Kenenin İşbirlikçisi Kaplumbağalar Çıktı

Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Zooloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Savaş Canbulat, arazi çalışmaları sırasında birçok kaplumbağa üzerinde kene türüne rastladıklarını söyledi.

Sadece bir kaplumbağa üzerinde 40 kene tespit ettiklerini belirten Canbulat, piknik ve diğer alanlarda kablumbağalarla oynanmaması gerektiği uyarısında bulundu.

40 Tane Kene Türü Saydık

Piknik alanlarında kişilerin ve özellikle çocukların kaplumbağalarla temas ettiğini anlatan Canbulat, "Kaplumbağaların yaşam alanlarına giren insanlar direk olarak kene ile karşılaşma riski taşımaktadırlar. Keneler kaplumbağanın ayak ve baş etrafında kabuk arasına çekilen derili kısımlarında bulunmaktadır. Gözlemlerimiz sonucunda hemen hemen bütün kaplumbağalarda kene tespit ettik. Bir tane kaplumbağa üzerinde toplam 40 tane kene türü saydık." dedi.

Birçok Canlı Kenelere Konaklık Ediyor

Kenelerin kaplumbağalar dışında vahşi hayat içinde yer alan her türlü hayvan, tilki, çakal, kurt, göçmen kuşlar, kirpi, sincap, tavşan, fareler ve aklınıza gelebilecek daha birçok canlının kenelere konaklık edebildiğini dile getiren Canbulat, kenelerin, viral, bakteriyel ve paraziter hastalıkları mekanik veya biyolojik yollarla insanlara bulaştırdığını belirtti.

Keneler ile bulaşan hastalıkların yayılması, en azından yayılma hızının kontrol altına alınması için vektörler üzerinde ciddi kontrol programları geliştirmek gerektiğini vurgulayan Canbulat; şunları söyledi: "Burada asıl amaç, insan ve evcil hayvanların keneler ile karşılaşma ihtimallerini en alt seviyelere çekmek olmalıdır. Kenelerin olağanüstü çoğalmasının en önemli nedenlerinden biri doğal çevreyi oluşturan ekosistemin hızlı bir şekilde tahrip edilmesidir. Son yıllarda, yanlış planlanan şehirleşme, insan hareketleri, sağlık politikalarındaki koruyucu önlemlerin zamanında alınmaması, yanlış tarımsal mücadele yöntemleri ve hızla devam eden önemli ekolojik değişiklikler bu durumu hızlandırmaktadır."

Keneler Kokuya Geliyor

Kenelerin tarım çalışanları, hayvancılık yapanlar, çiftlik çalışanları, çobanlar, mezbaha çalışanları, kasaplar, veteriner hekimler, hasta hayvan ile teması olanlar, özel bölgelerde görev yapan sağlık personeli, askerler, kamp ve piknik yapanlar ile deri fabrikası çalışanları için büyük risk oluşturduğuna dikkati çeken Canbulat; "Kenelerden korunmak için risk altındaki kişiler, kendisini ve yaşam alanlarını kontrol altına almalıdır. Bunun için giysilerinin açık renkli olması gerekli ki, üzerine konan keneleri hemen fark edilebilsin, ayrıca bu giysilerin kol, pantolon paçaları ve boyun kısmı kapalı olmalıdır. Hatta pantolon paçalarını çorap içerine koymak en çok başvurulan yöntemdir." diye konuştu.

Vücudunuza Dikkat!

Kenelerin özelikle ter ve vücuttan çıkan yağ asidi kokusuna geldiğini söyleyen Canbulat uyarılarını şöyle sürdürdü: "Kenelerin yaşam alanlarından döndükten sonra vücutta özellikle koltuk altı, bacak araları kasık bölgeleri, diz kapağının arka kıvrımları, göbek deliği olmak üzere diğer vücut bölgeleri günlük kene muayenesini; kişinin kendisi el ve aynalar vasıtasıyla, çocuklar da anne ve babaları tarafından kene olup olmadığı kontrol edilmelidir. Vücutta kan emen bir kene tespit edilmişse en kısa sürede sağlık kuruluşuna müracaat edilmelidir."

Bugüne kadar dünyada toplam 850 kene türünün tespit edildiğini kaydeden Canbulat, bu türlerden 30'unun Türkiye'de aktif olduğunu dile getirdi. Canbulat, kenelerin hastalık bulaştırmaları için yaklaşık 24 saat süre geçmesi gerektiğini ve bazı hastalıklarda bu sürenin daha da uzayabildiğini bildirdi.