Korucuk cinayetinde flaş karar
Korucuk'ta eşiyle ilişkisi olduğunu öne sürdüğü öğretmen Tuncay Kayalı'yı öldürüp, eşini de tabancayla yaralayan G.Ş.'nin yargılandığı dava sonuçlandı. Gergin anların yaşandığı karar duruşmasında sanığa cinayet suçundan tahrik indirimi uygulanarak 16 yıl 6 ay hapis cezası verildi.
Korucuk Mahallesi'nde 18 Mart 2014'de karısıyla yakınlaştığı şüphesiyle çocuğunun beden eğitimi öğretmeni olan Tuncay Kayalı'yı (42) tabancayla vurarak öldürdüğü, ardından da eşini tabancayla vurarak yaraladığı iddiasıyla tutuklu bulunan G.Ş.'nin yargılandığı davanın karar duruşması bugün yapıldı.
Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın 13. duruşmasına 'kasten adam öldürme', 'hürriyetten yoksun kılma' ve eşine yönelik 'kasten yaralama' ile 'silah kanununa muhalefet' suçlarından yargılanan tutuklu sanık ile taraf avukatları, sanık ve maktul yakınları katıldı.
Maktulün ailesinin avukatı, savcının mütalaasına iştirak etmenin olanaklı olmadığını söyledi. Sanığın maktule yönelik eylemini olay öncesinde verdiği kararla ve ısrarını sürdürerek yoğun kasıt altında suçu icra ettiğini öne süren avukat, suçun basit kasten öldürme değil tasarlayarak kasten öldürme suçunu oluşturacağı kanaatinde olduklarını ifade etti.
"Müvekkilim spor odasında maktul ile cinsel ilişki yaşamadı"
Sanığın eşinin avukatı da savcının tahrik uygulamasına yönelik talebini kabul edilebilir görmediklerini belirterek; "Toplanan deliller itibariyle müvekkilimin namuslu bir bayan olduğu ortaya çıkmıştır. Spor odasında ele geçirilen peçetedeki bulgunun müvekkilime ait olmadığı, farklı bir bayana ait olduğu Adli Tıp Kurumu raporuyla ispatlanmıştır. Müvekkilimin spor odasında maktul ile bir cinsel ilişki yaşamadığı bu şekilde ortaya çıkmıştır. Bu durumun sanık lehine tahrik uygulamasına dayanak oluşturması kabul edilemez. Müvekkilim sanık tarafından araca bindirildiğinde sanığın kastı müvekkilimin yaşamına yöneliktir. Bu eylemin kasten yaralama olarak kabulü olanaklı değildir" dedi.
"Pişmanım" dedi, maktulün kardeşi üzerine yürüdü
Son sözü sorulan sanık G.Ş'de pişman olduğunu söyledi. Sanığın bu sözü salonda bulunan maktulün kardeşini öfkelendirdi. Sanığa bağırarak üzerine yürümek isteyen maktulün kardeşi polislerce güçlükle yatıştırıldı.
"Ben hergün ölüyorum"
Savunmasına devam eden sanık G.Ş; "Tepkileri anlıyorum. Bir insan olarak böyle durumun içerisinde olmak istemezdim. Benim de çocuklarım ortada kaldı. Ölenin çocuklarına da kötülük yaptım. Ama beinm durumumun da anlaşılmasını istiyorum. Bu durum çok zor. Beni anlamalarını istiyorum. Sadece ölen ölmedi. Ben her gün ölüyorum"
"Maktulle 279 kez telefon görüşmesi yaptı"
Sanık avukatı Tayfun Zeki de olay günü müvekkilinin eşinin doğum günü olduğunu ifade ederek; "Müvekkilim eşinin doğum günü olduğu için süpriz yapma çabası içerisinde bir pasta yaptırıp yüzük alarak eşinin gönlünü almak için bir çaba içerisindedir. Eşinin haberi olmadan faaliyetlerine devam ederken bir ara eşine telefon etmiştir. Eşinin bulunduğu yerle uyuşmayan bir cevap vermesi sonrasında kendisinin tesadüfen eşinin kullandığı arabanın kızının okuduğu okul civarında bir noktada park vaziyette olduğunu görmüştür. Eşinin verdiği cevap ile park yerinin uyuşmamasından ötürü bir şüphe yaşaması sonrasında bir dizi olay gelişmesi olmuştur" diye konuştu.
