Kent Şurası'nda 2017'nin ilk toplantısı

Sakarya Kent Şurası, 2017’nin ilk toplantısını geçtiğimiz gün gerçekleştirdi.

Yeni katılan üyeleriyle daha da güçlenen Kent Şurası’nda ülke ve şehir gündemine ilişkin önemli konular masaya yatırıldı. Yeni müfredat, şehirdeki trafik sorunu, eski stadyum araziyle ilgili tartışmalar, tarımsal sorunlar, yeni açıklanan nüfus istatistikleri ele alınan konular arasında yer aldı.

65. TOPLANTI

Sakarya Kent Şurası’nın 65’inci toplantısı Erenler Güleser Et Lokantası Toplantı Salonu’nda gerçekleştirildi.  Şura Başkanı Yavuz Deniz, toplantıya yeni katılan üyeleri tanıtarak başladı. Deniz, Türk Kadınlar Birliği Sakarya Şubesi Başkanı Tevhide Yağan, TEMA Vakfı Sakarya Şube Başkanı Mahnaz Gümrükçüoğlu, İş Kadını Şengülay Erdem Yurdal ile İş Adamları  Cavit öztaş, Fikret Cebeci  ve   Hüseyin Mete’nin yeni dönemde Kent Şurası’na değerli katkılar yapacağını aktardı.

BAŞKAN’DAN ÖNERİLER

Başkan Yavuz Deniz, toplantının açılış konuşmasında Ada Treni için başlatılan imza kampanyasına üyelerden destek vermelerini istedi. Deniz, yeni yapılan stadyuma ‘Atatürk Stadı’ isimi verilmesini ve şehirdeki trafik sorunu için de yetkililerin daha etkin çözümler üretmesini istedi.

ERSOY, YENİ MÜFREDATI DEĞERLENDİRDİ

Başkan Yavuz Deniz’in açılış konuşması sonrasında Sakarya ve birçok ilde Milli Eğitim Müdürü olarak görev yapan Aziz Ersoy söz aldı. Bir dönem Milli Eğitim Bakanlığı Genel Müdür Yardımcılığı da yapan Ersoy, yeni müfredatla ilgili değerlendirmelerini paylaştı.






‘BÜTÜN MÜFREDAT DEĞİŞTİ’

Müfredat değişikliğini genel olarak ‘yerinde’ bulduğunu anlatan Ersoy, “Günümüzde her şey hızlı değişiyor, sosyal hayat hızlı değişiyor, yaşantı değişiyor, anlayış farklılığı çok hızlı, çünkü iletişim çok hızlı ulaşım çok hızlı, insanlar hali ile kendilerini yenilemeye ihtiyaç duyuyor.  Toplumu yönetenler de gelecek nesihleri daha iyi nasıl yetiştiririz endişesi ile müfredatları çağa uygun olarak yenilerler.  Müfredat, 1948’de, 68 -82-yılarında ve 94 yılında biraz ucundan bucağından törpülendi. 2004’de ise bazı konular değişti. Bu sefer hemen hemen bütün müfredat değişti. Bu iyi bir şey mi? Evet, gelişme açısından iyi bir şeydir” dedi.

‘ÇOK YUMUŞATILMIŞ’

Eski müfredatlarda tamamen bilgiye dayalı bir anlayış olduğuna dikkat çeken Ersoy, “Yeni müfredat ise konu içeriği itibarı ile çok yumuşatılmış. Çocuklar her şeyi bilsin anlayışından tamamen çıkmış program. Konu, ‘çocuklar neyi, nasıl yapabilire’ gelmiş. Bu çok iyi, güzel bir anlayış olmuş. Bunu özelikle belirtiyorum” diye konuştu.

‘ATATÜRKÇÜLÜĞÜ PERDELEMİŞLER’

