Kılıç “Ben olsaydım, istifa ederdim!”

Ak Parti Sakarya İl Başkanı Fevzi Kılıç katıldığı radyo programında “Eğer hezimete uğrayan parti MHP değil de Ak Parti olsaydı, il başkanlığı görevimden istifa ederdim” dedi.

89.3 Radyo Net’de Hülya Sürücü ile Detay Seçim Özel Programı’na konuk olan Kılıç, bir soru üzerine Devlet Bahçeli’nin ve MHP Sakarya İl Başkanı Muhammed Levent Bülbül’ün istifa etmeme kararını yorumlarken, “Bir siyasi partinin nasıl davranması gerektiği noktasında söylemde bulunmak etik olmaz, ama ben olsaydım, istifa eder ve görevi bırakırdım” şeklinde konuştu.

İşte Ak Parti Sakarya İl Başkanı Fevzi Kılıç’ın radyo programında yaptığı o çarpıcı açıklamalar:

“BEKLENTİMİZİN ÜSTÜNDE OY ALDIK”

“%65 oy alırız diye düşünmüştüm. Rehavete girilmesin diye bunu kamuoyuyla paylaşmamıştım. Beklentimizin üstünde oy aldık. Ak Partinin iktidar olmasında, oy patlaması yaşamasında bir çok unsur etken oldu. Vatandaş istikrar istedi. Huzur istedi. 7 Haziran seçimlerinde çıkan sonuç, vatandaşı karamsarlığa soktu. Halk, “koalisyon kurulursa ne olur” endişesine kapıldı. İlk koalisyon sürecindeki genel başkanların tavrı vatandaş nezdinde eleştirildi. Bu durum Ak Partinin haznesine yazıldı. Ak Parti’ye karşı ciddi sempati oluştu. Bu da seçim sonuçlarına yansıdı. Seçim beyannamemiz herkese hitap ediyordu. Vaadler her kesimi ilgilendiriyordu. Ekonomik paket de oy patlamasında etken oldu.

“EN YÜKSEK OY AKYAZI’DA”

1 Kasım seçimlerinde Akyazı ilçemiz %78 oy aldı. En çok oy alan ilçemiz Akyazı oldu. Karapürçek onun arkasından geldi. Geyve 10 ncu sırada yeraldı. Serdivan’ın veya Sapanca’nın durumu ile Akyazı’yı kıyaslamak çok doğru olmaz. Sapanca ve Serdivan’da %67 nin üstünde oy almak çok ciddi bir olay. Akyazı, Karapürçek, Erenler bizim kalemiz…

“500 BİN OY VE 6-1 HAYAL DEĞİL”

Bir sonraki seçimlerde hedefimiz Sakarya’da 500 bin oy almak ve 6-12’lik bir sonuç elde etmek… 669 bin seçmenimiz var. 606 bin oy kullanılmış. Toplam 408

bin oyumuz var. Sakarya’da 235 bin oy alsak dahi, sonuç 5-1-1 yapıyor. MHP tabanından 40 bin oy Ak Parti’ye geldi. CHP ve Saadet Partisi tabanından da oy aldık. BBP ve Alperenlerden de destek geldi. Hepsi yan yana geldiğinde %67.5 oy aldık. Seçim 8 Kasım’da yapılmış olsaydı, sonuç 6-1 olurdu. İnşallah gelecek seçimde sonuç 6-1 çıkar. Muhalefet halka kendini iyi anlatamazsa 6-1’lik sonuç kesin demektir.

Hedeflerimiz havada kalan ve gerçekçi olmayan hedefler değil. 600 bin oy alacağız desem, bunun inandırıcılığı olmaz. Yıllık 20 bin civarında yeni seçmen oluyor. Bunu dikkate aldığımızda 500 bin oy alınır.

“SESSİZ BİR SEÇİM, AMA KARARLI BİR SEÇMEN VARDI”

1 Kasım seçimi için Kadın ve Gençlik Kollarımız daha görsel ve kalabalıklar içinde programlar yaptı. Ankara’daki patlamalar ve 3 günlük yastan sonra müziksiz ve bayraksız bir seçim süreci yaşandı. Şehit cenazeleri olunca da, sessiz sedasız bir seçim havası yaşandı. Sessiz ama kararlı seçmenlerle seçime gidildi. Kadın Kolları 5 bin ev toplantısı gerçekleştirdi. Kapı kapı gezdi. Gençlik Kolları şova dayalı değil, gönüllere hitap eden tarzda çalışmalar gerçekleştirdi. Vatandaşın gönlüne dokunamazsanız karşılığını da alamazsınız. Açıkçası bu seçimde daha çok keyif aldım.