TİB HTS kayıtlarından ortaya çıktığı üzere olay günü sanığın eşinin, maktulle 13 kez görüşme yaptığını ifade ederek, şunları dedi; "Olaydan geriye doğru 2 aylık dönem zarfında ise sanık ile 400 defa telefon görüşmesi yaptığı halde maktul Kayalı ise 279 defa telefon görüşmesi yaptığı ve 13 defa mesajlaştığı kayıtlardan sabittir. Müvekkilime azami düzeyde tahrik uygulaması yapılması gerektiğini düşünüyoruz."
"Spor salonunda ki 57 dakika 03 saniye"
Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti, sanığın fiilini maktulün karısı ile "57 dakika 03 saniye" süre ile kapalı bir mekanda kalıp, binadan çıktıklarını görmesi ile beraber karısının durumu izahta yaşadığı zorluk akabinde kapıldığı kuşkuya dayalı bir biçimde karısının maktul ile kendisini aldattığı yönünde oluşan inanca dayalı olarak tahrik altında işlediğine karar vererek sanığı, 16 yıl 6 ay hapse mahkum etti.
Sanığın eşine yönelik gerçekleştirdiği 'hürriyetten yoksun kılma' suçundan 2 yıl 6 ay, 'kasten yaralama' suçundan 9 bin lira adli para cezası ve 'silah kanununa muhalefet' suçundan ise 1 yıl 10 gün hapis ve bin 500 lira para cezaları verildi.
Sanık G.Ş. 4 ayrı suçtan toplam 17 yıl 3 ay 10 hapis ve 10 bin 500 lira adli para cezasına çarptırıldı.
Korucuk Mahallesi'nde 18 Mart 2014'de karısıyla yakınlaştığı şüphesiyle çocuğunun beden eğitimi öğretmeni olan Tuncay Kayalı'yı (42) tabancayla vurarak öldürdüğü, ardından da eşini tabancayla vurarak yaraladığı iddiasıyla tutuklu bulunan G.Ş.'nin yargılandığı davanın karar duruşması bugün yapıldı.
Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın 13. duruşmasına 'kasten adam öldürme', 'hürriyetten yoksun kılma' ve eşine yönelik 'kasten yaralama' ile 'silah kanununa muhalefet' suçlarından yargılanan tutuklu sanık ile taraf avukatları, sanık ve maktul yakınları katıldı.
Maktulün ailesinin avukatı, savcının mütalaasına iştirak etmenin olanaklı olmadığını söyledi. Sanığın maktule yönelik eylemini olay öncesinde verdiği kararla ve ısrarını sürdürerek yoğun kasıt altında suçu icra ettiğini öne süren avukat, suçun basit kasten öldürme değil tasarlayarak kasten öldürme suçunu oluşturacağı kanaatinde olduklarını ifade etti.
"Müvekkilim spor odasında maktul ile cinsel ilişki yaşamadı"
Sanığın eşinin avukatı da savcının tahrik uygulamasına yönelik talebini kabul edilebilir görmediklerini belirterek; "Toplanan deliller itibariyle müvekkilimin namuslu bir bayan olduğu ortaya çıkmıştır. Spor odasında ele geçirilen peçetedeki bulgunun müvekkilime ait olmadığı, farklı bir bayana ait olduğu Adli Tıp Kurumu raporuyla ispatlanmıştır. Müvekkilimin spor odasında maktul ile bir cinsel ilişki yaşamadığı bu şekilde ortaya çıkmıştır. Bu durumun sanık lehine tahrik uygulamasına dayanak oluşturması kabul edilemez. Müvekkilim sanık tarafından araca bindirildiğinde sanığın kastı müvekkilimin yaşamına yöneliktir. Bu eylemin kasten yaralama olarak kabulü olanaklı değildir" dedi.