 Müfredatta Atatürk’ün yeterince yer almadığı yönündeki eleştirilere de değinen Ersoy,  “1968 yılı programında her dersin başında ‘Atatürk İlke ve İnkılâplarına bağlı’ cümlesi muhakkak vardı. Hama her desin başında.  Yeni programda bu cümle yok. Bu programda her desin amaçlarının başına ‘1739 Sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nun hedefleri doğrultusunda’ cümlesini koymuşlar. Altına diğer amaçları sıralamışlar. 1739 Sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nda ‘birinci amacın  Atatürk İlke ve İnkılâplarına bağlı nesiler yetiştirmek  olduğu’ cümlesi vardır. Yeni müfredatta bu cümle kapatılmış. Atatürkçülük kelimesini perdelemişler” ifadelerini kullandı.
<font face="arial,helvetica,sans-serif" size="2">&lsquo;B&Uuml;T&Uuml;N M&Uuml;FREDAT DEĞİŞTİ&rsquo;<br /><br />M&uuml;fredat  değişikliğini genel olarak &lsquo;yerinde&rsquo; bulduğunu anlatan Ersoy,  &ldquo;G&uuml;n&uuml;m&uuml;zde her şey hızlı değişiyor, sosyal hayat hızlı değişiyor,  yaşantı değişiyor, anlayış farklılığı &ccedil;ok hızlı, &ccedil;&uuml;nk&uuml; iletişim &ccedil;ok  hızlı ulaşım &ccedil;ok hızlı, insanlar hali ile kendilerini yenilemeye ihtiya&ccedil;  duyuyor.&nbsp; Toplumu y&ouml;netenler de gelecek nesihleri daha iyi nasıl  yetiştiririz endişesi ile m&uuml;fredatları &ccedil;ağa uygun olarak yenilerler.&nbsp;  M&uuml;fredat, 1948&rsquo;de, 68 -82-yılarında ve 94 yılında biraz ucundan  bucağından t&ouml;rp&uuml;lendi. 2004&rsquo;de ise bazı konular değişti. Bu sefer hemen  hemen b&uuml;t&uuml;n m&uuml;fredat değişti. Bu iyi bir şey mi? Evet, gelişme a&ccedil;ısından  iyi bir şeydir&rdquo; dedi. <br /><br />&lsquo;&Ccedil;OK YUMUŞATILMIŞ&rsquo;<br /><br />Eski  m&uuml;fredatlarda tamamen bilgiye dayalı bir anlayış olduğuna dikkat &ccedil;eken  Ersoy, &ldquo;Yeni m&uuml;fredat ise konu i&ccedil;eriği itibarı ile &ccedil;ok yumuşatılmış.  &Ccedil;ocuklar her şeyi bilsin anlayışından tamamen &ccedil;ıkmış program. Konu,  &lsquo;&ccedil;ocuklar neyi, nasıl yapabilire&rsquo; gelmiş. Bu &ccedil;ok iyi, g&uuml;zel bir anlayış  olmuş. Bunu &ouml;zelikle belirtiyorum&rdquo; diye konuştu.<br /><br />&lsquo;ATAT&Uuml;RK&Ccedil;&Uuml;L&Uuml;Ğ&Uuml; PERDELEMİŞLER&rsquo;<br /><br />&nbsp;M&uuml;fredatta  Atat&uuml;rk&rsquo;&uuml;n yeterince yer almadığı y&ouml;n&uuml;ndeki eleştirilere de değinen  Ersoy,&nbsp; &ldquo;1968 yılı programında her dersin başında &lsquo;Atat&uuml;rk İlke ve  İnkıl&acirc;plarına bağlı&rsquo; c&uuml;mlesi muhakkak vardı. Hama her desin başında.&nbsp;  Yeni programda bu c&uuml;mle yok. Bu programda her desin ama&ccedil;larının başına  &lsquo;1739 Sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu&rsquo;nun hedefleri doğrultusunda&rsquo;  c&uuml;mlesini koymuşlar. Altına diğer ama&ccedil;ları sıralamışlar. 1739 Sayılı  Milli Eğitim Temel Kanunu&rsquo;nda &lsquo;birinci amacın&nbsp; Atat&uuml;rk İlke ve  İnkıl&acirc;plarına bağlı nesiler yetiştirmek&nbsp; olduğu&rsquo; c&uuml;mlesi vardır. Yeni  m&uuml;fredatta bu c&uuml;mle kapatılmış. Atat&uuml;rk&ccedil;&uuml;l&uuml;k kelimesini perdelemişler&rdquo;  ifadelerini kullandı.</font>
‘KEŞKE OLSAYDI’

Yeni müfredatta Türkiye Cumhuriyeti Tarihi ve İnkılâpçılık dersinin sadece 8 sınıfta okutulacağına da dikkat çeken Ersoy, “Diğerlerindeyse 1-2-3-4-5-6-7 de Sosyal Bilgiler Programı içerisine amaç olarak koyulmuş. Özelikle ilk dörtte hemen hemen hiç görünmüyor. Belirli günler ve haftalar dediğimiz yani Cumhuriyet Bayramı’nda yani 10 Kasım’da yani 23 Nisan’da bunlar anılacak. Burada bahsede bilirsiniz diye bir şey geçmişler. Keşke, ‘1739 Sayılı Mili Eğitim Temel Kanunu’nun hedefleri’ cümlesi yerine ‘Atatürk İlke ve İnkılâpları’ diye koyulmuş olsaydı. Daha verimli olurdu, daha açık olurdu, daha anlaşılır olurdu diye düşünüyorum” dedi.

