlarla, gözyaşları içinde kabul edildiği 94.yıldayız… 12 Mart 1921\'de Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Başkanlık ettiği TBMM’de kabul edilen İstiklal Marşımız ancak Mehmet Akif gibi biri tarafından yazılabilirdi… Zira O, devletin verdiği para ödülünü almayan, ticarete alet olmasın diye de İstiklal Marşı\'nı kitabına almayan, doğruluğun, dürüstlüğün, fedakârlığın, cesaretin ve boyun bükmeyen bir milli mücadele ruhunun yansımasıdır… İşte O ruh bizim İstiklal Marşımızdır..!
Mehmet Akif ve çocuklarının yaşadıkları hayat, hepimizi derin düşüncelere sevk etmelidir!
HÜZÜNLÜ ÖYKÜ
Bu gün münasebetiyle gelin hep beraber Nebil Özgentürk\'ün bizlere aktardığı o hüzünlü öyküyü anımsayalım:
“1991\'de Beyoğlu\'nda bir evin kiracıları, kirayı ödeyemedikleri için evlerinden çıkmak zorunda kalırlar. Onlar, Mehmet Akif Ersoy\'un kızı ve torunlarıdır! 1985 yılında, Üsküdar Belediyesi emekli maaşıyla geçinmeye çalışırken hastalanan, zor ve bakımsız günlerin ardından gözlerini hayata kapayan adamın cenazesi ortada kalmasın diye tüm masraflarını karşılar. O insan, Mehmet Akif\'in torunu Tahir Ersoy\'dur! Yıl 1962... Cağaloğlu\'ndaki bir köşe yazarının odasına üstü başı bakımsız, kirli sakallı biri girer. Adını söyledikten sonra yazardan kendisine yardım etmesini ister. Köşe yazarı, cüzdanını çıkararak istediği kadar para alması için adama uzatır. O da uygun bir miktarda para alarak iki büklüm kaybolur gözden... Birkaç ay sonra tek sütunluk bir gazete haberi çarpar, köşe yazarının gözüne... İstanbul sokaklarında, bir çöp bidonunun yanında bulunan bir cesetten söz ediyordur haber... Fotoğrafa dikkatle bakar, ünlü köşe yazarı... Bu, para istemek için odasına gelen adamdan başkası değildir. Emin Ersoy\'dur; Mehmet Akif Ersoy\'un oğlu Emin Ersoy!”
TERTEMİZ EMANET
İşte “İstiklal Marşı”, devletin verdiği para ödülünü almayan, ticarete alet olmasın diye de İstiklal Marşı\'nı kitabına almayan Mehmet Akif Ersoy\'un bizlere bıraktığı, bizim de çocuklarımıza, gelecek nesillerimize bırakmamız gereken tertemiz bir emanettir…
İLELEBET PAYİDAR KALACAK
Bedeni “İstiklal Marşı”nın ruhu ile sarılı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi demek isterim, naçiz bedenlerimiz elbet bir gün toprak olacaktır, ancak Türk Milleti bu ruh ve İstiklal Marşı ile ilelebet payidar kalacaktır… Sözlerime yine büyük şairin şu mısraları ile son vermek isterim; “Sahipsiz vatanın batması haktır, sen sahip olursan bu vatan batmayacaktır”
Mesajda şu ifadeler yer alıyor
“ANCAK MEHMET AKİF GİBİ BİRİ YAZABİLİRDİ”
“Bugün İstiklâl Marşımızın alkışlarla, gözyaşları içinde kabul edildiği 94.yıldayız… 12 Mart 1921\'de Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Başkanlık ettiği TBMM’de kabul edilen İstiklal Marşımız ancak Mehmet Akif gibi biri tarafından yazılabilirdi… Zira O, devletin verdiği para ödülünü almayan, ticarete alet olmasın diye de İstiklal Marşı\'nı kitabına almayan, doğruluğun, dürüstlüğün, fedakârlığın, cesaretin ve boyun bükmeyen bir milli mücadele ruhunun yansımasıdır… İşte O ruh bizim İstiklal Marşımızdır..!
Mehmet Akif ve çocuklarının yaşadıkları hayat, hepimizi derin düşüncelere sevk etmelidir!
HÜZÜNLÜ ÖYKÜ
Bu gün münasebetiyle gelin hep beraber Nebil Özgentürk\'ün bizlere aktardığı o hüzünlü öyküyü anımsayalım:
“1991\'de Beyoğlu\'nda bir evin kiracıları, kirayı ödeyemedikleri için evlerinden çıkmak zorunda kalırlar. Onlar, Mehmet Akif Ersoy\'un kızı ve torunlarıdır! 1985 yılında, Üsküdar Belediyesi emekli maaşıyla geçinmeye çalışırken hastalanan, zor ve bakımsız günlerin ardından gözlerini hayata kapayan adamın cenazesi ortada kalmasın diye tüm masraflarını karşılar. O insan, Mehmet Akif\'in torunu Tahir Ersoy\'dur! Yıl 1962... Cağaloğlu\'ndaki bir köşe yazarının odasına üstü başı bakımsız, kirli sakallı biri girer. Adını söyledikten sonra yazardan kendisine yardım etmesini ister. Köşe yazarı, cüzdanını çıkararak istediği kadar para alması için adama uzatır. O da uygun bir miktarda para alarak iki büklüm kaybolur gözden... Birkaç ay sonra tek sütunluk bir gazete haberi çarpar, köşe yazarının gözüne... İstanbul sokaklarında, bir çöp bidonunun yanında bulunan bir cesetten söz ediyordur haber... Fotoğrafa dikkatle bakar, ünlü köşe yazarı... Bu, para istemek için odasına gelen adamdan başkası değildir. Emin Ersoy\'dur; Mehmet Akif Ersoy\'un oğlu Emin Ersoy!”
TERTEMİZ EMANET
İşte “İstiklal Marşı”, devletin verdiği para ödülünü almayan, ticarete alet olmasın diye de İstiklal Marşı\'nı kitabına almayan Mehmet Akif Ersoy\'un bizlere bıraktığı, bizim de çocuklarımıza, gelecek nesillerimize bırakmamız gereken tertemiz bir emanettir…
İLELEBET PAYİDAR KALACAK
Bedeni “İstiklal Marşı”nın ruhu ile sarılı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi demek isterim, naçiz bedenlerimiz elbet bir gün toprak olacaktır, ancak Türk Milleti bu ruh ve İstiklal Marşı ile ilelebet payidar kalacaktır… Sözlerime yine büyük şairin şu mısraları ile son vermek isterim; “Sahipsiz vatanın batması haktır, sen sahip olursan bu vatan batmayacaktır”
9 yıl önce
Yorumlar
[İlk yorum yapan siz olun]
8cde017d3dbf3832630799971fcce717@