Lüleci'nin Türk Kadınlar Birliği toplantı konuşması

Türk Kadınlar Birliği Sakarya Şubesi tarafından düzenlenen geleneksel çayda, Sakarya\'daki bayan milletvekili adaylarının kendilerini tanıttıkları, sonrasında da dernek yönetimi tarafından yöneltilen sorulara cevap vererek kendilerini ve mensup oldukları siyasi partiyi ifade ettikleri toplantıda, başkan Tevhide YAĞAN açılış konuşmasında, Sakarya\'daki tüm bayan milletvekili adaylarının davet edildiğini ifade etti.

Çaya; Hülya LÜLECİ (Demokrat Parti), Elif BAŞER (Cumhuriyet Halk Partisi), Ayşe KILIÇ (Cumhuriyet Halk Partisi), Melike TOY (Vatan Partisi), Nesrin GÜMÜŞ (Halkların Demokratik Partisi) katıldı.

Hülya LÜLECİ kendisine yöneltilen sorulara şu cevapları verdi: Kadınların nitelikli ve donanımlı olmaları için eğitimin gerekliliğini vurgulayarak, okullarda öğretime dayalı sistem olduğunu, eğitim sisteminin yeni baştan düzenlenmesi gerektiğini, kadınların ekonomik olarak kendi ayakları üstünde duran ve hayatın her kesitinde yer alan bireyler olmaları gerektiğini vurguladı. Kadının insan olduğunu, diğerlerinin ise insanoğlu olduğunu belirtti. Medeni olduğunu iddia eden batılı ülkelerde bile seçme ve seçilme hakkı yokken, kadının adı yokken, Atatürk\'ün Türk kadınına seçme ve seçilme hakkını hukuken hediye ettiği kadınların gerek iş hayatında, gerek siyasette, gerekse sosyo kültürel hayatta hak ettiği yere halâ gelemediğini, erkek egemenliğinin hakim olduğu toplumumuzda hayatın her kesitine mutlaka kadın elinin değmesinin gerektiğini söyledi. Kadına yönelik tacizleri önlemede kadın ve aileden sorumlu bakanlığın bile siyasi iradenin baskısı ile yetersiz kaldığını, hemcinslerine sahip çıkmakta acze düştüğünü ve cinsel istismarların örtbas edildiğini ifade etti.

Hülya LÜLECİ şöyle devam etti; Sakarya\'da gerek çevreciliğin, gerek şehir mimarisinin ehil ellerde olmadığını ifade etmek isterim, iş istihdamı ile ilgili kendi iktidarımız döneminde projeler ile düzenledik ve sorunları giderdik ancak 13 yıldır iktidarda olan irade projeleri yanlı uygulayarak, yandaşlarına uygulamakta, projeler gerçek manada hayata geçirilememektedir, evde kendi imkânları ile yürütmekte oldukları becerilerini kurumsallaştırmak adına KOSGEP\'den faydalanamamaktadır.

Ülke genelinde olduğu üzere, Sakarya\'da da tarımın ve çiftçiliğin bitirildiğini, her konuda dışa bağımlı, tüketen bir topluma dönüştürülğümüz apaçık bir gerçektir, yanlış devlet politikası neticesinde örnek olarak Şeker Fabrikasının içler acısı hali ortadadır.

Şehrimizde ivedilikle çevre dostu olarak doğanın korunmasına yönelik önlemlerin acilen alınması ve gerekli düzenlemelerin yapılması gerekmektedir.

Sağlık ile ilgili sorunların oluşması engellenmelidir. En temelden başlayarak gdo kullanımı yasaklanarak ve organik ürün tüketimi ile insan sağlığında tahribata yol açan beslenme biçiminin değiştirilmesi gerekmektedir. Yaptık oldu zihniyetiyle faaliyet gösteren hastaneler ivedilikle düzenlenerek, Sakarya\'daki hastaların İzmit, İstanbul v.b. gibi başka illere tedavi amaçlı gidilmesi gerekliliği ortadan kaldırılmalıdır.

Eğitimin sil baştan düzenlenmesinin şart olduğu yadsınamaz bir gerçektir. Bakanlıklara getirilen milletvekillerinin üstlendiği sorumluluğun donanımına haiz olması gereklidir. Örnek olarak, bir doktorun milli eğitim bakanı olarak görevlendirildiği bir ülkede, o ülkedeki öğrencilerin başarısızlığı, gençlerin geleceğini etkilediği gibi ülkenin geleceğini de karartmaktadır.

Demokrat Partisi seçim beyannamesinde eğitimden, sağlığa, çarpık kentleşmeden, ekonomiye, yukarıdaki sorunların çözümleri ifade edilmektedir. Sorunları çözmekte, ehil kişilerden oluşan ekipler iş başına gelip, profesyonel çözümler uygulayıp hayata geçirilmedikçe bu ülkede karanlıklardan aydınlığa çıkmamız mümkün değildir. Seçim gezilerimizde sohbet ettiğimiz kadınlar kendileri adına olduğu kadar çocukları adına da gelecekten endişeli olduklarını ifade etmekteler. Bizim iktidarımız döneminde kadınlarımıza ve gençlerimize yönelik hayata geçirdiğimiz projelerimizin rafa kaldırıldığı 13 yıl kadınlarımız ve gençlerimiz için kayıptır. Eğer seçmenin teveccühü ile yeniden iktidara gelirsek, tüm projeler ivedilikle yeniden hayata geçirilecektir. Geçmişte yaptık, yine yaparız. Yaptıklarımız; yapacaklarımızın teminatıdır.