‘TÜRK MİLLİLYETÇİLİĞİ İFADESİ KONMAMIŞ’

Ersoy, yeni müfredatta dikkat bir diğer konunun da ‘Türk Milliyetçiliği’ kavramının  törpülenmiş olmasını gösterdi. Daha önceki müfredatlarda ‘Türk milliyetçiliğine bağlı’ kelimesinin geçtiğine işaret eden Aziz Ersoy, “Türk kelimesi bizim literatürümüzde bir üst kimliktir. Ben ilk Sakarya’ya geldiğimde ‘hangi millettensin?’ sorusu ile karşılaşmıştım. Yani Türk kelimesi bir üst kimliktir, programda onu gördüm, milletçilik kavramı vurgulanmış, ama milliyetçilik kavramında bir sıfat konmamış. Yani Türk milliyetçiliği kelimesi konmamış. Nerede geçmiş lise son sınıfta Türk İslam Medeniyeti diye ders koymuşlar orada geçmiş” dedi.

‘DERS SAATLERİ BUNALIMA SOKUYOR’

Henüz gün aydınlanmadan çocukların okula gitmesini doğru bulmadığını dile getiren Ersoy, “Haftalık ders programı yoğunluğu nedeniyle çocuklar sabah namazı saatinde saat 07.00’de okurlarda.  Saat 07.15’de ezan okunuyor çocuklar saat 07.00’da deste oluyor. Bu saate çocuktan verim beklenemez. Çocukların okula gitmesi için saat 06.30’da kalkması gerekiyor. Ders saatleri 6’dan beş saate düşürülerek ağırlığın hafifletilmesi gerekir. Ortaokul ve liselerde de ders saati fazla. Bu da çocuklarda bunalıma sebep oluyor. Bunun hafifletilmesi gerekir” diye konuştu.

İNÖNÜ SAVAŞLARI KONUSU

Eski Milli Eğitim Müdürü Ersoy’un son değindiği konu ise yine çok tartışılan İnönü Savaşları oldu. Ersoy, “Müfredata ismet İnönü Savaşları anılmadı gibi eleştiriler var. Konular tek tek ele alınmadığı için İstiklal Savaşları genel başlık olarak vermiş. O başlıkların alt başlıkları olarak vermediği için tek tek bahsedilmiş. İstiklal Savaşlarını tek başına anlatırken Birinci İnönü ve İkini İnönü’yü anlatmamak mümkün değil. Öyle bir şey olamaz zaten, bunu bir art niyet olarak değerlendirmek doğru değildir” ifadelerini kullandı.

ÇAMLIYURT: “EĞİTİMİN DURUMU İYİ DEĞİL’