"Pişmanım" dedi, maktulün kardeşi üzerine yürüdü
Son sözü sorulan sanık G.Ş'de pişman olduğunu söyledi. Sanığın bu sözü salonda bulunan maktulün kardeşini öfkelendirdi. Sanığa bağırarak üzerine yürümek isteyen maktulün kardeşi polislerce güçlükle yatıştırıldı.
"Ben hergün ölüyorum"
Savunmasına devam eden sanık G.Ş; "Tepkileri anlıyorum. Bir insan olarak böyle durumun içerisinde olmak istemezdim. Benim de çocuklarım ortada kaldı. Ölenin çocuklarına da kötülük yaptım. Ama beinm durumumun da anlaşılmasını istiyorum. Bu durum çok zor. Beni anlamalarını istiyorum. Sadece ölen ölmedi. Ben her gün ölüyorum"
"Maktulle 279 kez telefon görüşmesi yaptı"
Sanık avukatı Tayfun Zeki de olay günü müvekkilinin eşinin doğum günü olduğunu ifade ederek; "Müvekkilim eşinin doğum günü olduğu için süpriz yapma çabası içerisinde bir pasta yaptırıp yüzük alarak eşinin gönlünü almak için bir çaba içerisindedir. Eşinin haberi olmadan faaliyetlerine devam ederken bir ara eşine telefon etmiştir. Eşinin bulunduğu yerle uyuşmayan bir cevap vermesi sonrasında kendisinin tesadüfen eşinin kullandığı arabanın kızının okuduğu okul civarında bir noktada park vaziyette olduğunu görmüştür. Eşinin verdiği cevap ile park yerinin uyuşmamasından ötürü bir şüphe yaşaması sonrasında bir dizi olay gelişmesi olmuştur" diye konuştu.
TİB HTS kayıtlarından ortaya çıktığı üzere olay günü sanığın eşinin, maktulle 13 kez görüşme yaptığını ifade ederek, şunları dedi; "Olaydan geriye doğru 2 aylık dönem zarfında ise sanık ile 400 defa telefon görüşmesi yaptığı halde maktul Kayalı ise 279 defa telefon görüşmesi yaptığı ve 13 defa mesajlaştığı kayıtlardan sabittir. Müvekkilime azami düzeyde tahrik uygulaması yapılması gerektiğini düşünüyoruz."
"Spor salonunda ki 57 dakika 03 saniye"
Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti, sanığın fiilini maktulün karısı ile "57 dakika 03 saniye" süre ile kapalı bir mekanda kalıp, binadan çıktıklarını görmesi ile beraber karısının durumu izahta yaşadığı zorluk akabinde kapıldığı kuşkuya dayalı bir biçimde karısının maktul ile kendisini aldattığı yönünde oluşan inanca dayalı olarak tahrik altında işlediğine karar vererek sanığı, 16 yıl 6 ay hapse mahkum etti.
Sanığın eşine yönelik gerçekleştirdiği 'hürriyetten yoksun kılma' suçundan 2 yıl 6 ay, 'kasten yaralama' suçundan 9 bin lira adli para cezası ve 'silah kanununa muhalefet' suçundan ise 1 yıl 10 gün hapis ve bin 500 lira para cezaları verildi.
Sanık G.Ş. 4 ayrı suçtan toplam 17 yıl 3 ay 10 hapis ve 10 bin 500 lira adli para cezasına çarptırıldı.
8 yıl önce
Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]
11198e3209d89c9080ade9960f06e455@