“SAKARYA BAKAN HAK EDİYOR”

Sakarya her zaman Bakan hak eden bir il. Sakarya Ak Parti’nin kalesidir. Genel Merkezimiz de Sakarya’yı joker il gibi görüyor. Vekil adaylarımız ilk kez seçilecekmiş gibi sahada çalıştılar. Performanslarına hayran kaldım. 5 milletvekilimizin 5 i de bakanlık yapabilecek isimler. Mustafa İsen, Şaban Dişli, Ayhan Sefer Üstün bakanlık noktasında öne çıkmış isimler. Bu dönemde kesinlikle bir Bakanımızın olacağına inanıyorum ve bu kabinede bir Bakanlık bekliyorum. Sakarya’ya zaten bu yakışır. Şehir adına da, bizim adımıza da bir güç olur.

“ACARTÜRK FARKINI HİSSETTİRDİ”

Seviyeli bir seçim oldu. Şehre ve siyasetimize yakışır bir seçim yaşandı. Muhalefete teşekkür ediyorum. Şunu söylemek gerekir ki, CHP ve MHP sahada çok fazla yoktu. Bunu vatandaş da dile getirdi. CHP’nin Sakarya birinci sıra adayı Engin Özkoç aktifti. MHP de ise, birinci sıra adayı Zihni Açba, hem de ikinci sıra

adayı Ali Rıza Acartürk çok aktifti. Hak edene hakkını vermek lazım. Sayın Acartürk bu dönem MHP’ye katkı verdi. Sahada aktif olduğunu gördüm. Özetle söylemek gerekirse sayın Acartürk farkını hissettirdi.

“KURGUMUZ ‘ANLAMAK VE ANLAŞILMAK’ ÜZERİNEYDİ”

1 Kasım seçimlerinde “Anlamak ve anlaşılmak” üzerine bir kurgu vardı. Milletimiz şöyle dedi, siz kendinize fazla güveniyorsunuz. Rehavet içindesiniz. Yani böyle bir mesaj verdi. Sahaya indiğimizde emeklilerin bazı talepleri vardı. Kısacası emeklinin derdini daha fazla anlamış olduk. Asgari ücretlinin, taşeron işçilerinin ve öğrencilerin derdini iyi anladık. Anlaşılma konusuna gelince… Kendimizi anlatamadık mı diye düşündük. Diğer siyasi partileri görünce kendimizi daha fazla anlatma ihtiyacını hissettik. Vatandaş şunu anladı, Türkiye’de Ak Parti dışında halka hizmet edecek başka bir vizyon yok. Kısacası biz vatandaşı, vatandaş da bizi anladı.

“MAKAMLAR NASİP, KISMET VE KADERDİR”

Şımarmadan, gevşemeden, makam hesabı yapmadan bir duruş sergileyeceğiz. Makam isteyenler elbet olacaktır. Toplumun gönlünde yer edinebiliyorsanız, huzur içinde yaşıyorsanız, gelinebilecek en güzel makam budur. Makamlar nasiptir. Kaderdir. Kendiliğinden gelir. Kaderin hesabını yapmaya gerek yoktur. Hizmeti güzel yapalım, vatandaşı iyi dinleyelim, daha huzurlu kentte yaşayalım, buna katkı verelim, gerisi gelir.

ALPERENLER’E TEŞEKKÜR

Alperen Ocakları son derece doğru bir karar verdi. Bu seçimde Ak Partiyi destekledi. Alperenler son derece duyarlı ve sağduyulu insanlar. Onlar da fotoğrafı doğru okudu. Saadet Partisi ile ittifak yapmışlardı. Sonuç ortada. Olaylar ve operasyonlar olurken, en güzel iradenin Ak Parti olması noktasında karar verdiler. Bugün için Ak Parti’ye destek kararı verdiler. Yarın bir gün memnun kalmazlarsa belki farklı bir yöne destek verebilirler. Duyarlılıklarından ve hassasiyetlerinden ötürü kendilerine teşekkür ediyorum.