Aziz Ersoy’un bu önemli tespitlerinin ardından şura üyesi Erdoğan Çamlıyurt söz alarak eğitim sistemine eleştiriler yöneltti.  Çamlıyurt; “Herkes biliyor, eskiden Köy Enstitüleri vardı; Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurulmuştu. Daha sonra bu enstitüler kapatıldı. Halbuki iyi bir modelle bu enstitüler geliştirilerek yaygılaştırılabilirdi. Bugünkü eğitim sistemi çok farklı bir yerde. Milli Eğitim bakanları sürekli değişiyor. Her gelen yeni bir şeyler getiriyor. Ancak, eğitimin durumunun iyi olmadığını hep birlikte görüyoruz” diye konuştu. 
<font face="arial,helvetica,sans-serif" size="2">&lsquo;KEŞKE OLSAYDI&rsquo;<br /><br />Yeni  m&uuml;fredatta T&uuml;rkiye Cumhuriyeti Tarihi ve İnkıl&acirc;p&ccedil;ılık dersinin sadece 8  sınıfta okutulacağına da dikkat &ccedil;eken Ersoy, &ldquo;Diğerlerindeyse  1-2-3-4-5-6-7 de Sosyal Bilgiler Programı i&ccedil;erisine ama&ccedil; olarak  koyulmuş. &Ouml;zelikle ilk d&ouml;rtte hemen hemen hi&ccedil; g&ouml;r&uuml;nm&uuml;yor. Belirli g&uuml;nler  ve haftalar dediğimiz yani Cumhuriyet Bayramı&rsquo;nda yani 10 Kasım&rsquo;da yani  23 Nisan&rsquo;da bunlar anılacak. Burada bahsede bilirsiniz diye bir şey  ge&ccedil;mişler. Keşke, &lsquo;1739 Sayılı Mili Eğitim Temel Kanunu&rsquo;nun hedefleri&rsquo;  c&uuml;mlesi yerine &lsquo;Atat&uuml;rk İlke ve İnkıl&acirc;pları&rsquo; diye koyulmuş olsaydı. Daha  verimli olurdu, daha a&ccedil;ık olurdu, daha anlaşılır olurdu diye  d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yorum&rdquo; dedi.<br /><br />&lsquo;T&Uuml;RK MİLLİLYET&Ccedil;İLİĞİ İFADESİ KONMAMIŞ&rsquo;<br /><br />Ersoy,  yeni m&uuml;fredatta dikkat bir diğer konunun da &lsquo;T&uuml;rk Milliyet&ccedil;iliği&rsquo;  kavramının&nbsp; t&ouml;rp&uuml;lenmiş olmasını g&ouml;sterdi. Daha &ouml;nceki m&uuml;fredatlarda  &lsquo;T&uuml;rk milliyet&ccedil;iliğine bağlı&rsquo; kelimesinin ge&ccedil;tiğine işaret eden Aziz  Ersoy, &ldquo;T&uuml;rk kelimesi bizim literat&uuml;r&uuml;m&uuml;zde bir &uuml;st kimliktir. Ben ilk  Sakarya&rsquo;ya geldiğimde &lsquo;hangi millettensin?&rsquo; sorusu ile karşılaşmıştım.  Yani T&uuml;rk kelimesi bir &uuml;st kimliktir, programda onu g&ouml;rd&uuml;m, millet&ccedil;ilik  kavramı vurgulanmış, ama milliyet&ccedil;ilik kavramında bir sıfat konmamış.  Yani T&uuml;rk milliyet&ccedil;iliği kelimesi konmamış. Nerede ge&ccedil;miş lise son  sınıfta T&uuml;rk İslam Medeniyeti diye ders koymuşlar orada ge&ccedil;miş&rdquo; dedi. <br /><br />&lsquo;DERS SAATLERİ BUNALIMA SOKUYOR&rsquo;<br /><br />Hen&uuml;z  g&uuml;n aydınlanmadan &ccedil;ocukların okula gitmesini doğru bulmadığını dile  getiren Ersoy, &ldquo;Haftalık ders programı yoğunluğu nedeniyle &ccedil;ocuklar  sabah namazı saatinde saat 07.00&rsquo;de okurlarda.&nbsp; Saat 07.15&rsquo;de ezan  okunuyor &ccedil;ocuklar saat 07.00&rsquo;da deste oluyor. Bu saate &ccedil;ocuktan verim  beklenemez. &Ccedil;ocukların okula gitmesi i&ccedil;in saat 06.30&rsquo;da kalkması  gerekiyor. Ders saatleri 6&rsquo;dan beş saate d&uuml;ş&uuml;r&uuml;lerek ağırlığın  hafifletilmesi gerekir. Ortaokul ve liselerde de ders saati fazla. Bu da  &ccedil;ocuklarda bunalıma sebep oluyor. Bunun hafifletilmesi gerekir&rdquo; diye  konuştu.<br /><br />İN&Ouml;N&Uuml; SAVAŞLARI KONUSU<br /><br />Eski Milli Eğitim M&uuml;d&uuml;r&uuml;  Ersoy&rsquo;un son değindiği konu ise yine &ccedil;ok tartışılan İn&ouml;n&uuml; Savaşları  oldu. Ersoy, &ldquo;M&uuml;fredata ismet İn&ouml;n&uuml; Savaşları anılmadı gibi eleştiriler  var. Konular tek tek ele alınmadığı i&ccedil;in İstiklal Savaşları genel başlık  olarak vermiş. O başlıkların alt başlıkları olarak vermediği i&ccedil;in tek  tek bahsedilmiş. İstiklal Savaşlarını tek başına anlatırken Birinci  İn&ouml;n&uuml; ve İkini İn&ouml;n&uuml;&rsquo;y&uuml; anlatmamak m&uuml;mk&uuml;n değil. &Ouml;yle bir şey olamaz  zaten, bunu bir art niyet olarak değerlendirmek doğru değildir&rdquo;  ifadelerini kullandı.<br /><br />&Ccedil;AMLIYURT: &ldquo;EĞİTİMİN DURUMU İYİ DEĞİL&rsquo;<br /><br />Aziz  Ersoy&rsquo;un bu &ouml;nemli tespitlerinin ardından şura &uuml;yesi Erdoğan &Ccedil;amlıyurt  s&ouml;z alarak eğitim sistemine eleştiriler y&ouml;neltti.&nbsp; &Ccedil;amlıyurt; &ldquo;Herkes  biliyor, eskiden K&ouml;y Enstit&uuml;leri vardı; Mustafa Kemal Atat&uuml;rk tarafından  kurulmuştu. Daha sonra bu enstit&uuml;ler kapatıldı. Halbuki iyi bir modelle  bu enstit&uuml;ler geliştirilerek yaygılaştırılabilirdi. Bug&uuml;nk&uuml; eğitim  sistemi &ccedil;ok farklı bir yerde. Milli Eğitim bakanları s&uuml;rekli değişiyor.  Her gelen yeni bir şeyler getiriyor. Ancak, eğitimin durumunun iyi  olmadığını hep birlikte g&ouml;r&uuml;yoruz&rdquo; diye konuştu.&nbsp; <br /></font>
ETÇİOĞLU: “TREN, ADAPAZARI’NIN HAKKI’

