Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, "Üniversite Sanayi İşbirliği Bölgesel Toplantısı"na katıldı. Toplantıda konuşan Ergün, yeni bir düzenlemeyle üniversitelerin kurumsal patent sahibi olabileceklerini belirtti.
Gebze\'de bulunan TÜBİTAK\'a bağlı Türkiye Sevk ve İdare Enstitüsü\'nde (TÜSSİDE), "2023\'e On Kala Ar-Ge ve Yenilikte Doğu Marmara", "Üniversite Sanayi İşbirliği Toplantısı" gerçekleştirildi. Toplantıya Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Müsteşarı Ersan Aslan ve Kocaeli, Bolu, Sakarya, Düzce ve Yalova\'dan valiler, belediye başkanları ve üniversite yöneticileri katıldı.
Toplantıda konuşan Bakan Ergün, Türkiye\'nin içinde bulunduğu noktada ya patinaj yapacağını ya da sıçrama yaparak yoluna devam edeceğini belirterek şöyle konuştu:
"153 milyar dolarlık ihracat orta düzeydir, 800 milyar dolarlık milli gelir orta düzeydir, fert başına 11 bin dolarlık milli gelir orta gelir düzeyidir. Demokrasimiz, insan haklarımız, hukukumuz, özgürlük alanımızda da çok önemli ilerlemeler kaydedildi ve orta bir düzeyi yakaladık. Şimdi öyle bir noktadayız ki; ya hep beraber patinaj yapacağız bu bize yetecek yerimizde sayacağız veya geleceği ve araziyi doğru kavrayıp yolumuza hızlı bir şekilde devam edeceğiz, sıçrama yapacağız, sıçrama yapmak mecburiyetindeyiz. Patinaj yaparsak orta gelir tuzağına düşeriz. Orta demokrasi, gelir, ihracat, teknoloji düzeyinde geçinir gideriz. O nedenle şimdi daha fazla üretmekten çok, daha nitelikli, daha yüksek katma değerli, ileri teknoloji ürünler üretmemiz lazım."
Bundan sonra yapacakları işin, üretim ve ihracat içindeki yüksek teknolojili ürünlerin payının yüzde 5\'ler seviyesinden yüzde 20-25\'ler seviyesine çıkarmak olacağını ifade eden Ergün, Cumhuriyet\'in ilk yıllarında özel sektördeki sanayinin önünün ideolojik olarak açılmadığını belirterek şunları söyledi:
"Cumhuriyet\'in ilk yıllarında maalesef biraz da şartların gereği sermaye birikimimiz, teknoloji düzeyimiz, girişimcimiz yeterli olmadığı için bazı sanayi işlerini devlet üstlenmişti. Biraz burada ideolojik yaklaşım da var, aslında sanayinin önü daha da açılabilirdi. Özel sektörün önü ticarette açıldı, sanayide açılmadı. Özel sektör tüccar olsun, pazarlamacı olsun ama sanayi olmasın denildi. Olmak isteyenler de zihniyet olarak bize yakın değilse adamlar budandı gitti. Uçak yapanlar budandı, lokomotif yapanlar budandı, bir sürü adam budandı gitti. Halbuki bunlar devasa sanayiciler olabilirlerdi ve oluyorlardı da zaten. Bugün çok şükür bunlar önemli oranda ortadan kalkmıştır."
Yeni patent düzenlemesi ile üniversitelerin kurumsal olarak patent sahibi olabileceğini ve buradan gelir elde edeceğini söyleyen Ergün, "Yakın zamanda parlamentoya sevk edilecek ve orada üniversite-sanayi iş birliği adına önemli düzenlemeler getiriyoruz. Şimdi üniversiteler kurumsal olarak patent sahibi olamıyorlar. Buluşçu hoca patent sahibi olabiliyor ama patent sahibi olmak pahalı ve zaman alan bir süreç. Patenti korumak ise ondan daha büyük bir problem. Patent sahibi oldun da nasıl koruyacaksın? Bunun için arkanda güçlü bir kurum olması lazım. Araştırma eğer üniversite imkanlarıyla yapıldıysa üniversiteler yeni patent kanununa göre kurumsal olarak patent sahibi olabilecekler ve bunlar lisanslandığında üniversiteler araştırma-geliştirme için patentlerden gelir elde edebilecek ama üniversiteler bu gelirin en az yüzde 30\'unu buluşçu araştırmacılara vermek zorunda" diye konuştu. Ergün ayrıca, üniversitelerle ilgili bir yasal düzenleme olduğunu belirterek, "İnşallah ihtisas üniversitelerinin oluşturulmasından tutun da öğretim üyelerinin özlük haklarına varana önemli düzenlemeler olacaktır, olmalıdır" dedi.
Üniversite-sanayi iş birliğinin en önemli platformlarından birisinin teknoparklar olduğuna dikkat ceken Ergün, artık TÜBİTAK enstitülerinin yüksek lisans ve doktora verebileceğini söyledi. Öte yandan artık teknoparkların da üniversiteler gibi sıralamaya tabi tutulacağını ifade eden Ergün, "Nasıl şimdi üniversitelerimizi girişimcilik ve yenilikçilik endeksiyle bir sıralamaya tabi tuttuysak bu yıldan itibaren bu sıralama değişecektir çünkü yarış başladı. Herkes girişimciliğe ve yenilikçiliğe önem verecektir. Teknopakları da bu açıdan bir sıralamaya tabi tutacağız. Tübitak enstitüleri gerektiğinde yüksek lisans ve doktora verebilecek" diye konuştu.
Ergün son olarak, Marmaray Projesi\'nin Adapazarı\'na kadar entegre olacağını ifade ederek şöyle dedi:
"Bununla ilgili çalışmaları da Ulaştırma Bakanlığımızla yürütüyoruz. Hem Muallimköy Teknoloji Geliştirme Bölgesi\'nin hem de Tübitak kampüsünün içerisinde Marmaray\'ın istasyonları olacak. İstanbul\'dan da gelmek isteyenler aynı zamanda metro sistemi ile Kocaeli\'ne, Adapazarı\'na kadar ulaşma imkanına sahip olacak."