“AK PARTİ’YE GEÇENLERE SAYGI DUYARIZ”

Seçim sürecinde diğer partilerden Ak Partiye geçişler oldu. MHP’den 40 bin oy aldık. Katılımlarla ilgili bazı programlarda ben de vardım. Sakarya’da bir siyasi

partinin milletvekili adayının partimize geçişlerle ilgili bir takım söylemleri olmuştu. O söylemleri Ak Partiye geçişleri küçümseyen tarzda idi. Partimize geçenler nitelikli ve kemale ermiş insanlardı. Kültürlüydü. Kim partimize geçse ona saygı duyarız. Partimize geçmeyi kendileri arzu etmişti.

“ŞANTAJLA VE TEHDİTLE OY ALMAK ADETİMİZ DEĞİL”

CHP oyunu arttırmamış. Saadet düşürmüş. MHP düşürmüş. Bu oyların nereye gittiği belli. Geçişleri küçük görmek mümkün değil. MHP’ye bu noktada sitem ediyorum. Kendi tabanlarına biraz daha saygı göstersinler. MHP tabanına şantajda bulunduğumuzu, onları tehdit ettiğimizi öne sürdüler. Oysa biz şantaj yapacak, tehdit edecek ve bu şekilde oy elde edecek bir parti değiliz. Böyle bir üslubumuz asla sözkonusu olamaz. Sonuçlar ortada. Sorumluluğumuz ortada. Omuzlarımızda hem insani, hem de ahlaki bir sorumluluk var. Bu sorumluluğu yerine getirmek görevimiz.

“ İSTİFA EDERDİM”

Seçimlerde MHP hezimete uğradı. Genel Başkan Devlet Bahçeli ve Sakarya İl Başkanı Muhammed Levent Bülbül “istifa gündemimizde yok” şeklinde açıklama yaptı. Eğer hezimete uğrayan parti Ak Parti olsaydı ve siz de il başkanı olsaydınız, istifa eder miydiniz?” şeklindeki soruyu cevaplandıran Fevzi Kılıç şöyle konuştu:

“Diğer siyasi partilerin, özellikle genel başkanının istifası noktasında söylemde bulunmam çok doğru olmaz. Onlara oy veren kesim var. MHP, kökü çok derinlere dayanan bir parti. İl başkanının istifa edip etmemesi tamamen kendi takdiridir. Bir siyasi parti nasıl davranmalı noktasında söylemde bulunmam etik olmaz. Ama ben onun yerinde olsaydım istifa eder, görevi bırakırdım. Büyükşehir Belediyesi’nde meclis üyeliği yapmıştım. O zamanlarda ilk mecliste istifa edeceğimi söylemiştim. Dediğimiz yaptım ve istifa etmiştim. Kısacası böyle bir sonuç için, ben olsaydım görevi bırakırdım.”

“MARMARA’DA EN ÇOK OYU ALAN İL OLDUK”

Sakarya Marmara bölgesinde en çok oy alan il olduk. Oyunu en çok arttıran il yine biziz. Büyükşehirler içinde de ön sıralardayız. İller arasında 12 nci sıradayız. Sorumluluğumuzu ibadet aşkıyla yapıyoruz. Sorumluluğun ve aldığımız oyların, üzerimizde büyük bir vebali var. Bunun farkındayız. Benden çok çalışan

arkadaşlarım vardı. Neredeyse partide yatacaklardı. Böyle bir görev aşkı içindeydiler. Sandık sandık oy analizi yaptılar. 2144 sandığı tek tek analiz ettiler.

“ŞAİBE OLSAYDI, 7 HAZİRAN’DA DA OLURDU”

Oylar neden bu kadar çabuk sayıldı, bir şaibe mi var? diye düşünenler oldu. Şunu söylemek lazım, oylar herkesin gözü önünde sayıldı. Oyları okumak o kadar zor değildi. Sonuç alma sistemimiz var. Bu sistemle sonucu anında öğrenmek mümkündü. Ortada bir şaibe olması sözkonusu olamaz. Eğer şaibeli bir sonucu amaçlamış olsaydık, bunu 7 Haziran seçimlerinde de yapardık. 150 bin kayıtlı üyem var. Hakkımız olmayan yarım oyu bile istemeyeceğimiz gibi, hakkımız olanı da kimseye yedirmeyiz. Kurumsal ve profesyonel yapımız var. Genel Merkez yarın seçim var dese, her an hazırlıklıyız.