Büyükşehir Belediyesi’nin MHP’li Meclis Üyesi ve aynı zamanda Kent Şurası üyesi olan Erkal Etçioğlu ise Ada Treni ve şehirdeki trafik sorununu toplantının gündemine taşıdı. Etçioğlu, “ Şehrimizde raylı sisteme ihtiyaç var. Özellikle Ada Treni’nin yeniden gara gelmesi gerekiyor. Trenin trafiğe hiçbir engeli yok. Tren, Adapazarı’nın hakkıdır. Ancak, siyaset mekanizması herhalde çok güçlü değil bu nedenle tren bir türlü seferlerine başlayamıyor. Şehirdeki ulaşım sorununu çözmek için de ulaşımda değişik varyantların hayata geçirilmesi gerekir. Trafikte,  planlama ve uygumla sorunu var. Trafik kuralarına uyulmaması sorunu var” ifadelerini kullandı.

ŞENOĞLU: “AŞAĞI SAKARYA PROJESİ UYGULANAMZ’

Sakarya Ziraat Odası Başkanı Hamdi Şenoğlu ise yaklaşık 40 yıl sonra raftan indirilen Aşağı Sakarya Sulama Projesi’ne değindi. Ferizli Belediyesi’nin proje için ihaleye çıkacağını duyurmasını değerlendiren Şenoğlu, “Aşağı Sakarya Sulama Projesi Fatiha okunacak bir sulama projesi. 1965 yılında çıkan bir proje. Yılardır rafta duran bu projenin bugün uygulanabilirliği yok. Öte yandan biliyorsunuz bir de sit alanı koruma projesi çıkardılar.  Alınan sit alanı koruma projesinin bilimsel bir geçerliliği yok” değerlendirmesinde bulundu.

GÜRPINAR: ‘ESKİ STADYUM İTİRAZIMIZI YAPTIK’

İMO Sakarya Şubesi Başkanı ve Kent Şurası üyesi Hüsnü Gürpınar ise eski stadyum arazisinin imara açılmaması için Büyükşehir Belediyesi’ne yaptıkları itirazı şuranın gündemine taşıdı. Eski stat arazinde TOKİ’nin yapacağı konut ve ticari merkez projesini daha önce mahkemeye götürdüklerini hatırlatan Gürpınar, “ Dava bir buçuk yıl sürdü. Sakarya birinci bölge idare mahkemesi bizi haklı gördü o planı iptal etti. Bu sefer Büyükşehir Belediyesi geçtiğimiz Aralık ayında aynı yeri emsal proje getirerek 3 kat sınırlaması ile imara açtı.  Belediyede o plan önceki gün askıdan indi. Biz yine gereken ihtirazımızı yaptık. Şimdi belediyeden gelecek cevabı bekliyoruz. Olumsuz cevap gelirse mahkeme başvuracağız” dedi.

HACIEYÜPOĞLU:”SAKARYA’DA KAÇ YABANCI VAR?”

Kent Şurası’nın Kurcu Başkanı Erol Öztürk Hacıeyüpoğlu ise geçtiğimiz gün açıklanan nüfus istatistiklerine değindi. Verilere göre; Sakarya’nın nüfusunun 1 milyona yaklaştığını belirten Öztürk, “Ben şunu merak ediyorum Sakarya’da kaç yabancı var?  Kaç Suriyeli, kaç Iraklı bizim vatandaşımız olmuş. Bunu öğrenmek istiyoruz. Bu insanları madem bağrımıza bastık kimdir, nedir diye bilmek de hakkımız. Bu rakamların Nüfus Müdürlüğü tarafından açıklanmasını bekliyoruz” dedi.

‘ALINAN ÖNLEMLER YETERLİ DEĞİL’

Hükümetin, SGK primlerinin ötelenmesi, Sicil Affı uygulaması ve aldığı diğer önlemleri de değerlendiren Hacıeyüpoğlu, “Hükümetimize çok teşekkür ediyoruz. Demek ki Türkiye’nin dar boğazda olduğunu görmüşler ve harekete geçmişler. Ancak bu önlemler yeterli değil. Memleket dar bir boğazın içerisinde, hepimiz yaşıyoruz biliyoruz. Yaşamım boyunca böyle bir sıkıntı görmedim, yaşamdım. Önlemler alındıkça dar boğazdan geçtiğimiz bu günleri el birliği ele atlatacağız” dedi

KİMLER KATILDI?