“İSTESEYDİK TEMEL ATMAYI, SEÇİMDEN ÖNCEYE BIRAKIRDIK”

Sakarya’da 101 milyon tl değerinde 9 projenin toplu temel atma töreni yapıldı. Bu tören istenseydi seçimlerden önce de yapılabilirdi. Yani Sakarya Büyükşehir Belediyesi seçime 10 gün kala da temeli atabilirdi. Ak Parti sadece seçimlere endeksli hizmet eden bir parti değildir. Katlı Otopark Sakarya için ciddi ihtiyaçtı. Akom binası acilen lazımdı. İtfaiye binamız görkemli olmalıydı. Harmanlık Tesislerine saha gerekliydi. İçme suyu projesi de öyle. Yaşam kalitesi yükseliyor. Büyükşehir seçim sürecinde de bize çok katkı verdi. Sayın Zeki Toçoğlu’na büyük bir güven var. Bu durum, bizim işimizi de kolaylaştırdı. “

Ak Parti’nin seçim beyannamesinde yer verdiği vaadlerin 100 gün içinde tek tek hayata geçirileceğini hatırlatan Fevzi Kılıç, asgari ücretin 1300 tl olması noktasında hem işveren, hem de çalışanlar adına orta yolun bulunacağını anlattı.

“TAMAMEN İNSANİ DAVRANDIK”

Canlı yayında çözüm süreci ve terör konusuna da değinen Kılıç, şunları söyledi:

“Ak Parti’nin çözüm sürecine ilişkin yaptıkları, tamamen kürt ve doğulu vatandaşların insani taleplerini yerine getirmeye yönelikti. Kürtçe konuşmak isteyenlere baskı yapmak insani yaklaşıma sığmazdı. Buna ilişkin gelen talepler defalarca gündeme getirildi. Çözüm sürecinin oradaki vatandaşların hayatını kolaylaştırmak adına hayata geçirildiğini dikkate almak lazım. Bugünkü sürece

baktığınızda geriye dönük olarak “bunları neden yaptınız?” demek sözkonusu olamaz.

“AMAÇ TAVİZ VERMEK DEĞİLDİ”

Yapılabilecek şeyleri insani olarak yaptık, bunu taviz verme olarak algılamamak lazım. Vatanı kollamak ve insanı korumak askerin görevi. Zaten onlar da görevini yerine getirdiler. Kardeşlik projesini bozanlar da ortada. Ak Parti sözünü yerine getirdi. Analar ağlamıyor, şehitler gelmiyor deniliyordu. “Çözüm sürecine neden girdiniz?” diyenler var. O gün yanlış dedikleri şeye bugün doğru diyenler sözkonusu… Bu süreç devam edecek ve operasyonlar sürecek. Terör gündemden kalkana kadar kararlı mücadele devam edecek”

“PARLAMENTER SİSTEM DAR GELİYOR”

Radyo programında Başkanlık sistemini de değerlendiren Fevzi Kılıç şöyle konuştu:

“Yıllardır parlamenter sistemle yönetiliyoruz. Sistem belli zamandan sonra sizi taşıyamaz hale geliyor. Başkanlık sistemi 7 Haziran’da ayrı yapılmış olsaydı, 1 Kasım seçimlerine ihtiyaç olmayacaktı. Demek ki başkanlık sistemi gerekliydi. Daraltılmış bölge sistemi olsa, kimse tabanla bağı olmayan insanı listeye koyamaz. Seçim sistemi olarak Başkanlık Sistemi doğrudur. Parlamenter sisteme göre Başkanlık sistemi bize göre tam oturacaktır. Parlamenter sistemin bize dar geldiğini söylemek gerekir.”

Kılıç “Ben olsaydım, istifa ederdim!”
9 yıl önce
Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]
f941656b79bfd55bec35f9ea49cb09d1@