İki saat süren Sakarya Kent Şurası, dilek ve temennilerin alınmasıyla son buldu. Şura Başkanı Yavuz Deniz bir sonraki toplantının 28 Şubat’ta yapılacağını belirterek toplantıyı kapattı. Sakarya Kent Şurası’nın 65. Toplantısı’na katılan isimler ise şöyle: Abdül Akgün, Ahmet Akyüz, Ahmet Çubuk, Ahmet Erdem, Ali Özkan, Avni Akran, Aydemir Horozlu, Aziz Ersoy, Azmi Gürkan, Berrin Jode Ertürk, Mahnaz Gümrükcüoğlu, Oya Arapoğlu Bayan Reyhan Şahin, Şengülay Erdem Yurdal, Tevhide Yağan, Zeliha İrez, Cavit Öztaş, Cavit Pay, Celalettin Tanta, Cevat Bezek, Erdoğan Çamlıyurt, Erkal Etçioğlu, Erol Öztürk Hacıeyüpoğlu, Faruk Öz, Fethi Sarıoğlu, Gürsoy Alagöz, Hakan Alkan, Halil Müftüoğlu, Hamdi Şenoğlu, Hayati Özdoğan, Hüseyin Mete, Hüsnü Gürpınar, İbrahim Balaban, İsmail Çallı, İsmail User, Kamil Tever, Mehmet Aklaş, Mehmet Çatalbaş, Mehmet Dinler, Mehmet Hammaz, Muzaffer Başer, Necati Eker, Nurettin Eryılmaz, Nuri Paker, Orhan Ekici, Osman Nuri Ürküt, Özcan Toplar, Sait Beşir, Salim Yarar, Sami Çakan, Seçkin Tekeoğlu, Taner Başoğlu, Tansu Uzun, Vedat Kocabıyık, Yaşar Tercan, Yavuz Deniz, Zeki Çelebi, Ahmet Köprülüoğlu, Fikret Çelebi.
<font face="arial,helvetica,sans-serif" size="2">ET&Ccedil;İOĞLU: &ldquo;TREN, ADAPAZARI&rsquo;NIN HAKKI&rsquo;<br /><br />B&uuml;y&uuml;kşehir  Belediyesi&rsquo;nin MHP&rsquo;li Meclis &Uuml;yesi ve aynı zamanda Kent Şurası &uuml;yesi  olan Erkal Et&ccedil;ioğlu ise Ada Treni ve şehirdeki trafik sorununu  toplantının g&uuml;ndemine taşıdı. Et&ccedil;ioğlu, &ldquo; Şehrimizde raylı sisteme  ihtiya&ccedil; var. &Ouml;zellikle Ada Treni&rsquo;nin yeniden gara gelmesi gerekiyor.  Trenin trafiğe hi&ccedil;bir engeli yok. Tren, Adapazarı&rsquo;nın hakkıdır. Ancak,  siyaset mekanizması herhalde &ccedil;ok g&uuml;&ccedil;l&uuml; değil bu nedenle tren bir t&uuml;rl&uuml;  seferlerine başlayamıyor. Şehirdeki ulaşım sorununu &ccedil;&ouml;zmek i&ccedil;in de  ulaşımda değişik varyantların hayata ge&ccedil;irilmesi gerekir. Trafikte,&nbsp;  planlama ve uygumla sorunu var. Trafik kuralarına uyulmaması sorunu var&rdquo;  ifadelerini kullandı.<br /><br />ŞENOĞLU: &ldquo;AŞAĞI SAKARYA PROJESİ UYGULANAMZ&rsquo;<br /><br />Sakarya  Ziraat Odası Başkanı Hamdi Şenoğlu ise yaklaşık 40 yıl sonra raftan  indirilen Aşağı Sakarya Sulama Projesi&rsquo;ne değindi. Ferizli  Belediyesi&rsquo;nin proje i&ccedil;in ihaleye &ccedil;ıkacağını duyurmasını değerlendiren  Şenoğlu, &ldquo;Aşağı Sakarya Sulama Projesi Fatiha okunacak bir sulama  projesi. 1965 yılında &ccedil;ıkan bir proje. Yılardır rafta duran bu projenin  bug&uuml;n uygulanabilirliği yok. &Ouml;te yandan biliyorsunuz bir de sit alanı  koruma projesi &ccedil;ıkardılar.&nbsp; Alınan sit alanı koruma projesinin bilimsel  bir ge&ccedil;erliliği yok&rdquo; değerlendirmesinde bulundu.<br /><br />G&Uuml;RPINAR: &lsquo;ESKİ STADYUM İTİRAZIMIZI YAPTIK&rsquo;<br /><br />İMO  Sakarya Şubesi Başkanı ve Kent Şurası &uuml;yesi H&uuml;sn&uuml; G&uuml;rpınar ise eski  stadyum arazisinin imara a&ccedil;ılmaması i&ccedil;in B&uuml;y&uuml;kşehir Belediyesi&rsquo;ne  yaptıkları itirazı şuranın g&uuml;ndemine taşıdı. Eski stat arazinde TOKİ&rsquo;nin  yapacağı konut ve ticari merkez projesini daha &ouml;nce mahkemeye  g&ouml;t&uuml;rd&uuml;klerini hatırlatan G&uuml;rpınar, &ldquo; Dava bir bu&ccedil;uk yıl s&uuml;rd&uuml;. Sakarya  birinci b&ouml;lge idare mahkemesi bizi haklı g&ouml;rd&uuml; o planı iptal etti. Bu  sefer B&uuml;y&uuml;kşehir Belediyesi ge&ccedil;tiğimiz Aralık ayında aynı yeri emsal  proje getirerek 3 kat sınırlaması ile imara a&ccedil;tı.&nbsp; Belediyede o plan  &ouml;nceki g&uuml;n askıdan indi. Biz yine gereken ihtirazımızı yaptık. Şimdi  belediyeden gelecek cevabı bekliyoruz. Olumsuz cevap gelirse mahkeme  başvuracağız&rdquo; dedi.<br /><br />HACIEY&Uuml;POĞLU:&rdquo;SAKARYA&rsquo;DA KA&Ccedil; YABANCI VAR?&rdquo;<br /><br />Kent  Şurası&rsquo;nın Kurcu Başkanı Erol &Ouml;zt&uuml;rk Hacıey&uuml;poğlu ise ge&ccedil;tiğimiz g&uuml;n  a&ccedil;ıklanan n&uuml;fus istatistiklerine değindi. Verilere g&ouml;re; Sakarya&rsquo;nın  n&uuml;fusunun 1 milyona yaklaştığını belirten &Ouml;zt&uuml;rk, &ldquo;Ben şunu merak  ediyorum Sakarya&rsquo;da ka&ccedil; yabancı var?&nbsp; Ka&ccedil; Suriyeli, ka&ccedil; Iraklı bizim  vatandaşımız olmuş. Bunu &ouml;ğrenmek istiyoruz. Bu insanları madem  bağrımıza bastık kimdir, nedir diye bilmek de hakkımız. Bu rakamların  N&uuml;fus M&uuml;d&uuml;rl&uuml;ğ&uuml; tarafından a&ccedil;ıklanmasını bekliyoruz&rdquo; dedi.<br /><br />&lsquo;ALINAN &Ouml;NLEMLER YETERLİ DEĞİL&rsquo;<br /><br />H&uuml;k&uuml;metin,  SGK primlerinin &ouml;telenmesi, Sicil Affı uygulaması ve aldığı diğer  &ouml;nlemleri de değerlendiren Hacıey&uuml;poğlu, &ldquo;H&uuml;k&uuml;metimize &ccedil;ok teşekk&uuml;r  ediyoruz. Demek ki T&uuml;rkiye&rsquo;nin dar boğazda olduğunu g&ouml;rm&uuml;şler ve  harekete ge&ccedil;mişler. Ancak bu &ouml;nlemler yeterli değil. Memleket dar bir  boğazın i&ccedil;erisinde, hepimiz yaşıyoruz biliyoruz. Yaşamım boyunca b&ouml;yle  bir sıkıntı g&ouml;rmedim, yaşamdım. &Ouml;nlemler alındık&ccedil;a dar boğazdan  ge&ccedil;tiğimiz bu g&uuml;nleri el birliği ele atlatacağız&rdquo; dedi<br /><br />KİMLER KATILDI?<br /><br />İki  saat s&uuml;ren Sakarya Kent Şurası, dilek ve temennilerin alınmasıyla son  buldu. Şura Başkanı Yavuz Deniz bir sonraki toplantının 28 Şubat&rsquo;ta  yapılacağını belirterek toplantıyı kapattı. Sakarya Kent Şurası&rsquo;nın 65.  Toplantısı&rsquo;na katılan isimler ise ş&ouml;yle: Abd&uuml;l Akg&uuml;n, Ahmet Aky&uuml;z, Ahmet  &Ccedil;ubuk, Ahmet Erdem, Ali &Ouml;zkan, Avni Akran, Aydemir Horozlu, Aziz Ersoy,  Azmi G&uuml;rkan, Berrin Jode Ert&uuml;rk, Mahnaz G&uuml;mr&uuml;kc&uuml;oğlu, Oya Arapoğlu  Bayan Reyhan Şahin, Şeng&uuml;lay Erdem Yurdal, Tevhide Yağan, Zeliha İrez,  Cavit &Ouml;ztaş, Cavit Pay, Celalettin Tanta, Cevat Bezek, Erdoğan  &Ccedil;amlıyurt, Erkal Et&ccedil;ioğlu, Erol &Ouml;zt&uuml;rk Hacıey&uuml;poğlu, Faruk &Ouml;z, Fethi  Sarıoğlu, G&uuml;rsoy Alag&ouml;z, Hakan Alkan, Halil M&uuml;ft&uuml;oğlu, Hamdi Şenoğlu,  Hayati &Ouml;zdoğan, H&uuml;seyin Mete, H&uuml;sn&uuml; G&uuml;rpınar, İbrahim Balaban, İsmail  &Ccedil;allı, İsmail User, Kamil Tever, Mehmet Aklaş, Mehmet &Ccedil;atalbaş, Mehmet  Dinler, Mehmet Hammaz, Muzaffer Başer, Necati Eker, Nurettin Eryılmaz,  Nuri Paker, Orhan Ekici, Osman Nuri &Uuml;rk&uuml;t, &Ouml;zcan Toplar, Sait Beşir,  Salim Yarar, Sami &Ccedil;akan, Se&ccedil;kin Tekeoğlu, Taner Başoğlu, Tansu Uzun,  Vedat Kocabıyık, Yaşar Tercan, Yavuz Deniz, Zeki &Ccedil;elebi, Ahmet  K&ouml;pr&uuml;l&uuml;oğlu, Fikret &Ccedil;elebi.</font>
Kent Şurası'nda 2017'nin ilk toplantısı
Kent Şurası'nda 2017'nin ilk toplantısı
Kent Şurası'nda 2017'nin ilk toplantısı
Kent Şurası'nda 2017'nin ilk toplantısı
Kent Şurası'nda 2017'nin ilk toplantısı
7 yıl önce
Kent - Bahçe Mobilyaları ve PeyzajKent - Bahçe Mobilyaları ve Peyzaj
iş toplantısı
Yorumlar
[İlk yorum yapan siz olun]
b74005be37e17307d0238a830c33272c@